Yaşar Üniversitesi Ekonomi Bölümü tarafından Türkiye Aile İşletmeleri Derneği’nin (TAİDER) desteği ile düzenlenen Aile İşletmeleri ve Girişimcilik Seminerleri’ne Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkan Yardımcısı Şükrü Ünlütürk, konuk oldu. TAİDER kurucularından olan Ünlütürk, aile şirketlerinin yok olmasının ülkenin kaybı olduğunu vurgulayarak “Türkiye’deki aile şirketleri ortalama ikinci kuşakta. Daha üçüncü kuşağa geçebilmiş değiliz. İkinci kuşakta yüzde 30, üçüncü kuşağa geçende ise şirketlerin sadece yüzde 10’u yaşıyorsa, ülke ekonomisi için ciddi bir kayıp demektir. Ailenin çekişmesi nedeniyle sermaye ve işgücü zayıf kalıyor ya da sahneden çekiliyorsa yalnızca aile değil ülke kaybetti demektir” dedi.
Türkiye’nin ve İzmir’in tanınmış iş dünyası üyelerini Yaşar Üniversitesi öğrencileriyle buluşturan seminerlerin son konuğu olan TÜSİAD Başkan Yardımcısı, Sun Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Ünlütürk, deneyimlerini gençlerle paylaştı. Aile işletmeleriyle ilgili çalışmalar yapan Yaşar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ufuk Tutan, “Aile İşletmeleri ve Girişimcilik Seminerleri”nin bu yıl üçüncüsünü düzenlediklerini belirterek, “Amacımız, başarılı iş dünyası üyelerinin, aile işletmelerinde edindikleri deneyim ve birikimleri, gelecek nesil ve profesyonel yönetici bakış açılarıyla gençlere aktarmasını sağlamak. Bugüne kadar birçok değerli iş dünyası temsilcisi konuğumuz oldu” dedi.
Şükrü Ünlütürk, aile şirketlerinin dünya ekonomisinin bel kemiğini oluşturduğunu belirterek, “Dünya gayri safi milli hasılasının yüzde 70’e yakını aile şirketlerinden geliyor. Türkiye’de firmaların yüzde 90-95’i aile şirketi. Aile şirketlerinin kurumsal yönetim ilkelerine göre yönetilmeleri gerek kendi performansları ve sürdürülebilirliği gerekse de ülke ekonomisine katkıları açısından son derece önemli. Aile sadakati Türkiye için çok önemli bir kültür. İş ile aile bireylerinin ilişkilerini iyi tarif etmemiz lazım. Duygusallık var, bağlılık var, ancak iş tarafında duygusallığa tahammül yok. Mutlaka ilişkilerin bir tarifi olmalı, adı anayasa vs. ne olduğu çok önemli değil. Tek doğru yok, her aileye özel bir durum olmalı. Biz de 2000 yılında aile anayasamızı yazdık. Anayasamıza göre, çocuklarımız üniversiteden mezun olunca 5 yıl şirkete alınmıyor, illa ki bir yerde çalışması lazım. İstiyorsan şarkıcı, doktor, avukat ol bizimle aynı işi yapman ya da aynı bölümü okuman şart değil, diyoruz. İnci Akü’den Şerife İnci Eren hanımla TAİDER’i birlikte kurduk ve hala da aktif olarak dernek için çalışıyorum” diye konuştu.
8 DİKİŞ MAKİNESİNDEN 200 MİLYON EURO İHRACATA
Sun Tekstil’in kuruluş hikayesini de paylaşan Ünlütürk, “1987 yılında yalnızca 8 dikiş makinesi olan fason üretim atölyesiydik. Ben bu süre içinde 2 yıl daha başka bir firmada çalıştım, kardeşim ve eşim tekstil işini yürüttü. Bugünse Sun Tekstil, yıllık 15 - 18 milyon adetlik giyim ihracat kapasitesi ile Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu arasında 327. sırada. İspanya ve İngiltere ofislerindeki güçlü tasarım ve Türkiye’de bulunan ar-ge ekipleriyle dünyanın önde gelen markalarına tasarım satan bir organizasyon şirketi haline geldik. Uzakdoğu rekabetinin tamamen dışında, apayrı bir kulvardayız. Ekoten şirketimizde de kumaş üretiyoruz. Kamu tarafından onaylı ar-ge merkezlerimiz var, onlarca mühendis çalışıyor. Jimmy Key markasıyla kendi mağazalarımız var. 200 milyon Euro’ya yakın ihracatımız, bine yakın çalışanımız mevcut, tedarikçilerimizle birlikte büyük bir aileyiz” şeklinde konuştu.
JİMMY KEY 1 MİLYAR CİROYA ULAŞABİLİRDİ
Şükrü Ünlütürk, 1997 yılında açtıkları Jimmy Key markasıyla perakende giyim sektöründe yer aldıklarını hatırlatarak, “Kriz döneminde bir seçim yapmak zorundaydık ve asıl faaliyet alanımız olan tekstil alanında yatırım yaparak krizi atlattık. Bu dönemde Jimmy Key markasına yatırım yapamadık. Aynı dönemde çıkan bazı markalar bugün milyarlarca lira ciro yapıyor. En büyük üzüntülerimden biri Jimmy Key’e gereken yatırımı yapamamak oldu, eğer gerekli yatırımı yapabilseydik, bugün en az 1 milyar cirosu olan bir şirketti” dedi.
AVRUPA’DA MAĞAZA ZİNCİRİ SATIN ALMA HEDEFİ
Sun Tekstil’in ar-ge merkezleri, İspanya ve İngiltere’deki ofisleri, tasarım üretimi ve güçlü tedarik yapısıyla öne çıktığını belirterek, “Avrupa’da perakende giyim sektöründe bir mağaza zinciri satın almayı hedefliyoruz. Çünkü bu sektörde, tedarik sıkıntısı nedeniyle küçük markaların büyüklerle rekabet şansı pek olmuyor. Biz bu sıkıntıyı yaşamayacağımız için çok avantajlı bir konumdayız. Kısa süre içinde böyle bir planımız var” diyerek hedeflerini açıkladı.