Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, “100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine doğru hızla ilerlememiz gerektiğine inanıyorum. Bu kapsamda iki ülke iş dünyasının arasındaki iş birliğini artırmak çok büyük önem taşıyor. 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine ulaşmak için iki ülke iş dünyasının istekliliği ve katkıları kritik rol oynayacaktır” dedi.
Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyaya yayılma özelliği gösteren Covid-19 salgını tedbirleri kapsamında, bu yıl 38'incisi düzenlenen ‘Amerikan-Türk Konferansı' sanal ortamda gerçekleştirildi. Pekcan, ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross'un da katıldığı konferansta yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ABD ile ortaklığına değer verdiğini ve ülkeyle bağlarını geliştirmeye hazır olduğunu belirterek, dünyanın önemli bir değişim sürecinden geçtiğini, iki ülke arasındaki bağların bu zorluklara başa çıkmak için yeterli güçte olduğunu ifade etti.
İki ülkenin ticaret ve iş ilişkilerinin son yıllarda arttığına işaret eden Pekcan, “2002 yılında 6,4 milyar dolar olan ikili ticaret hacmi, 2019'da 21.1 milyar dolara yükseldi. Ayrıca 2020'nin ilk 8 ayında ticaret hacmimiz yüzde 3,5 arttı. Bugün Türkiye'de, toplam 12,8 milyar dolarlık yatırımla 2 bine yakın Amerikan şirketi faaliyet gösteriyor. Türkiye'nin ABD'deki doğrudan yabancı yatırımı yaklaşık 6.8 milyar dolar seviyesinde bulunuyor ve bu her geçen gün artıyor. Son on yılda önemli bir ticaret ve yatırım hacmi gözlemlemiş olsak da her iki ülkenin potansiyeli düşünüldüğünde bu yeterli bir oran değil" ifadelerini kullandı.
"100 milyar dolarlık ticaret hacmi için iş dünyasının iş birliği önemli”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump'ın özellikle ticaret başta olmak üzere her alanda daha güçlü iş birliğine ihtiyaç olduğu konusunda hemfikir olduğunu aktaran Pekcan, bu nedenle ikili ticari ilişkiler için 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefinin belirlendiğini ve ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross ile bu hedef doğrultusunda yakın bir şekilde çalıştıklarını anlattı.
Bu kapsamda öncelikli sektörlerin belirlendiğini ve her iki tarafın beklentilerinin konuşulduğunu hatırlatan Pekcan, özel sektör bakış açısını sürece yansıttıklarını ve şimdiye kadar ortak çalışmadan çok memnun kaldıklarını söyledi. Pekcan, “Sonuç olarak liderlerimizin belirlediği hedefe bağlıyız. 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine doğru hızla ilerlememiz gerektiğine inanıyorum. İki ülke iş dünyasının arasındaki iş birliğini artırmak da çok büyük önem taşıyor. 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine ulaşmak için iki ülke iş dünyasının istekliliği ve katkıları kritik rol oynayacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
Pekcan, ticaret ortamını iyileştirmek için bazı adımların gerekli olduğuna işaret ederek, “Bu bağlamda, çelik/alüminyum (Bölüm 232) soruşturması nedeniyle çeliğe ek vergilerin uygulanması ve Türkiye'nin Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi programından çıkarılması gibi ABD hükümetinin politikalarının ortak hedefimize ulaşmak için çabalarımızı olumsuz etkiliyor. Nitekim Bakanlıklarımız arasındaki kapsamlı diyaloğa rağmen sınırlı sayıda ürünü Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi programına yeniden dahil etme talebimiz olumlu bir yanıt alamadık. Benzer şekilde, çelik/alüminyum (Bölüm 232) tedbirleriyle ilgili olarak, diğer birçok ülkeye teklif edilen makul düzeyde bir kota müzakeresine hazır olduğumuzu ifade ederken, ne yazık ki bu alanda da ilerleme olmadı" dedi.
Pekcan, enerji alanında Avrupa ülkeleri arasında Türkiye'nin geçen yıl itibarıyla ABD'den en büyük LNG ithalatçılarından birisi olduğunu da ifade ederek, "Bizim açımızdan böyle olumlu bir gelişmeye rağmen, mevcut önlemlere ek olarak, ABD Ticaret Temsilcisi Ofisi yakın zamanda dijital vergi hizmetleriyle ilgili soruşturma başlattı. Soruşturma sonundaki alınabilecek önlemler de ticari bağlarımızı olumsuz etkileyebilir” şeklinde konuştu.
ABD'li yatırımcıları Türkiye'ye davet
Ayrıca enerji, konfeksiyon, tekstil, mobilya, mücevherat, beyaz eşya ve yapı malzemeleri gibi belirlenen öncelikli sektörlerde bir dizi online etkinliğin hayata geçirilebileceğini dile getiren Pekcan, diğer birçok gelişmekte olan ülke ile karşılaştırıldığında Türkiye'nin pazar erişimi için geniş fırsatlar sağladığını ve daha güçlü, daha rekabetçi ve liberal bir iş ortamı oluşturmaya kendini adamış durumda olduğunu kaydetti.
Pekcan, daha fazla ticaret ve yatırım için daha derin ikili iş birliğinin sağlanmasının ikili ilişkilerin geliştirilmesinin temel reçetesi olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin sağlam üretim altyapısının, üretim merkezlerini çeşitlendirmeyi düşünecek ABD'li yatırımcılar için oldukça çekici olduğuna inandıklarını dile getiren Pekcan, “Özellikle Türkiye'nin devam eden teknolojik dönüşüm sürecine hizmet edecek projelerle ilgileniyoruz. Yenilikçi, Ar-Ge yoğun ve yüksek katma değerli ürün ile hizmetlere yönelik ilgili yatırımları teşvik edeceğiz. Mevcut sanayi bölgelerine ek olarak, yeni teşvikler sağlayarak yüksek teknoloji yatırımlarını teşvik etmek için kısa süre önce Türkiye'de yepyeni bir 'ihtisas serbest bölge' modeli başlattık. İlk ihtisas serbest bölge, halihazırda İstanbul'da belirlendi ve yeni yatırımcıları bekliyor" açıklamasında bulundu.
“Belirli sektörlerde ikili ticaret anlaşması”
Gelecek aylarda ortak hedeflere ulaşmak için Türkiye ve ABD'nin somut adımlara odaklanarak birlikte daha yakın ve yoğun çalışması gerektiğini vurgulayan Pekcan, "Kısa veya orta vadede, belirli sektörlerde ticareti karşılıklı olarak serbestleştirmeye yönelik ikili bir anlaşmanın imzalanmasının ticari ilişkilerimize önemli bir ivme kazandıracağını belirtmeliyim" dedi.