Memorial Şişli Hastanesi Göz Merkezi’nden Prof. Dr. Abdullah Özkaya, presbiyopi ve diğer göz hastalıklarının tedavisi için ortak planlanabilen, halk arasında akıllı lens olarak bilinen multifokal lens tedavisine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Prof. Dr. Özkaya, "Yakın görme sorunu olan “presbiyopi” bir çeşit hipermetropi olarak tanımlanabilir. Genelde 45 yaş ve sonrası görülen bu durum, önceden hipermetrop olan “+” numaralı gözlük kullanan hastalarda daha erken dönemde de ortaya çıkabilir. İleri yaş grubunda sık görülen göz hastalıklarından biri de katarakttır. Katarakt 50 yaş ve sonrası ortaya çıkarken öncelikle kişinin uzak görmesini, zaman içinde de yakın görmesini kısıtlar hale gelir. Bu durumda katarakta bağlı görme problemi olan ve 45 yaş üzeri olup hem uzak hem yakın gözlük takmak istemeyen hastalara hem uzak hem yakın gözlük kullanımını ortadan kaldıran “akıllı lensler” önerilir. İğnesiz ve dikişsiz uygulanan multifokal lens cerrahisinden astigmat problemi olan hastalar da yararlanabilir." ifadelerini kullandı.
Gözlüklerinizden kurtulma şansınız var
Özkaya, kırma kusurunu çözümlemek ve gözlüklerden kurtulmak için gözde iki ana bölgeye işlem yapılabildiğini söyledi ve ekledi:
"İlki gözün saat camı gibi olan dış kısmına yani korneaya yapılan işlemlerdir. İkincisi ise lens denilen gözün içinde kalan ortama yapılır. 40 yaş altı dönemde yani insanlar yakın görme sorunu yaşamazken gözlük kullanımını bırakmak amaçlı işlemler daha çok kornea tabakasına uygulanır. Lazer işlemleri sıklıkla 20’li yaşlarda uzağı görme sorunu yaşayan hastalara yapılan uygulamalardır. Özellikle 45 yaş sonrası dönemde, devreye yakın görme sorunu da girdiği için hem uzağı hem yakını çözebilmek için multifokal lens cerrahisine başvurulur. Bunun nedeni korneaya uygulanan lazer cerrahilerinin hem uzak hem de yakın görme problemini ortadan kaldırma konusunda oldukça başarılı olmasıdır.
Multifokal lens cerrahisi, teknolojide yaşanan modern gelişmeler ve 3 odaklı (trifokal) lenslerin kullanıma girmesiyle yakın, orta mesafe ve uzak görmede oldukça iyi sonuçlar alınabilmektedir. Bu nedenle multifokal lensler; 45 yaş üstü, katarakt cerrahisi yapılacak ve gözlük kullanmak isteyen hasta grubunda oldukça güncel ve etkili bir yöntemdir.
Uygun hasta seçimi önemli
Tüm refraktif girişimlerde hastanın cerrahi öncesi detaylı bir şekilde değerlendirilmesi, cerrahi sonrası dönemdeki memnuniyeti belirleme açısından önemlidir. Örneğin; çok uzun süreler miyop gözlüğü takmış olan ve miyop gözlük ile hala uzağı ve yakını rahatlıkla gören 47 yaşındaki bir hasta multifokal lens cerrahisinden çok fazla memnun kalmayabilir. Özellikle önceden hipermetropisi olan ve artık hem yakında hem uzakta sorun yaşayan 40 yaş üzeri hastalar multifokal lens cerrahisi için memnuniyet oranı en yüksek olan hasta grubunu oluşturmaktalar. Bununla birlikte hipermetrop olan, herhangi bir derecede astigmatı olan ve çift gözlüğe bağımlı herkes aslında bu ameliyatı olabilir.
Şeker hastalığınız varsa cerrahinin kuralları değişiyor
Multifokal lens cerrahisi, retina sorunu, göz arkasında şeker hastalığına bağlı ya da sarı nokta hastalığına bağlı hasarı olan kişilere önerilmez. Şeker hastalığı kontrollü giden hastaların ameliyatı ise endokrin uzmanlarıyla ortak görüş alınarak planlanabilir. Çünkü uzun vadede gelişebilecek olan retina problemleri bu lenslerle sağlanan konforu bozabilirler. Yine multifokal lens cerrahisi, multifokal lenslerin optik yapıları gereği çok yakın çalışan saat tamircisi, kuyumcu ve uzun yol şoförlerine de önerilmez.
Astigmat varsa…
Uzak ve yakın görme problemine ek olarak astigmatı olan hastalara da multifokal lens cerrahisi uygulanabilir. Astigmatizma bir eksenel kırma kusurudur. En basit şekliyle şöyle anlatılabilir; artı şekline bakıldığında astigmatı olan hastalar dik veya yatay eksenli duran çizgilerin bir tanesini daha bulanık görürler. Her insanda 0,50 kadar fizyolojik astigmat var ama bu derece 1 numaranın üstüne çıktığında sorun yaratır. Bu nedenle özellikle 1 numaranın üzerimde astigmatı olan hastalarda multifokal lens cerrahisi gündeme geldiğinde mutlaka astigmatik torik multifokal tercih edilmelidir. Eğer hastada astigmat düzeltmesi yapılamazsa hem uzak hem de yakın görme kalitesi azalacağı için cerrahi sonrası hasta memnuniyeti olumsuz yönde olabilir.
Ameliyat kararında kornea topografisi testi belirleyici rol oynuyor
Multifokal lens cerrahisi fako yöntemiyle, iğnesiz ve dikişsiz uygulanır. Ameliyat öncesi çok detaylı bir göz muayenesi ile beraber, hastanın kornea topografisini ve takılması gereken multifokal lens numarasını ölçen testler uygulanır. Tüm bu testleri yapmaktaki amaç hastanın cerrahiye gereksinimi olup olmadığını ve cerrahiden fayda görüp görmeyeceğini değerlendirmektir. Bu muayene ve testlerle katarakt, göz tansiyonu varlığı, retinanın durumu, korneanın dış yüzeyindeki anormallikler ve eğrilikle alakalı bozukluklar değerlendirilir. Eğer hastanın kornea yüzeyi düzgün değilse ve herhangi bir retina hastalığı varsa lensle uyum sağlamakta zorluk yaşayabileceği için ameliyat olması önerilmez.
Ameliyat sonrası su temasından ve göz ovuşturmadan kaçınılmalı
Ameliyat olan hastaların cerrahisi sonrası hastanede kalmasına gerek kalmaz. İşlemden yaklaşık 2 saat sonra taburcu olabilirler. Ameliyat sonrası göze ilk 5 gün su temasından kaçınmak gerekir. Gözler sert bir şekilde ovuşturulmamalıdır. Sıklıklar birinci haftanın sonunda oldukça iyi uzak ve yakın görme seviyelerine ulaşılırken, multifokal lensler esas performanslarını göz-beyin uyumunun gelişmeye başladığı ve yara iyileşmesinin tam olarak oturduğu 1. aydan itibaren göstermeye başlarlar. Sonuç olarak hastanın beklentileri net olarak anlaşıldığında ve uygun hastalar seçildiğinde multifokal lens cerrahileri yüz güldürücü sonuçlar vermektedir."