Mısır’daki BM iklim müzakerelerinin resmi gündeminin ortasında, Küresel Güney’den yedi kadın liderliğindeki yüzlerce insan, iklim değişikliğinin ağır etkileri hakkında farkındalık yaratmak için dramatik ve güçlü bir güç gösterisiyle araya geldi.
#FloodTheCOP’un (COP’ta Bir Sel) bir parçası olarak mavi giyen sivil toplumdan protestocular net bir mesaj gönderdiler: G7 ve diğer zengin ulusların, kendi topraklarında bulunan fosil yakıt şirketlerini vergilendirmek ve tasfiye etmek ve finansmanı iklim değişikliği nedeniyle en fazla kayıp ve zarara uğrayan ülkelerdeki insanlara yönlendirmek konusunda ahlaki ve yasal bir sorumluluğu var.
“Sel Geliyor” ve “Şimdi borcunu ödü” gibi sloganlar işlenmiş kıyafetler giyen yedi kadın, Avrupa’nın ve diğer ülkelerin, COP27’de Afrika ülkelerinde gaz anlaşmaları yapması ve yeni fosil yakıt projelerine mahkum etmesi nedeniyle eleştirdi.
Hak savunucularının eylemi sırasında ABD Başkanı Joe Biden konuşma yapmak üzere konferans alanına geldi. Aktivistlerin yanından geçen Biden “kayıp ve zarar için ödeme yap” sloganları arasında hızla konuşmayı yapacağı binaya doğru yönlendi.
Biden’ın ardından ABD mesajların hedefi oldu. Aktivistler adına bir konuşma yapan temsilci, “ABD’ye mesaj göndermek çok önemliydi. Kayıp ve zarar 30 yıldır tartışılıyor. İnsanlar ölüyor. ABD ise taleplerimizi 30 yıldır görmezden geliyor ve tartışmaların önüne geçiyor. ABD insanlara karşı empati de sempati de beslemiyor. ABD’nin ve benzer ülkelerin eylemleri ve eylemsizlikleri insanların ölümüne neden oluyor. Dikkati dağıtmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Emisyonları azaltmıyorlar, finansmanı fosil yakıtlara akıtıyorlar” dedi.
BM iklim müzakerelerinde ilk kez, gelişmekte olan ülkeler ve sivil toplumdan gelen büyük baskının ardından, bir finansman tesisi kurmayı kabul etmeye odaklanan “kayıp ve hasar” konusu resmen gündeme geldi.
Müzakerelerin dışında, Antigua ve Barbuda’dan Gaston Browne ve Barbados’tan Mia Mottley gibi COP27’deki bazı hükümet temsilcileri, kayıp ve hasar için finansmanın nasıl sağlanacağı konusunda şimdiden yapıcı fikirler öneriyorlar.
Bunların çoğu, sorunun temel nedenini ele almaya odaklanıyor: fosil yakıt şirketleri ve kamu politikasıyla bağları. Hükümetler, kayıp ve zararın finansmanını güvence altına almak için sektörün kârlarını vergilendirebilir veya fosil yakıt şirketlerinin faaliyetlerine vergi koyabilir.
Mavi kıyafetli kadınlardan Bolivyalı Carmen Capriles, iklim müzakerelerinin ana konusun kayıp ve zarar olduğunu söylerken, “Bu genel bir kriz ve liderler işin ne kadar ciddi olduğunu anlamıyor. Ancak 30 yıl mücadele ettikten sonra, nihayet kayıp ve zararları konuşmaya başlayabildik. Ama hükümetlerin yolsuzlukları tarafından lekelenmiş bir iklim fonuna razı olmamalıyız ve bunun tamamen yerel düzeyde işleyeceğinden emin olmalıyız! Eğer azaltım ve uyum konusunda elimizden geleni yapabilirsek iklim kriziyle yüzleşebilecek gerekli direnci yaratabiliriz” dedi.