Ramazan Bayramı programları çerçevesinde Manisa’da Sarıgöl, Alaşehir ve Salihli ilçe teşkilatlarını ziyaret eden ve Manisa merkezde tarihi bedesten salonunda İl Teşkilatı bayramlaşmasına katılan AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ’ın gündeminde CHP ve Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu vardı. AK Parti’nin 15 yıldır yürürse milletiyle birlikte yürüdüğünü, bu birlikteliğin ise istikrar ve kalkınmayı beraberinde getirdiğini kaydeden Özdağ, “Sayın Kılıçdaroğlu sen ne amaçla yürüyorsun? Türkiye demokratik bir ülkedir. Hukuk devletidir, özgürlüklerin zirve yaptığı bir ülkedir. Bu nedenle kanuni çerçevede Kılıçdaroğlu da yürüyebilir ama ne yapsa boş çünkü bu aziz ve asil millet bunların nasıl hükümet ortağı olduğunu da, Başbakan ve Başbakan Yardımcısıyken hiçbir şey yapmadıklarını da biliyor. Bu nedenle ne Kılıçdaroğlu’nu ne de CHP’yi iktidara taşımaz” dedi.

Manisa merkez ve Sarıgöl, Alaşehir ve Salihli ilçelerinde bayramlaşma programlarına katılan AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ yaptığı açıklamayla Kemal Kılıçdaroğlu Genel Başkanlığında ki Cumhuriyet Halk Partisi’nin Atatürk’ün partisi olmaktan uzaklaştığını ifade ederek Kılıçdaroğlu’nun bir an önce bu yanlıştan dönmesi gerektiğini belirtti. “Biz CHP’nin geçmişini de biliyoruz, bugününü de biliyoruz. Bu nedenle Kılıçdaroğlu yürüse de, koşsa da bu Millet CHP’yi iktidara taşımaz” diyen Özdağ, “Çünkü Deniz Baykal’ın da, Erdal İnönü’nün de, Murat Karayalçın veyahut diğerlerinin Başbakan Yardımcılıklarını da biliyoruz. Hadi bunları geçtik, biz CHP’nin belediyecilik anlayışını da biliyoruz. Birbirlerine ‘Yamyamlar’ diyorlardı. Geçmiş dönem Antalya Belediye Başkanı ne diyordu? Çankaya Belediye Başkanı ‘Bu hırsızlardan, yamyamlardan kurtulamadım” diyordu. Türkiye demokratik bir ülkedir. Hukuk devletidir, özgürlüklerin zirve yaptığı bir ülkedir. Kılıçdaroğlu’nun da başkalarının da meşru zeminlerde kanun çerçevesinde yürüme, protesto hakkı vardır. O nedenle yürüyeceklerse bırakın Kılıçdaroğlu’da yürüsün. Ama AK Parti yürürse milletiyle yürür. Kılışdaroğlu sen ne amaçla yürüyorsun?” şeklinde konuştu.  

İHANET NE ZAMAN KONTROLLÜ DARBE OLDU

FETÖ ile mücadele kapsamında bazı mağduriyetler yaşanmış olabileceğini bu yanlışlıkların hukuk çerçevesinde giderileceğini belirten AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, “Mağduriyetler giderilir önemli olan devlete küsmemek. Ben ülkücü kökenli bir Milletvekili olarak 12 Eylül 1980 darbesinden sonra 3 yılı hücre olmak üzere yaklaşık 8 yıl cezaevinde kaldım, idamla yargılandım ama hiçbir zaman devletime küsmedim. Ortada bir takım mağduriyetler yaşanmışsa bu mağduriyetleri istismar edip FETÖ’nün hain darbe girişimini örtbas edermişçesine sürekli mağduriyetleri ön plana taşımak darbeyi unutturmaya çalışmak, arka plana atmak demektir. Türkiye’de 15 Temmuz gecesi emperyalist egemen güçlerin de desteğiyle bir darbe yapmak istediler. Ben Türkiye Büyük millet Meclisinde darbeleri araştırma komisyonu başkan yardımcısıyım. Ben Sayın Kılıçdaroğlu’na ‘Kontrollü darbe’ sözlerini yakıştıramıyorum. Ne demek kontrollü darbe? Demokrasiye, millete, millet iradesine, devlete, seçilmiş iradeye, hükümete ihanet ne zaman kontrollü darbe oldu? Hiçbir devlet başkanı, Cumhurbaşkanı, siyasi parti başkanı insanların ölümüne göz yumarak bir darbe girişiminde bulunmaz, buna göz yummaz. Saltanat için, koltuk için bunu yapmaz ki zaten Cumhuriyet döneminde ilk defa halkın oylarıyla seçilmiş olan Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın asla böyle bir şeye ihtiyacı yok. Kılıçdaroğlu bu yanlışlarından bir an önce dönmeli” dedi.

DARBENİN SİYASET AYAĞI OLMAZ SİYASETE SIZMIŞ AYAĞI OLUR

HDP ile CHP’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde önerge vererek 15 Temmuz darbe girişiminin siyasi ayağının bulunmasını istediğini kaydeden Özdağ darbenin siyaset ayağı olmayacağını, siyasete sızmış ayağı olabileceğini belirtti. “Darbeciler her yerde olur. Darbecilerin siyasetin içine sızmış sivil ayağı olur. Çünkü darbeciler darbeyi millet iradesine yaparlar, siyasete yaparlar” diyen Özdağ sözlerini şöyle sürdürdü, “60 darbesi Menderes’e, 71 darbesi Demirel’e, 80 darbesi Demirel’e, Türkeş’e, Erbakan’a, dolaylı olarak Ecevit’e, 28 Şubat postmodern darbesini Erbakan’a, Çiller’e, Muhsin Yazıcıoğlu’na, 15 Temmuz’u ise Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve parlamentoya yaptılar. Onların bu önergeyi vermeye halkları yoktu ve zaten önerge de ret edildi. 2013’te 17-25 Aralık hadisesi yaşanmadan önce CHP ve HDP paralel yapılanmaya karşı, “Örgüt, çete, FETÖ’cüler, Fetöş” diyordu.  Peki o zamana kadar bunları söyleyenler 17-25 Aralık’tan sonra neden birden ağız değiştirdiler? AK Parti’yi eleştirebilirler, doğal olarak onları da eleştirmeleri gerekiyordu ama o hain yapının televizyon kanalları, bankaları, gazeteleri, haber ajansları kapatılırken orada bu iki partinin Milletvekillerini gördük. CHP’lileri ve HDP’lileri gördük. Sayın Kılıçdaroğlu ve Demirtaş ki ona Sayın demeyeceğim. Sayın kelimesini hak etmiyor ve PKK’nın sözcülüğünü yaptı. PKK’nın terör örgütlerinin sözcülerinin bu ülkede siyaset yapmaya hakları dahi yok. Ne demek yani teröre destek vereceksin, sözcülüğünü yapacaksın. Ondan sonra da kalkıp siyaset yapacaksın bu devletten maaş alacaksın öyle mi… 126.cı Öğretmeni öldürdüler. Şenay Aybüke Yalçın Öğretmeni öldürdüler. Aybüke öğretmen bir sınıfın öğretmenliğinden bir neslin öğretmenliğine terfi etti şehit olurken. Onun verdiği dersi hep dinleyeceğiz ve o dersi aziz Türk milleti de hep dinleyecek.”

BİZ BANKAYI KAPATIRKEN CHP’Lİ TANAL PARA YATIRIYORDU

AK Parti’nin paralel yapı ile mücadele ederken CHP’li ve HDP’li Milletvekillerinin yapıya ait banka ve yayın kuruluşlarının kapatılmasını protesto ettiğini belirten AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, “CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’da o dönem bu yapının bankasına Bank Asya’ya para yatırıyordu. CHP’li eski İzmir Milletvekili ve dönemin Genel Başkan Yardımcısı Birgül Ayman Güler partisinin tutumuna karşı çıkarak, “Biz FETÖ’cülerle iş birliği yapıyoruz. Benim CHP Milletvekillerini Fethullah’ın televizyon kanallarında görmeye tahammülüm yok ” dedi ve partisini terketti. O sözlerinden sonra kadını apar topar disipline verdiler. Ama bir adamı vermediler, usulen verdiler. Bu adam CHP Tunceli Milletvekili hüseyin Aygün’dü. Aygün, “Türkler Ege’de Kurtuluş Savaşı öncesinde Rumları öldürdüler ve soykırım yaptılar” demişti. Kurtuluş Savaşı’nın önderi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu partinin Milletvekili bunları söylüyordu. Bunu da Yunanlı Komünist Yazar Dido Sotiriyu’nun ‘Benden Selam söyle Anadolu’ya’ kitabına dayanarak söylüyordu. Kılıçdaroğlu neden işlem yapmadın bu Milletvekiliyle ilgili? Neden atmadın partiden? FETÖ ile mücadele edeceğiz.  Örgütle, darbecilerle mücadele edeceğiz ama PKK ile mücadeleyi de kesinlikle sürdüreceğiz. Bir yandan militanlarıyla, devlete sızmış elemanlarıyla, kadrolarıyla, müteahhitleriyle, eroin işi yapıp Anadolu çocuklarını zehirleyen, her türlü alçaklığı yapanlarla da mücadele etmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.