Hudut Kapıları Daire Başkanlığı ve Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti ile Mücadele Daire Başkanlığı Yönetici Semineri, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun katılımlarıyla düzenlendi. Seminerin açılış konuşmasını gerçekleştiren Soylu, tanımların değiştiği, etki ve etkileşim alanlarının giderek arttığı, ilişkilerin karmaşıklaştığı bir dönemin yaşandığını kaydetti. Telefonların artık sadece telefon değil aynı zamanda bir kütüphane, eğlence aracı, bir basın yayın kuruluşu, hatta kişinin kendini ifade aracı olduğunu söyledi, kitap yerine telefon okunduğunu belirtti. Küresel problemlerin de artık kendi alanlarıyla sınırlı kalmadığını aktaran Soylu, "Terör, sadece terör değil. Göçle de ilgili, uyuşturucu ticaretiyle de etkileşim halinde. Uyuşturucu yine göç ve terörle etkileşim halinde. Göç, hem güvenlik hem de ekonomiyle ilgili, hatta trafik kazalarıyla bile ilgili. Çünkü genellikle bir kamyonun, bir minibüsün içine tıka basa insan doldurulduğu için aşırı yükten veya başka sebeplerden kaza yapıyorlar, can kayıpları fazla oluyor, bu da trafik istatistiklerine yansıyor" şeklinde konuştu.
Soylu, geçen yıl Mart ayında Iğdır’da yaşanan bir kazada 17 düzensiz göçmenin yaşamını yitirdiğini anımsattı. Bir ay önce İzmir’de düzensiz göçmenleri taşıyan kamyonun devrilmesi sonucu yaşanan kazada 22 kişinin hayatını kaybettiğini, 13 kişinin de yaralandığını hatırlattı.
"BİN 331 YTS ÜLKELERİNE GÖNDERİLDİ"
2000 yılında dünyada 20.1 milyon kişi sığınmacı ve mülteci statüsündeyken, bu rakamın 2017 yılı itibarıyla 71,4 milyon kişi olduğunu söyleyen Soylu, BM verilerine göre son 20 yıldaki artış hızıyla giderse, bu rakamın 2050 yılında ise 405 milyon kişi olarak hesaplandığını belirtti. Bu rakamların sınır güvenliği ve hudut meselesinde karmaşık bir hal aldığını ifade eden Soylu, hacim artışı, neticesinde 'sınır yönetimi' diye bir kavramın ortaya çıktığını ifade etti. Geçişi engellemekle mükellef olunan yabancı terörist savaşçılar (YTS) konusunda bilgi veren Soylu, "Elbette ki yabancı terörist savaşçılar dediğimiz ve hudut kapılarında, havaalanı ve otogarlarda TEM ve istihbarat birimlerimiz 27 bin şahsı kontrol etmiş, çatışma bölgelerine geçme arayışında olduğu değerlendirilen 8 bin 526’sının ülkemize girişi engellenmiş, bin 331’i de geldikleri ülkelere geri gönderilmek üzere geri gönderme merkezlerine teslim edilmiştir. Keza yönetmek zorunda olduğumuz göç meselesi var. Bunun içinde uluslararası koruma başvurusuyla gelenler olduğu gibi bir de yasadışı göç var ve bunun bir güvenlik boyutu var. Frontex 2018 risk analiz raporuna göre AB'nin tamamında sınır dışı kararı verilen 279 bin 215 kişiden sadece 151 bin 398’i sınır dışı edilebilmiştir. Yani, neredeyse yarısı kadar. Oysa Türkiye sadece 2018 yılının ilk on ayında sınır dışı sayısı 49 bin 523’tür. Tek başımıza AB'nin sınır dışı ettiğinin üçte biri kadar bir sayıya ulaştık. Yakaladığımız toplam düzensiz göçmen sayısı 234 bin 443’tür. Bunun içinde denizlerde yakalananlar, göç idaresine teslim edilenler dahildir. Bunların 162 bin 738’i ise kolluk birimleri tarafından adli işleme tabi tutulanlardır. Organizatör sayısı ise en son güncel rakam olarak 4 bin 948’dir" diye konuştu.
"SINIR GÜVENLİK YOLLARI PROJEMİZİN YÜZDE 76’SI TAMAMLANDI"
Soylu, "entegre sınır güvenliği" adı verilen yeni modelin içinde sınır fiziki güvenlik sistemleri, sınır aydınlatma, sınır güvenlik yolları; deniz sınırları için kısa adı SGRS olan sahil gözetleme radar sistemi ve AB fonlarıyla gerçekleştirilen eğitim ve kapasite arttırımı projeleri olduğunu söyledi. Soylu, "Suriye ve İran sınırlarımızda toplam 899 kilometre modüler beton duvar, Suriye Hatay sınırında 38 kilometre yüksek güvenlikli çit, Gaziantep tarafında 4 kilometre kafes tel tamamlanmış, kalan kısımların üretim ve planlaması sürmektedir. Termal kamera ve radarlar ile sensör sistemleri de kuruyoruz. 7 tane yüksek güvenlikli sınır gözetleme kulesi tamamlandı, 25’inin de yapımı sürüyor. Şanlıurfa Akçakale sınır hattında 40 kilometrelik bölümde sınır aydınlatması tamamlandı. Sınır güvenlik yolları projemizin de yüzde 76’sı tamamlandı. Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın SGRS projesi ile sınır güvenlik altyapımıza denizlerimizi de entegre ediyoruz. Bu projenin de halen yüzde 90’ı tamamlanmış durumdadır. Bunun yanı sıra yasal geçişleri hızlandırmak için de teknolojik altyapımızı ve kapasitemizi geliştirmeye çalışıyoruz. Halihazırda İstanbul Atatürk Havalimanı'nda pilot uygulaması yapılan ve açılışını yaptığımız yeni havalimanında da uygulamaya giren elektronik geçiş sistemini, ilerleyen zamanlarda yaygınlaştırmak istiyoruz. bunun benzerleri Avrupa'daki havaalanlarında var, biz bu teknolojinin geldiği en son noktayı ülkemize getiriyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Programda Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya, Ankara Valisi Vasip Şahin de yer aldı.