“Çevreci enerji ve sürdürülebilir doğa” sloganıyla 2015 yılından bu yana ürettiği rüzgar enerjisiyle Türkiye'nin ekolojik dengesine ve enerji bağımsızlığına destek veren Abk ÇEŞME RES Enerji Elektrik Üretim A.Ş., yeni projeleriyle yenilenebilir çevreci enerji üretmeye devam ediyor.
İzmirli işadamları Barış Kocagöz ve Barış Tansever'in de ortakları arasında yer aldığı Abk ÇEŞME RES'in, Ovacık'ta Mayıs 2015 itibariyle yapımını tamamladığı ÇEŞME Res projesi, yıllık yaklaşık 60 milyon kwh elektrik üreterek, her yıl 90 bin adet ağaç dikimine eşdeğer yaklaşık 30 bin ton karbondioksit azalımı sağlıyor.
80 milyon TL.'lik yatırımla kurulan ve 16 MW/e-18 MW/m kurulu güce sahip olan Abk ÇEŞME RES'in
Türkiye'nin hem ekonomik, hem de çevresel gelişimine katkı sağlamak amacıyla faaliyetlerini sürdürdüğünü kaydeden Abk ÇEŞME RES Proje Koordinatörü Erman Kaya, enerji sektörünün stratejik önem taşıdığını söyledi.
Dünyada yaşanan enerji çatışmalarının milli enerjinin önemini artırdığını kaydeden Kaya, “Enerjisini kendi üretmeyen ülkelerin bağımsız politika üretmeleri de giderek zorlaşıyor” dedi.
RÜZGAR ENERJİSİ TÜRKİYE İÇİN OLMAZSA OLMAZ...
Abk ÇEŞME RES'in, öncelikli hedefinin, stratejik öneme sahip enerji sektöründe, yenilenebilir enerji yatırımlarına devam ederek sürdürülebilir katma değer yaratmak ve ülke ekonomisinin dışa bağımlılığını azaltıp çevresel gelişime katkı sunmak olduğunu aktaran Erman Kaya şöyle devam etti: “Biz enerji üretiminin ülkemizin tam bağımsızlığına giden yolda çok önemli bir unsur olduğunun farkındayız. Ancak kendi ürettiğimiz enerjiyle milli ekonomimizi kalkındırabilir ve insanlarımızın yaşam seviyesini yükseltebiliriz. Devletimizin de bu yönde attığı olumlu adımlar var. Ancak üzülerek şunu da görüyoruz ki; hem ülkemizde hem de dünyamızda, gelişme adına insanlık büyük tahribatlara yol açtı. Doğa büyük oranda katledilirken, geri dönüşü kolay olmayan zararlar verildi. Bugün çevreci rüzgar enerjisi Türkiye için olmazsa olmaz haline geldi”
YILLIK ENERJİ KAYBI 50 MİLYAR DOLAR
Türkiye ve dünyanın geleceğinin yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak çevreci enerji üretmekten geçtiğini dile getiren Kaya, “Rüzgarımız ve güneşimizle kendi kendimize yetecek temiz enerjiyi üretme şansımız var. Bu yönde devletimizin sağladığı teşvikler de mevcut. Ancak hala istenilen seviyede yatırımları tam anlamıyla hayata geçiremedik. Elektrik üretmek için her yıl ortalama 45 - 50 milyar dolar kömür ve doğalgaz gibi hammadde ithal etmekteyiz. Elimizdeki imkanları kullanmayarak paramızı yurtdışına yolluyoruz ve ülke olarak zarar ediyoruz” ifadelerini kullandı.
PLANSIZ YAPILAŞMA TEHLİKESİ
Ülkemizde sadece üç adet rüzgar ırmağı bulunduğuna ve rüzgar enerji santrallerinin bu rüzgar ırmakları üzerinde kurulabildiğine de dikkat çeken Abk ÇEŞME RES Proje Koordinatörü Erman Kaya sözlerini şu şekilde sürdürdü: “İzmir, bu rüzgar ırmaklarının geçtiği bir bölgede. İzmir, doğasıyla, sanayisiyle, tarımıyla, turizmiyle ülke ekonomisine ciddi katkıları olan bir kent. Son zamanlarda ise yenilenebilir enerji ve özellikle rüzgar enerjisiyle ön plana çıktı. Gün geçtikçe rüzgar enerjisi sektörü gelişiyor. Ancak her yerde olduğu gibi bu alanda da plansız yapılaşma ve rüzgar ırmaklarının geçtiği bölgelerin imara açılması sorunu var. Plansız yapılaşma, hem doğamızı katlederken, hem de ondan sürdürülebilir şekilde faydalanmamızı engelliyor. İzmir olarak buna dur demeli ve yenilenebilir enerji potansiyelimizi iyi kullanmalıyız. Yenilenebilir enerjiyle, hem çocuklarımızın daha yeşil ve sağlıklı bir geleceğe yol almasına hem de ülkemizin enerji bağımsızlığına destek verebiliriz”