Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığının organize ettiği, “Kahramanlar O Geceyi Anlatıyor” Konferansı için İzmir’e gelen, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü kahramanı Opr. Dr. Sezai Çelik, Atatürk Havalimanı'nda kendini tankın altına atan Vasfi Yılmaz ile Beykozlu kahraman Gazi Fatih Öztürk darbe gecesinde yaşadıklarını İKÇÜ’lülerle paylaştı.
“Onların kaderi yerle yeksan olmak…”
Kalleşçe eli tetiğe değenlerin bu yüce millet karşısında yerle yeksan olmaya devam edeceğini belirten Rektör Prof. Dr. Galip Akhan, “Yüzyıllar boyu ilmek ilmek dokunmuş, harcı sağlam inşa edilmiş ulusal kimliklerin bozulması için girişilen eylemler, hiçbir zaman başarılı olamayacaktır. Küresel bir güç olma yolundaki ilerleyişimizi engellemeye çalışan şer odaklarına karşı hepimize düşen görevler var. Bu saldırılara karşı her şeyi bir kenara bırakıp, omuz omuza Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı ruhunu yeniden canlandırdığımız; Yenikapı Ruhunu devam ettirmeliyiz.” dedi.
“İKÇÜ olarak devletimizin ve milletimizin yanındayız”
Şer çetesi mensuplarının ister algı operasyonları, ister silah, ister F-16’larla, ister ekonomik gayretlerle ne yaparlarsa yapsınlar; devlerin ve milletin iradesi, kararlılığı karşısında, asla başarılı olamayacağını kaydeden Rektör Prof.Dr.Akhan, “Bugünkü Türkiye, 15 Temmuz akşamı Türkiye’sinden daha güçlüdür. Çünkü hastalık teşhis edilip yaraya neşter vurulmuştur. Teröristlere yapılan operasyonlar başarıyla devam etmektedir. İKÇÜ olarak bu menfur olayın gerçekleştiği ilk andan itibaren milletimizin ve devletimizin yanında yer aldık. Yüksek Öğretim Kurulumuzun talimatları ve devletimizden aldığımız güçle, KHK’larla; akademik camiaya da sızan terör örgütü mensuplarının arındırılması için çalıştık ve çalışmaya devam ediyoruz. Dik duruşumuzla, FETÖ mücadelemizi suiistimal edenlerle olan savaşımızı da, kararlılıkla sürdüreceğiz.” diye konuştu.
İKÇÜ Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Selçuk Türkyılmaz da 15 Temmuz’un ardından yazılı metinler arşivinin oluşturulması gerektiğini ifade etti. Türkyılmaz, “O güne ait yaşanan her şeyi gelecek nesillere miras bırakmamız lazım. Tüm görsel ve yazılı verilerin doğru bir şekilde arşivlenmesi gerekir” dedi.
“Batılı finansörlerine amborgo uygulayalım”
“O anları yaşadıktan sonra hayatınız umrunuzda olmuyor. Ne ana, ne baba, ne çoluk çocuk…Bir şehadet getiriyorsunuz o kadar.” diyen Gazi Fatih Öztürk bundan sonraki sürece dikkat çekti. Bu şer odaklarına karşı ortak bir kararlılıkla durulmasını vurgulayan Öztürk, “Geçenlerde Tayyip Bey sağolsun dolarları bozdurun dedi. Arkadaşlar sadece dolar değil, gelin Mercedes’leri, Renault’ları, Citroen’leri bozduralım. Kendi ellerimizle verdiğimiz bizim paramızla bizi öldüren finansör batılı ülkelerin ürettiklerini almayarak ambargo uygulayalım. Bana bir kurşun sıktıracak bir adam satın alamasınlar bu ülkede. Biz çektik biz yaralandık. Allah hayırlı hizmetlerde şahadeti nasip etsin. Bunlar direk nişan alarak atıyorlardı. Havaya değil. Ölen, yaralanan, vurulan, ambulans yok. Bizleri alanlardan motosikletleriyle taşıyanlar da kahramandır.” dedi.
“Aynı anı yaşasam, düşünmeden tankın önünde dururdum”
Kendini düşünmeden tankın önüne atan Gazi Vasfi Yılmaz da o anları duygu yüklü ifadelerle aktardı. Havalimanı Kulesinin önünde bekliyorduk. Silah sesleri gelince yatarsınız, enteresan ki herkes silah sesine doğru koşuyordu. Bir an askeri kamyon bir vatandaşın üstünde geçti ve yaralı kardeşimiz üstüme düştü. Bir ara Kulenin olduğu cadde açıldı. Kuleyi tutmak için ordaydım. Baktım zırhlı araçlar üstüme geliyor. Ne yapayım diye düşünürken; tek yapmam gereken araçların önüne geçmek olduğuna karar verdim. Sonunda ölmek ya da yaralanmak olduğunu düşünmeden, yüreğimdeki, sen yapman gerekeni yap gerisini bana bırak dedi. Aynı anı yaşasam aynı dik duruşu sergilerim, aynı kararlılıkla tankın önünde dururdum. Bir değil bin canım olsa bu topraklara feda olsun. Biz bu gururu yaşıyoruz. O gece emanete sahip çıktık. Gençlerden size yapılanı unutmamasını istiyorum” diye konuştu.
Cep telefonundan vatandaşlara seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Milletçe güzel bir cevap verin” mesajındaki gibi hain darbecilere güzel bir cevap verildiğini kaydeden Dr.Sezai Çelik, sivillerin üstüne ateş açıldığını duydukları an soluğu köprüde aldıklarını aktardı.
“Sırtımdaki bayrakla tampon yaptım”
Dr.Çelik, “Yolda gördüğümüz çekiciye bindik. Köprüde dehşet manzarasıyla karşılaştık. Ben korkutmak için plastik mermiler kullandıklarını düşünmüştüm. Ama önüme düşen yaralının sırtına giren mermiyi görünce G3 Mermisi olduğunu, işin ciddiyetini kavradım. Sırtımızdaki bayrağı görünce ateş etmezler diye düşündük. Bizim elimizde taş bile yoktu. Ama bizlerin üstüne doğru ateş ediyorlardı. Ortam kan gölüne dönmeye başladı. Yaralıların çoğunlukta olduğu tarafa geçtim. Çünkü benim için mesleğimi yapmam gereken zamandı. Sırtımızda bayrağımızla her yaralının imdadına koşmaya çalıştık. Kanı durdurmak için tampon yapacak bir şey bulamayınca, son olarak bayrağı çıkarıp tampon yapıyordum. Hekimlik mesleğinin gereğini yaptım. Alana ambulanslar giremiyordu. Motosikletli genç kardeşlerimizin kahramanlıklarıyla yaralılar hastanelere taşınıyordu. O gece gördüğüm, Asım’ın Nesli oradaydı.”dedi.
Ünlü Şair Dursun Ali Erzincanlı’nın, Ömer Halisdemir anısına yazıp seslendirdiği ‘30 Kuş’ şiiri coşkuyla karşılandı. İKÇÜ Tıp Fakültesi 6. Sınıf öğrencisi Filistinli Yazan Musa’nın, 15 Temmuz ile ilgili yazdığı şiir ile salonda duygu dolu anlar yaşandı. Programın sonunda Rektör Prof.Dr. Akhan, Gaziler Dr. Sezai Çelik, Vasfi Yılmaz ve Fatih Öztürk’e teşekkür belgesi takdim etti.