İzmir'in Kemalpaşa ilçesinde 18 Ekim 2020’de meydana gelen olayda, aralarında husumet olduğu iddia edilen 23 yaşındaki Kadir Tokyürek ile 18 yaşındaki Batuhan Dinçer karşılaştı. İkili arasında çıkan sözlü tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine, Kadir Tokyürek, Batuhan Dinçer’i silahla vurarak yaraladı ve ardından yaya olarak kaçtı. Durumun bildirilmesi üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ağır yaralandığı belirlenen Batuhan Dinçer, ambulansla Kemalpaşa Devlet Hastanesine kaldırıldı. Dinçer, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.
Suç aleti silahla birlikte olay yerinden kaçan Kadir Tokyürek, yaraladığı Dinçer’in öldüğünü öğrenince polise gidip teslim oldu. Tokyürek, emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede tutuklandı. Olayla ilgili İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma çerçevesinde hazırlanan iddianame, İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen karar duruşmasına sanık Kadir Tokyürek, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Taraf avukatları ile Batuhan Dinçer'in annesi Sabiha ile babası Mümin Dinçer ise salonda hazır bulundu.
Mahkemede söz alan anne Sabiha Dinçer, oğlunun ölümünden itibaren yaşayamadığını belirterek, "Bu cani benim oğlumu bilerek öldürdü. Biz bittik. Benim ciğerim yanıyor. Oğlumun canını aldı müebbet verin içimiz soğusun" dedi. Baba Mümin Dinçer de 2 yıldır oğlunun ölümüyle birlikte yaşamlarının bittiğini belirterek, sanığın müebbet hapis cezasına çarptırılmasını istedi.
Duruşma savcısı mütalaasında sanık Kadir Tokyürek'in 'olası kastla insan öldürme' suçundan 25 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını talep ederken, katılanlar vekili ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasını istedi.
Sanık avukatlarından meşru savunma talebi
Sanık avukatlarından Muhammet Emre Tayyar, keşif sonrası alınan bilirkişi raporunda sanık Kadir Tokyürek’in maktul ile yakınlarının saldırısı ve olay yerinden uzaklaşmasının engellendiği anda ateş ettiği tespitine yer verildiğini ifade ederek, Ulusal Kriminal Büro'nun raporunda sanığın saldırı sonrasında telaşlandığı tespitinin olduğu dolayısıyla meşru savunmada sınır aşılmış dense bile bunun olay kaynaklı mazur görülebilecek korku, telaştan kaynaklanması nedeniyle Kadir Tokyürek hakkında ceza verilmemesi talep etti.
Sanığa 13-14 kişinin saldırdığını iddia eden sanık avukatı Özgür Değirmenci de, "Maktul ve yakınları tarafından Kadir Tokyürek'in arabasının önü kesilmese böyle bir olay yaşanmayacaktı. Olay yerinde bulunan muştanın maktule ait olduğu tarafımızca sorulan sorular üzerine maktulün yanındaki tanıklar tarafından ortaya kondu" derken, sanık avukatlarından Alper Arapoğlu ise Kadir Tokyürek'in içinde bulunduğu araçta 25 farklı noktada hasar olduğunu söyleyerek, "Bu hasar maktul ve yakınları tarafından olay anında yapılan saldırı sonucu oluşmuştur. Kadir arabadan hiç inmemiştir. Raporlarda Kadir'in kaçma imkanı varken kaçmadığı bir noktada belirtilmişse de Yargıtay kararlarında yer aldığı üzere saldırı altındaki kimseye kaçma yükümlülüğü yüklenemez. Kaldı ki Kadir'in arkadaşı araçtan indiği için maktulün yanındakilerce darp edilmektedir. Dolayısıyla hem kendisi için hem arkadaşı lehine meşru savunmada bulunduğundan beraat kararı verilmelidir" dedi.
Mahkemede son sözleri sorulan tutuklu sanık Kadir Tokyürek ise Dinçer ailesine sabır dileyerek, "Yolumda giderken önümün kesilmesinden sonra kaçmak için hamle yaptığımda sırada bana saldırdılar. Kurtulamayınca havaya ateş ettim sonra arabayla kaçtım. Sonucu öğrenince gidip teslim oldum. Maktulün ailesine sabır diliyorum. Batuhan ile hiçbir husumetim yoktu. Yolda görsem tanımam. Mağduriyet yaşayan bir gencim. Beraatimi talep ediyorum" diye konuştu.
Mahkeme heyeti Tokyürek'i, 'kasten insan öldürme' suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıp, haksız tahrik indirimi uygulayarak cezayı 11 yıl 8 aya indirdi. Sanığa, M.Y.'yi silahla yaralaması nedeniyle bin 500 lira, M.Ç.'yi de araçla çarparak yaralanması nedeniyle bin lira idari para cezası verildi.