İzmir için bir şeyler yapılması gerekiyor mu?
Bu sorunun cevabını, sorunuzu kendi kendinize sorarak verebilirsiniz.
Sorularla işi olanlarla, cevaplarla işi olanlar arasında kendinize bir ayrıştırma da yapabilirsiniz.
Bir konunun sor bölümünde, sorun bölümünde takılı kalıyorsanız, düşündüğünüz cevap, ürettiğiniz bir şey yoksa soruyu da, soranı da boş verin.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, AK Parti İzmir Milletvekilleri, AK Parti İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyeleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde İzmir gündemli toplantıda masanın etrafında bir araya geldiler.
O fotoğrafı görünce, İzmir için, İzmir'in sorunları için bir araya gelmiş, düşünen, tartışan, istişare eden ve üreten insanları görünce umutlanıyor insan.
İzmir için, İzmirliler için, İzmir'in geleceği için.
İzmir'de umutsuzluk mu var derseniz, bunun cevabını yazmaya bile gerek duymuyor insan.
İzmir için bir şeyler yapılması gerekiyor mu? sorusuna verilecek o kadar cevap var ki, umut işte tam da bunun içinde.
Hayat ne garip!
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olup, İzmir'in sorunları için çözümler üretip, projeler üretip, başkan olmayı İzmirlilerden isteyeceksiniz, olmayacaksınız ama İzmir'in sorunlarını düşünmek, çözüm yollarını bulmak, projeler geliştirmek yine size düşecektir.
İzmir'in yetiştirdiği, gençliğini İzmir'de geçirerek İzmir için siyaset yapmayı şiar edinen Hamza Dağ, kaybetmeyi kabul etmiş ama İzmir'in, İzmirli'nin kaybetmesine asla izin vermek istemiyor.
Hayat ne garip!
İzmir'de iş insanı olarak, STK başkanı olarak, iş dünyasının önde gelen bireyi olarak İzmir'in maddi ve manevi sorunlarına her zaman eğilmek, İzmir'in, İzmirlinin maddi ve manevi sorunlarının çözümü için her zaman elini taşın altına koymak, İzmir için, İzmirliler için siyasete girip sorunların çözümüne dair yollar bulmak, projeler geliştirmek yine size düşecek.
İzmir'in yetiştirdiği, İzmir'i düşünerek, İzmirli olarak yaşarken siyasete giren Bilal Saygılı, İzmirli olmak kadar güzel İzmir'de, güzel İzmirlilerle daha güzel günler yaşayabilmek çalışıyor, İzmir'in daha kötü günler yaşamasına engel olmak için düşünüyor, üretiyor.
Hayat ne garip!
Demokratik hakkımız olan seçim hakkımızı kullanıyoruz, başkanlık koltuğunda görmek istediklerimizin, bize hizmet etmesini tercih ettiklerimizin, İzmir'in, İzmirli'nin sorunlarıyla ilgilenmek yerine festivaller düzenleyip, belediyenin kasasında biriken paralarımızı birilerine servis etmesini tercih ediyoruz. Tercih ettiklerimiz, belediyelerde çalışan emekçi işçilerin, işçi İzmirlilerin ekmeğiyle oynuyor, kimilerini işten atıyor, kimilerini işten atamıyor ama maaşını veremiyor.
Böyle gitli, gelli, artılı, eksili düşününce hayat o kadar da garip gelmiyor!
Garip olan biz İzmirlileriz aslında!
Vesselam!