3D yazıcı teknolojisiyle insanlığın tanışmasının üzerinden fazla bir zaman geçmese de insanlar 3D yazıcı teknolojisiyle limitleri zorlayan buluşlar yapmaya devam ediyor. Bina yapımından, silah üretimine, kemikten kıkırdağa bir çok şey 3D yazıcılar sayesinde yapılabilirken artık insan organları da 3d yazıcılar sayesinde üretilmeye başlanıldı.
2014 yılı içerisinde Amerika Birleşik Devletleri merkezli Organovo biyoteknoloji şirketinin duyurduğu; 3D yazıcı kullanarak insan karaciğeri üretilebileceği hayali gerçek oldu. Bio yazıcı olarak adlandırılabilecek 3D yazıcı teknolojisiyle, karaciğer dışında bir çok insan organı da üretilebilecek. Her ne kadar duyuruyu Organovo Biyoteknoloji 2014 yılında bunu gerçekleştirdi. Öte yandan yapılan diğer araştırmalarla beraber sıcak perfüzyon makinaları kullanılarak, kadavradan alınan karaciğerin 24 saat içinde kullanılamaz hale gelmesi engellenerek daha uzun süre yaşayabilmesi sağlanabilecek.
Gelişen teknoloji hesaba katıldığında 10 yıl içerisinde, 3D yazıcıya plastik yerine, biyolojik madde koyarak organ yazılmasının önünün tamamen açılabileceği düşünülüyor. 3D yazıcılarda hali hazırda, karaciğerde olduğu gibi test amaçlı olmayan, tıp alanında kullanılan, kemik ve kıkırdak yazılabiliyor. Bütün insan organlarını 3D yazıcılarla yazmaya uğraşan bilim insanları dünyada en çok nakli gerçekleşen organlardan biri olan karaciğer üzerine yoğunlaştılar.
3D yazıcı ile beraber kalınlığı 500 mikrona ulaşan karaciğer dokusu üretmeyi başaran bilim insanları, tek karaciğerle 3 nakil yapılmasının mümkün olduğunu düşünüyorlar.
İlk canlı dokunun 3D yazıcı ile üretilişi
3D yazıcılarda üretilen ilk canlı doku 2009 yılında Novagen 3D Printing Technology tarafından yapıldı. Üretimin gerçekleştirildiği ilk zamanlarda sadece doku baskısı üretilebilirken, günümüzde organ baskısı üretmek mümkün. 3D baskı teknolojisi ile canlı doku üretimi en çok kemik ve kıkırdak dokuda kullanılıyor.