Taliban’ın 2021’de Afganistan’ın kontrolünü ele geçirmesinden bu yana, ülkenin devlet hastaneleri ve ruh sağlığı kliniklerinden toplanan verilere göre, intihar eden ya da buna teşebbüs eden kadınların sayısında ciddi bir artış oldu.
Guardian'da yer alan habere göre, sağlık görevlileri, Taliban yetkililerinin intiharlara ilişkin verileri yayınlamadığını ve sağlık çalışanlarının birçok ilde güncel istatistikleri paylaşmasını engellediğini söylüyor. Sağlık çalışanları, acil bir halk sağlığı krizine dikkat çekmek için Ağustos 2021’den Ağustos 2022’ye kadar toplanan rakamları özel olarak paylaşmayı kabul etti. Veriler, Afganistan’ın dünya genelinde, erkeklerden çok kadınların intihar sonucu öldüğü çok az sayıdaki ülkeden biri haline geldiğini gösteriyor.
BM yetkilileri ve insan hakları aktivistleri, intihara teşebbüs eden kadınların sayısındaki artış konusunda endişe duyduklarını ifade ettiler. Bu durumu açıkça Taliban’ın kadınların varoluşuna yönelik getirdiği kısıtlamalarla ilişkilendirdiler.
BM Kadın Birimi ülke temsilcisi Alison Davidian, “Afganistan, kadın hakları krizinin yol açtığı bir ruh sağlığı krizinin ortasında” dedi. “Giderek artan sayıda kadın ve kız çocuğunun ölümü, mevcut koşullar altında yaşamaya tercih ettiği bir ana tanıklık ediyoruz.”
Bu iç karartıcı tablo, buzdağının sadece görünen kısmı. Afganistan’da intihar ‘utanç verici’ olarak görüldüğü için örtbas ediliyor. İntihara teşebbüs eden bazı kadınlar tedaviye alınmazken, ölenler de intihar ettiklerine dair bir kayıt olmadan gömülebiliyor.
31 yaşındaki Roya, yıllarca süren istismar dolu bir evliliğin ardından Mayıs 2022’de Herat kentindeki evinde ölü bulundu. Küçük kardeşi Mohammad, kız kardeşinin ailesine sık sık kocasının saldırılarından bahsettiğini ancak ailesinin onu terk etmemesi için ısrar ettiğini söyledi.
Mohammad, “Ailem her seferinde onu ailesini bir arada tutmaya ikna ediyordu,” dedi. “Bir sabah Roya’nın [kendi canına kıydığı] haberini aldık. İşin bu noktaya geleceğini hiç düşünmemiştik.”
Aile, intiharı İslam’a aykırı ve utanç verici bulduğu için çevrelerine kızlarının bir hastalık sonucu öldüğünü söylemiş.
Afganistan’da bitmeyen çatışma ortamı ve yoksulluk, Ağustos 2021’den çok önce bir ruh sağlığı krizini körüklemişti. Taliban’ın yönetimi ele geçirmesinden iki ay önce BMC Psychiatry dergisinde yayınlanan bir anket, nüfusun neredeyse yarısının psikolojik sıkıntı çektiğini ortaya koydu.
Ancak özgürlüğün ve umudun yitirilmesi, zorla ve küçük yaşta evliliklerin ve aile içi istismarın artması, son iki yılda kadınları daha da savunmasız hale getirdi.