Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Deniz Oygar Baylançiçek, yaptığı yazılı açıklamada, yaşın ilerlemesiyle göz hastalıkları riskinin de arttığına işaret ederek, yaşla birlikte görülme sıklığı artan göz hastalıkları ve tedavileri konusunda bilgi verdi.
Yaşlanmaya bağlı olarak gözlerde de bazı hastalıkların ortaya çıkabileceğini ifade eden Baylançiçek, "Zamanın istenmeyen izlerinin ortaya çıktığı organlarımızın başında gözlerimiz geliyor. Göz altı torbalarına, katarakta, göz tansiyonuna, sarı nokta hastalığına, çeşitli nedenlerle farklı yaş gruplarında rastlamakla birlikte, yaşın ilerlemesi bu hastalıkların görülme sıklığını artırıyor. Ayrıca göz kuruluğu, presbiyopi yani yakını görme zorluğu ise yaşa bağlı olarak ortaya çıkan diğer hastalıklardır." ifadelerini kullandı.
Baylançiçek, göz içindeki doğal merceğin matlaşması sonucu görme netliğine engel olan katarakla, presbiyopinin tedavisinde göz içi lenslerinin kullanabileceğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Kataraktın, doğumsal olarak bebeklerde dahi görülebilmekle beraber, yaşın ilerlemesiyle görülme sıklığı da artar. Vakaların yüzde 90'ı 60 yaş üzerinde yaşlılığa bağlı oluşur. Tedavi edilmezse zaman içerisinde ilerleyerek görmeye tamamen engel olabilir. Tek tedavi metodu ameliyattır. Operasyonla işlevini yitiren gözün doğal merceği göz yapısıyla tamamen uyumlu göz içi lensle değiştirilerek hastalara net görüş sağlanır. Göz merceğinin zamanla doğal esnekliğini kaybederek yakına odaklanamamasına yol açan presbiyopi de 45 yaş üzerinde görülmeye başlar. Bu hastalar yakını net görebilmek için gözlük kullanma ihtiyacı duyar. Günümüzde göz içi lens operasyonlarında kullanılan akıllı lenslerle yakın, orta, uzak mesafede net görmek mümkün."
"GÖZ TANSİYONU KALICI GÖRME KAYIPLARINA NEDEN OLABİLİR"
Baylançiçek, göz tansiyonu olarak bilinen glokomun da göz sinirlerine hasar vererek kalıcı görme kayıplarına yol açabilen tehlikeli bir hastalık olduğunu, her yaş grubunda görülebileceği gibi, 40 yaş üzerindeki herkesin risk grubunda yer aldığını anlatarak, sorunun herhangi bir şikayete sebep vermeden sinsice ilerleyebileceği için beklenmedik görme kayıplarına yol açabildiğini vurguladı.