Ak Parti İzmir'de makas attı!

Ali EYCE

Yerel seçimler yaklaştıkça iki şey de çoğalmaya başladı.

Birincisi seçim anketleri, ikincisi sokaktaki siyasi kulisler.

AK Parti’nin geçmiş dönemlerine kıyasla bu yerel seçimlere, diğer partilere göre daha hazırlıklı girdiğini söylemek gerekiyor ki, söyleniyor da.

İzmir’de geçmiş dönemlerde hep iktidara oynayan CHP’nin kendi içindeki kimine göre değişim, kimine göre karışıklık olarak tanımlanan durum, AK Parti’nin İzmir’de seçimlere hazırlıklı olmasının önemini daha da arttırdı.

AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı’nın, başkan olduktan kısa süre sonra ilk seçim sınavı olan genel seçimlerde partisi adına gösterdiği başarı, daha bir zamanlı ve hazırlıklı olduğu yerel seçimlerde de bir başka başarıyı daha getirirse şaşırmamak lazım.

‘Çalışanın demiri ışıldar’ misali!

İl Başkanı Bilal Saygılı, kendi ekibini, teşkilatını çalışma sistemi anlamında kontrol ettiği gibi, bir de karşı tarafın çalışma sistemini kontrol ederek seçim çalışması adımlarını atıyor.

Akıllı ama çok akıllı siyaset yürütüyor.

Cumhur İttifakı’nın ortağı olan MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin’in, Başkan Saygılı ile uyumlu şekilde çalışmaları ise ittifak açısından bir başka artı.

Her hafta başka başka firmalar tarafından açıklanan anketler, CHP ile AK Parti arasındaki makasın iyice daraldığını gösteriyor.

Üstelik bu daralma CHP’ye destek vermeyeceğini, her ilde aday göstereceğini açıklayan DEM’in adaylarının ortaya çıkmadığı durumda.

Biraz sendeleyen, biraz dağılan, biraz kopan İyi Parti, İzmir’de aynı oyunu alırsa ki, alabilir, o zaman CHP ile AK Parti arasında ne makas kalır, ne tarak!

At yarışı tabiriyle; kazanan burun farkıyla kazanır, kaybeden burun farkıyla kaybeder.

Bu durum, büyükşehir belediye başkanlığı için geçerli bir yarış yorumu.

İlçelerin durumu biraz daha farklı.

AK Parti’nin seçim alanlarından açık, net, vatandaş endeksli, sokak sokak, mahalle mahalle, esnaf, dernek, spor, sivil toplum kuruluşlarıyla sıcak teması her gün artarak devam ediyor.

CHP’nin siyasetten ne kadar yakın, uzak olmasından vazgeçtim, kendi iç siyasetinde tartışılan adaylarla sahada yok denecek kadar varlar.

Buna bir de aday gösterilmeyen CHPli belediye başkanlarının, ay sonuna kadar, bağımsız veya bir başka partiden aday olarak ortaya çıkıp kendi partilerinin yaptığı aday tespit hatasını anlatmayı tercih eden tavırlarını, hareketlerini ve kararlarını da eklerseniz, makas ters dönmüş bile olabilir.

AK Parti’nin bu durumda İzmir’de çıtayı yükseltmesi de gayet doğal.

AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı’nın akıllı değil, çok akıllı siyaset yürütmesinin anlamı tam da burada.

Bu arada sokakta konuşulan, benim de bu aralar sık sık duyduğum bir şeyi son bir not olarak yazayım.

AK Parti’nin İzmir’de belediye başkanlıklarını kazanmasını kimse, geçmiş dönemlerde olduğu gibi ‘KAYBETMEK’ olarak görmüyor.

Aksine, daha çok neler kazanabileceklerinin hayalini kuruyor!

Hayal de bu!

Yokluktan mı, çokluktan mı onun da yorumunu size bırakıyorum!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.