Yaklaşık 1,5 yıldır mücadele ettiğimiz salgınla mücadelemizin neredeyse sonuna geldi. Hayat yavaş yavaş da olsa, eski normalleri kadar olmasa da normallere dönmeye başladı. Öyle ki, artık salgının kapılan insan sayısı da bizim için sıradanlaştı, salgından dolayı hayatını kaybeden insan sayısı da sıradanlaştı.
İşte bu sırada sıradan olmayan şeyler lazım, hem kişisel olarak, hem toplumsal olarak, hem şehir olarak, hem ülke olarak.
Hani derler ya, ‘Üzerimizdeki ölü toprağını atmak’ gibi.
Ben kişisel olarak, 2022’e bu ölü toprağını atarak girmeye karar verdim.
‘Aynalı Oda’, ‘Derin’ ve ‘Islak Cinayet’ten sonra yazım kısmını tamamladığım, editöryal çalışması biten ancak salgın nedeniyle, biraz geciktirmekte fayda gördüğüm ‘Siyah Koltuk’ romanımı, polis adliye tarzı romanları sevenlere sunmaya hazırım.
Yazmanın en zor olanı, yazmak değil, zamanını doğru seçmektir.
Her yazılan şey, her yazıldığında aynı anlamı, aynı değeri hiçbir zaman taşımaz.
2022’de ekonomi de çok şeylerin değişeceğini düşünüyorum. Malum, sonrasında 2023 ve 2024 gibi siyaseti, siyasetçileri derinden ilgilendiren iki seçim takvimi var. Her seçim öncesi olduğu gibi, insanların kendini ekonomik olarak daha rahat hissetmesi, seçime daha zengin düşünerek girmesi için, keselerin ağzı biraz da olsa açılır.
2022’de eğitim de çok şeylerin değişeceğini düşünüyorum. Malum bir Z kuşağıdır tutturduk, geliyor mu, gidiyor mu, bekliyor mu belli değil. Ancak şu bir gerçek ki, her yıl olduğu gibi 2022’de de harfine ne derseniz deyin, yeni bir kuşağın daha ortaya çıkacağını düşünüyorum. Biraz kafamızı karıştıracak bir kuşak.
2022’de siyasette de çok şeylerin değişeceğini düşünüyorum. Siyasi partiler hem kendi içlerinde, hem de seçmen kitlesinde ciddi bir çalışma yapacak gibi. Malum, sonrası iki büyük seçim var. Bu seçimleri düşünerek, parti içi ayıklanma, parti dışı seçmen kapma çalışmaları da bir hayli çoğalacak gibi.
2002’de kültür ve sanat olarak da çok şey bekliyorum. Uzun süredir kendi kabuğundan çıkamayan, sosyalleşemeyen kültür ve sanat alanında çok ama çok şeylerin ortaya çıkacağını düşünüyorum. Sezen Aksu, Zeki Müren vs. gibi 10 yıl öncesi, 20 yıl öncesi parçaları dinlemekten ruhen yorulduk. Özelikle de gençler yoruldu.
2022’de teknoloji olarak da çok şey bekliyorum. Henüz Z kuşağı işin başına geçmese de, Z kuşağına hitap eden bir teknolojik gelişme, bir iletişim hızının yeniden başlayacağını düşünüyorum. İnsanın kendi zekasını uyutup, yapay zekayla nefes almaya, bir çok işini daha yapmaya başlayacağını düşünüyorum.
Düşünüyorum ve mutluyum.
Siz de düşünün keyifli hafta sonunuz olsun.