Mehmet ÖZDOĞRU - Türkiye Bilişim Derneği’nin (TBD) 2-3 Kasım 2018 tarihlerinde gerçekleştirdiği 5’inci Uluslararası Bilişim Hukuku Kurultayı, İzmir Ticaret Odası Meclis Salonunda açılış konuşmaları ile başladı. Kurultaya Türkiye Bilişim Derneği (TBD) Genel Başkanı Rahmi Aktepe, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Türkiye Noterler Birliği Başkanı Dursun Cin, Türkiye Bilişim Derneği (TBD) Hukuk Çalışma Grubu Av. Nevhan Akyıldız ve çok sayıda bilişim ve hukuk uzmanı katıldı.
Kurultayın açılışında konuşan İTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, ilki 2010 yılında gerçekleştirilen Uluslararası Bilişim Hukuku Kurultayı’nın 5’incisinin İTO salonlarında ve İTO’nun işbirliği ile düzenleniyor olmasından dolayı büyük onur duyduğunu belirterek, “Bilişim ve bilişim hukuku, 7’den 77’ye hepimizin özel ve iş hayatına girmiş ve önemli bir yer kapsar hale gelmiş durumda. Bu nedenle, bilişim ile ilgili özel ve tüzel kişilik alanında yaşanan sorunların çözülmesi için tüm kesimlerin bilişim hukuku ile ilgili bilgilenmesi ve bilinçlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle, bugünkü kurultayda çok değerli akademisyenler, uzmanlar ve hukukçular tarafından yapılacak sunumları ve sunulacak tebliğleri çok önemli buluyorum. Küreselleşen dünyamızda rekabet koşulları her geçen gün daha da zorlaşıyor. Bu zorlu koşullar içerisinde, ülkelerin rekabet gücünün arttırılması, katma değeri yüksek ürünlerin üretilerek refah düzeyinin yükseltilmesi ve nitelikli istihdamın geliştirilmesi bakımından bilişimin ve bilişim teknolojilerinin önemi de artıyor. Artık neredeyse bilişimin dokunmadığı, birebir etkileşimi olmadığı bir sektör kalmadı” dedi.
Ülkelerin gelişmişliğinde bilişim sektörünün rolünün çok açık bir şekilde görüldüğünü ifade eden Özgener, “Yalnızca geçmişe değil, geleceğe baktığımızda da; ürünlerde, üretim süreçlerinde, toplumsal hayatta bilişim sektörünün çok daha önemli roller oynayacağını tahmin etmek zor değil. Başta mobil cihazlar ve internet olmak üzere, küresel düzeyde bilgi ve iletişim teknolojileri kullanımının artması ile birlikte, bilgi yoğun ürün ve hizmetlere olan talep yükseliyor, ülkelerin bilgi tabanlı ekonomilere dönüşüm süreçleri hız kazanıyor. Ülkemizin bilgi tabanlı ekonomiye dönüşüm sürecinde katma değeri yüksek olan bilişim sektörü büyük önem taşıyan sektörlerin başında geliyor. Çünkü bilişim sektöründe sunulan ürün ve hizmetler yaşam döngüsü içerisinde çok hızlı bir şekilde yerini almakta, teknolojik gelişmeler iş organizasyonlarına ve müşteri taleplerine bağlı olarak piyasalarca ihtiyaç duyulan mesleki faaliyetlerin sürekli değişmesine neden olmakta ve yeni meslekleri gündeme getirmektedir” diye konuştu.
Bireyler ve firmalar olarak bilişim suçlarına maruz kalmamak için kullanılan bilişim sistemlerinin güvenlik düzeyini en üst seviyeye çıkarılması gerektiğini belirten Özgener, “Devletimizde bu konuda bize destek olmak ve bilişim suçlarına karışan kişileri en hızlı şekilde yakalamak için uluslararası alanda işbirliklerini geliştirmelidir. Devletimiz bilişim teknolojilerinde yaşanan hızlı değişimlere uyum konusunda özel sektörün önünde gidiyor. e-devlet uygulaması ile kurumlara gitmeden evinizden, işyerinizden adliye, SGK, nüfus işleri, vergi ödemeleri vb. alanda birçok işlemi herhangi bir bedel ödemeden yapabiliyorsunuz. Bu Kurultayın e-devlet hizmetleri ile ilgili farkındalığı da artıracağına inanıyorum” şeklinde konuştu.
Türkiye Bilişim Derneği Genel Başkanı Rahmi Aktepe de kurultayın yaptığı konuşmasında bilişim teknolojilerinin hem suça, hem de hukuka etkili olarak girdiğinin altını çizerek, “Teknolojik uygulamalardaki, üretim biçimlerindeki, endüstriyel atılımlardaki güçlü ve hızlı devinimler sonucunda, bilişim alanında hukuki önlem ve çözüm geliştirme arayışları oluşmuş ve devam etmektedir. Diğer yandan hız, etkinlik, doğruluk, şeffaflık ve kolay ulaşılabilirlik için de hukuk alanında bilişim gücüyle çözüm arayışları ortaya çıkmış ve önem kazanmıştır. Artık dijital/sayısal teknolojilerdeki gelişim öyle bir hız ve güç kazanmıştır ki, diğer bütün yaşamsal fonksiyonların bu duruma adapte olmadan ayakta kalması mümkün değildir. Hukuk ele alındığında 21. yüzyılın hâkiminin, avukatının, savcısının, hatta müvekkilinin ve kolluk birimlerinin edinmesi gereken beceriler yalnızca hukuku iyi kavramakla sınırlı kalamayacaktır. Devlet, kanun yapıcılar, politika yapıcılar, üniversiteler, hukuk adamları, barolar, finans ve ticaret çevreleri, öğrenciler, bilişimciler, vatandaşlar, sivil toplum kuruluşları; bu konulara birlikte sahip çıkmalı, en gelişkin uygulamaların en etkili şekilde kullanılmasını sağlamalıdır. Burada en önemli anahtarlar da elbette ‘işbirliği’ ve ‘eşgüdüm’dür. Diğer bir kritik konu da teknoloji seçiminden, yasal uyarlamalara kadar her unsurun birbiriyle uyum sağlayabilmesidir. Ülkemizin bilişim sektörü ve hukuk insanları, desteklendiği ve işbirliği kültürünü içselleştirebildiği takdirde, bu noktaya ulaşılması için gereken beceri ve bilgi düzeyine sahiptir” diye bilgi verdi.