Kökeni uzakdoğu’ya uzanan Refleksterapi, vücuttaki gerilimi almak ve hastalıklarda destek tedavi sağlamak amacıyla, ayaklardaki belirli noktalara uygulanan bilimsel bir teknik. Sağlık Bakanlığı tarafından tamamlayıcı tıp adı altında onaylanmış durumda. Tamamen doğal, kişinin vücudunun sempatik ve parasempatik sinirler aracılığıyla kendi kendini iyileştirme mekanizmasını çalıştırmasını sağlıyor. Bu sebeple tamamen doğal ve zararsız, tabi “diplomalı” ve uzman kişilerce uygulandığı takdirde. Günümüzde kendine Refleksterapist, Refleksolog, Manuelterapist diyen çoğu kişinin hiçbir diploması ve yeterliliği olmadığını görüyorum. Kişiler bu sebeple çok dikkatli olmalı çünkü ayak tabanındaki refleks noktalarına, el ve parmak teknikleriyle uygulanan bası özellikle engelli hastaların sara atağı geçirmesine bile sebep olabiliyor. Yıllar önce Serebral Palsi hastası bir danışanımın annesi çocuğundaki gelişmelerden çok memnun olarak süreci hızlandırmak adına benim tedavi esnasında uyguladıklarımdan izledikleriyle evde çocuğuna refleksterapi uygulamaya çalışmış sonucu hastanede bitmişti. Uzun süre etkisinden kurtulamadı. 6 yıl önce doğum yapmam sebebiyle bir süre ara verdiğimde tedavilerinin sekteye uğramaması için başka bir Refleksterapist’ten seans alan bir danışanım ise şiddetli ağrılar ve kusma nöbetleriyle acil servise kaldırılmış. Sonrasında yaptığımız araştırmalarda ilgili kişinin diploması olmadığı gibi en ufak bir eğitim bile almadığı anlaşıldı. Rastgele yapılan ayak masajının Refleksterapi ile hiçbir ilgisi olmadığını, güzellik merkezlerinde gerçekleştirilen Refleksoloji masajı diyerek uygulanan masajın omuzlarınızı ovdurmaktan bir farkı olmadığını, Refleksterapi ya da Refleksoloji’nin bilimsel bir yöntem olduğunu vurgulamak adına bu örneklerden bahsettim. Refleksterapi uygulama sırasında kişi rahat olması sağlanıyor, ayağın refleks noktalarına parmakla bası uygulanıyor. Kişinin vücudundaki sorunlu bölgeyle ilgili noktaya basınç uygulandığında küçük bir miktar acı hissetmesini doğal karşılıyoruz. Seans süresi yaklaşık 45 dakika ve seans süresince ilgili refleks noktaları sempatik ve parasempatik sinirler aracılığıyla beyne sinyal göndermek için tek tek uyarılıyor. Her hastalığın uygulama biçimi aynı fakat temas edilen sinir ucu farklı oluyor. Migren hastaları başka, bel fıtığı hastaları başka, panik atak hastaları başka bir deneyim yaşıyor.
Öncelikle uygulama sonunda tüm bedeninize masaj yapılmış gibi rahatlama hissediyorsunuz. Sinir sisteminiz rahatlıyor, kan dolaşımınız hızlanıyor ve derin dinlenme sağlanıyor. Ayrıca uyku kalitesini artırma, enerji akışını dengeleme, bağışıklık sistemini güçlendirme, vücudu toksinlerden arındırma gibi daha bir çok yararı bulunuyor.
Beden fonksiyonlarını normalleştirmeye bağlı olarak birçok hastalıkta büyük ilerleme sağlıyor. Başta stres ve anksiyete bozuklukları olmak üzere, panik atak, depresyon, uykusuzluk, bel – boyun fıtığı, otizm, felç, migren, hormon sorunları, romatizma, astım, hazımsızlık, regl ağrıları gibi pek çok hastalıkta tamamlayıcı tedavi olarak kullanılıyor.
Fakat ben bazı hasta gruplarına özellikle hamileliğin ilk 6 ayında, kanser ve damar tıkanıklığı olan hastalarda, varis sorunu yaşayanlarda ve şeker hastalarında uygulanması tavsiye etmiyorum. Asla uzman olmayan, fizyoloji ve anatomi bilgisine sahip olmayan kişilerin Refleksterapi uygulamasını önermiyorum hatta benim Türkiye’de yaptıracağım kişi sayısı bir elin parmağını geçmez o kadar açık anlatmak istiyorum sizlere bu konunun hassasiyetini. Eylül ayında yayınlanmasını planladığım kitabımda da ayrıntılı biçimde yer verdim.
Hepinize sağlıklı mutlu bir hafta dilerim.