Duydum inanamadım!
Araştırma yaptım daha da inanamadım!
AK Parti'nin ilçe başkanı, ilçede özel kalem, özel bilgi işlemci, özel sekreter, özel çaycı, özel iletişimci, özel halkla ilişkilercisi olarak çalışan kadının, ne sigortasını yapmış, ne maaşını tam ödemiş, ne de yol vermiş, ne yemek vermiş!
Üstelik bu yetim, annesine bakan bir yetim, kanser kardeşine bakan bir yetim!
Üstelik 5 yıldan fazla da o ilçede bütün işleri yapmış!
Herkes onu gönüllü çalışmadığını, ihtiyacı olduğu için çalıştığını, AK Parti'nin o ilçede bilgisayar üzerine bütün yükünü seçim öncesi, seçim sonrası, seçim anında yaptığını da biliyor.
Emekli olupda çalışanlara, maaş, sigorta, yol ve yemek verilmez diye bir kanun maddesi yoksa ki yok!
Burada bir hak yeme var!
Burada bir yetimin hakkını yeme var!
AK Parti yetim hakkı yemez!
AK Parti'nin içinde AK Parti'nin siyasi duruşuna aykırı, sosyal düşüncesine aykırı hareket edenler ise AK Parti'ye hiç yakışmaz!
Yetim hakkı yeme olayının hangi ilçe olduğunu özellikle yazmıyorum.
Yetim hakkı yiyen ilçe başkanının ismini özellikle yazmıyorum.
Yetim hakkı yenen ismini ise özellikle yazmıyorum
Amacım birilerinin ne kadar kötü olduğunu ilan etmek değil.
Kötünün ilana ihtiyacı yok!
Amacım yetim hakkının verilmesi için AK Parti'den birilerinin devreye girmesi ve bunun kişinin kötü haline değil, AK Parti'nin bilinen adil halini göstermesini beklemek.
AK Parti'nin merkezi bütün ülkeye adil olmayı, adaletli olmayı, insanların ihtiyaçlarını karşılayabilmeyi, işsizliği düşürebilmeyi, insanların ekonomik güçlerini kuvvetlendirmeye çalışırken AK Parti'nin tabanında bunları olmasına AK Partili kimse rıza göstermez.
Yetimin hakkı öncelik!
Gerisi teferruat!
Ama ödenmezse o ilçe başkanını da yazarım, o yetimi de yazarım!
Demedi demeyin!
Dedim!
Vesselam!