Mehmet ÖZDOĞRU - Arkas Holding, çağdaş Macar sanatçı ve ‘Op-Art’ akımının öncüsü Victor Vasarely’nin Türkiye’de açılan ilk retrospektif sergisini, İstanbul’dan İzmir’e taşıdı. İstanbul’da, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Tophane-î Amire Kültür Merkezi’nde 31 Mart’ta sona eren sergi, 11 Nisan’dan itibaren Arkas Sanat Merkezi’nde İzmirli sanatseverlerle buluşuyor.
Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas’ın girişimleriyle ortaya çıkan, proje yönetmenliğini Arkas Holding Sanat Direktörü Niko Filidis’in üstlendiği, sanatçının torunu Pierre Vasarely başkanlığındaki Victor Vasarely Vakfı’nın doğrudan desteklediği Victor Vasarely Türkiye Retrospektifi Sergisi, sanatçının farklı sanat dönemlerine ait 90’a yakın çalışmasından oluşuyor. sergi, çağdaş sanata kattıkları ve Op Art akımının kurucusu olmasının yanı sıra, kurduğu müzeleriyle de adından söz ettiren Victor Vasarely’yi İstanbul’un ardından İzmir’deki sanatseverlere daha yakından tanıtmayı hedefliyor.
İzmir Arkas Sanat Merkezi’nde açılış öncesi gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Arkas, Arkas Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas “Yine Arkas Sanat Merkezi’nin İzmir’deki sergi açılışlarında Pierre Vasarely ile tanışmış ve dost olmuştuk. Kendisi son derece mütevazı bir kişi. Dostluğumuz bu serginin açılışına vesile oldu. İstanbul’dan sonra böyle önemli bir sergiyi İzmir’de açmak benim için çokd eğerli. Eserlere çok yakından bakmak lazım, desenlerin hareketleri çok etkileyici. Bu sergiyi çok kişi görsün isteriz. Sanatı sevdirmeyi ve sanata önem verilmesini sağlamak bizim tek hedefimiz. Başka bir beklentimiz yok. Sadece daha yakından tanıtmayı ve daha çok bilinmesini arzu ediyoruz. İlk sergi ile bugünkü sergi arasında büyük farklar var. Son sergiye 25 bin kişi geldi. İlk sergimize ilgi daha azdı Sanata ilgi gösterilmesini istiyorsak sevdirmek, onun için de tanıtmak lazım. Bizim burada yapmaya çalıştığımız bu; sanatı tanıtmak ve sevdirmek” diyerek konuşmasını tamamladı.
Vasarely Vakfı Başkanı, serginin küratörü ve aynı zamanda Victor Vasarely’nin torunu olan Pierre Vasarely ise Lucien Arkas ile tanışma hikasini anlatarak ve Lucien Arkas’a teşekkür ederek başladı. “Victor VASARELY hayatta olsaydı, 9 Nisan’da 111 yaşına girecekti. Dünden önceki gün, burada da bulunan oğlum Teo’nun 18. Yaşgününü kutladık. Ve Victor VASARELY’nin ölümünün 20. Yılında, 15 Mart 1997’de İstanbul’daydık. Dedem hayatta olsaydı,ne kadar çok burada bulunmak isteyeceğini biliyorum. 2009 yılında, Vasarely sanatını yakından takip eden Lucien Arkas’ın, Paris’te gerçekleştirilen açık artırmada Vasarely Vakfı’nda bulunan iki orijinal eseri satın aldığını öğrendim. Bu eserlerden biri olan “Rééss” bugün bu sergide sunuluyor. Yine 2011 yılında Arkas Holding’in Sanat Departmanı, Aix-en-Provence’da Vasarely Vakfı tarafından düzenlenen açık artırmada 15 tane seligrafi eserini aldılar. Ardından, bir sonraki yıl, İzmir’de Lucien Arkas, ekip arkadaşları ve benim katıldığımız bir toplantı gerçekleşti. Önce İstanbul’da ardından da İzmir’de, sanata adanmış, benzersiz bir şekilde restore edilmiş Arkas Sanat Merkezi’nde büyük babamın eserlerinin sunulacağı bir sergi organize etmeye karar verdik. Arkas
Sanat Direktörü Niko Filidis’e kıymetli işbirliği ve sanat konusundaki mükemmel bilgisi sayesinde bu tutkulu projenin başarılı olmasını sağladığı için çok teşekkür ediyorum. Onun katkıları olmasa yapamazdık. Bütün bu eserleri bir araya getirmemize yardımcı oldu” dedi.
70 li yılların "süperstarı" Vasarely, Op (optical) Art'ı cömertçe resme, mimariye, tasarıma hatta modaya uyarlayarak 'herkes'in bir pay edinmesini ilke edinmiş bir isim. 'Sarı Manifesto'sunda " Yarının sanatı ya ortak bir hazine olacak, ya olmayacak" diyen Vasarely, köklü bir Bauhaus eğitimi almış, 2. dünya savaşı gibi tüm Avrupa’yı alt üst eden bir trajedinin ortasında bile üretmeyi durdurmamış, duvar afişlerini sanat düzeyine taşımış olan Victor Vasarely bu sayede çok yönlü bir sanatçı olma unvanına da sahip.
Bu kapsamlı sergi, Güney Fransa’daki Aix en Provence kentinde bulunan Victor Vasarely Vakfı, Peç, Victor Vasarely Müzesi, Budapeşte Güzel Sanatlar Müzesi, Renault Kurumsal Koleksiyonu ve Arkas Holding Koleksiyonu katkılarıyla gerçekleştiriliyor. Serginin bir başka özelliği de Arkas Koleksiyonu’nda bulunan 13 adet büyük boyutlu çalışmanın da ilk defa sergileniyor olması.
Victor Vasarely Hakkında;
Victor Vasarely 1906 yılında Macaristan’ın Pécs (Peç) şehrinde doğdu. 1929’de Budapeşte’de Bauhaus etkisinde eğitim veren Mühely Akademisi’nde eğitim aldı. 1930 yılında eşi Claire Spinner ile Paris’e göç eden sanatçı grafik tasarımcısı olarak çalıştı. 1944 yılında, Denise René’nin galerisinde açılan ilk kişisel sergisiyle Paris’in saygın sanat ortamına girdi. Vasarely burada geometrik kökenli soyut resimleriyle kısa zamanda büyük ilgi çekti. 1955 yılında Sarı Manifesto’yu yayınlayan sanatçı, Avrupa’da hızla yayılacak olan Op Art akımın kuruculuğunu üstlenerek ardı ardına önemli çalışmalar gerçekleştirdi. Op Art, pozitif ve negatif formların birbiriyle farklı bir biçimlendirme metoduyla ilişkiye girip, tuval yüzeyinde hareket olgusunu ortaya çıkartan bir akımdır. Vasarely, izleyicileri daha ilk bakışta etkisi altına alan ve göz yanılsamalarıyla ilgi çeken bu akımın öncüsü olan bir dünya sanatçısı olarak değerlendiriliyor. Çünkü Vasarely’nin deneysel çalışmaları, 20. yüzyıl sanatında, Pop Art’tan Minimal Art’a uzanan bir çizgide, ardıllarını etkileyen derin izler bırakmıştır.