Airfryer, son zamanlarda geleneksel kızartma yöntemlerine alternatif olarak geliştirilen pratik bir mutfak aleti olarak karşımıza çıktı. Bu trend mutfak aleti, kızartma işlemini, geleneksel yağda kızartma yönteminden daha az yağ kullanarak ve daha sağlıklı bir şekilde gerçekleştirme özelliğiyle öne çıkıyor.
Airfryer pişirme tekniğini sağlık açısından değerlendiren Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu “Airfryer, içindeki sıcak hava teknolojisi sayesinde yiyecekleri hava akımıyla pişirir. Bu yöntem, yiyeceklerin dışını çıtır çıtır yapar ve içini de yumuşak tutar. Böylece kızartılmış lezzeti elde etmek mümkün olur. Ancak, geleneksel kızartma yöntemine kıyasla çok daha az yağ kullanıldığı için, daha sağlıklı sonuçlar elde ediliyor. Patates kızartması, tavuk kanatları, sebzeler, balık ve diğer birçok yiyeceği kızartmak, ızgara yapmak veya pişirmek için kullanılabilir. Ayrıca, hazır paketlenmiş kızartma ürünlerini de daha az yağla daha sağlıklı bir şekilde pişirmek için tercih edilmektedir.” dedi.
KULLANIM SIRASINDA DİKKATSİZLİK, YANIK RİSKİNİ ARTIRABİLİR
Airfryer’ın geleneksel kızartma yöntemlerine göre daha az yağ kullanıldığı için sağlık açısından bazı avantajlara sahip olmasının yanı sıra kullanım şekline ve sıklığına bağlı olarak bazı potansiyel risklere sahip olabileceğini belirten Yılancıoğlu “Airfryer, yüksek sıcaklıkta çalıştığı için, içinde sıcak hava üretir. Kullanım sırasında dikkatsizlik, yanık riskini artırabilir. Cihazın dikkatli bir şekilde kullanılması ve çocukların erişemeyeceği bir yerde muhafaza edilmesi önemlidir.” uyarısında bulundu.
Airfryer ile pişirilen bazı yiyeceklerde, özellikle patates ve tahıllı ürünlerde akrilamid adı verilen kanserojen bir bileşik oluşabileceğinin de altını çizen Yılancıoğlu, “Akrilamid yüksek sıcaklıkta ve düşük nemli ortamlarda oluşan doğal bir süreçtir. Bu nedenle, airfryer kullanırken kızartma süresini ve sıcaklığını düzenlemek, akrilamid oluşumunu azaltmak için önemlidir. Bunu engellemek için cihazın kullanma kılavuzunda önerilen pişirme seçeneklerinin kullanılması, sebzelerin kabuklarının mümkünse soyulması ve nişasta içeren patates gibi sebzelerin pişirmeden önce suda bekletilmesi akrilamid oluşumunu azaltabilir. Yüksek sıcaklıkta yiyeceklerin uzun süre pişirilip yapışmamasına, kararmamasına çok dikkat edilmelidir.” diye konuştu.
BESİN DEĞERİ KAYBI BİLİNÇLİ KULLANIM İLE ENGELLENEBİLİR
“Yüksek sıcaklıkta ve hava akımıyla pişirme, bazı besinlerin değerini azaltabilir” diyen Yılancıoğlu, özellikle suya çözünebilen vitaminler ve antioksidanların, bu pişirme yöntemiyle daha az etkili olabileceğine değindi. Yılancıoğlu, “Airfryer kullanırken pişirme süresini mümkün olduğunca kısa tutmak ve sebzeleri bütünlüğünü koruyacak şekilde kesmek besin kaybını azaltabilir. Mümkünse sebzeleri daha diri ve çiğ tüketmek hem sağlık açısından faydalı hem de akrilamid gibi kanserojen içeriklerin oluşmasını engelleyicidir.” dedi.
Airfryer'ın temel amacı, geleneksel kızartma yöntemlerinden daha az yağ kullanmak olduğunu ifade eden Yılancıoğlu bazı kişilerin, sağlıklı olma düşüncesiyle yağ kullanımını tamamen ortadan kaldırdığını ve bunun yiyeceklerin lezzetini ve doku kalitesini olumsuz etkileyebileceğini söyleyerek “Vücut için gereken bazı yağların alınmaması da sağlık sorunlarına yol açabilir. Omega 3 gibi esansiyel yağlara vücudumuzun ihtiyacı vardır. Sıfır yağ tüketimi yarar değil zarar getirecektir. Zeytinyağı gibi yağların tüketilmesi, akdeniz diyeti açısından sağlıklıdır.” önerisinde bulundu.
Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu muhtemel olumsuzlukları minimize etme önerileriyle sözlerini tamamladı; “Dengeli bir beslenme planı oluşturmak, çeşitli pişirme yöntemlerini kullanmak ve airfryer ile pişirilirken yiyecekleri dikkatli bir şekilde izlemek önemlidir. Sağlıklı sonuçlar elde etmek için sadece airfryer kullanımına güvenmek yerine, beslenmenizi genel olarak gözden geçirmeniz ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarına odaklanmanız önemlidir. Herhangi bir sağlık durumunuz varsa, özellikle diyetinizle ilgili olarak bir uzmana danışmak faydalı olacaktır.”