MEDYA EGE - AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in iklim krizine karşı, sıfır karbon hedefinde önemli rol oynayacağını söylediği Türkiye'nin ilk sürdürülebilirlik merkezine ilişkin açıklamalarına tepki göstererek İzmir'deki körfez kokusu, vahşi depolama, altyapı gibi konular üzerinden 10 soruluk çıkışla Başkan Soyer'e yüklendi.
AK Partili Kaya yaptığı paylaşımda; İzmir'in egosu yüksek siyasi mitomanların, sonradan görme siyasi şovmenlerin oyun sahnesi olmadığını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
"Seçildiği günden beri hayal aleminde dolaşan, türlü safsatalar ve ipe sapa gelmez Zihni Sinir projeleriyle İzmir'in gündemini meşgul eden CHP'li Soyer durulmak bilmiyor.
Gün geçmiyor ki, yeni bir ütopya ile İzmir halkının karşısına çıkmasın.
Türkiye'nin ilk sürdürülebilirlik merkeziyle sıfır karbon hedefinde önemli rol oynayacakmış.
İzmir'de Körfez'e lağım akıtıyorsun, sıfır karbondan bahsediyorsun. Ne sıfır karbonu, ne sürdürülebilirlik merkezi!
İzmir'i kokuttun, sokaklar çöpten geçilmiyor, İzmir'imiz tarihinin en kirli ve bakımsız dönemini yaşıyor, denize oluk oluk lağım akıyor, hala şov peşindesin.
1) Yıl olmuş 2023, Türkiye'de vahşi çöp depolama yapan tek Büyükşehir Belediyesi İzmir değil mi?
2) Kentte, yeterli modern çöp deponi ve katı atık bertaraf tesisleri olmadığı için, uzun yıllardır çöpler belediyeler tarafından gelişigüzel bir şekilde yüzeysel su kaynakları civarına, ormanlık alanlara ve yol kenarına atılmadı mı?
3) Katı atıkların bu gelişigüzel bertarafı yüzünden, kentimizde çevresel açıdan su, arazi ve hava kirliliği problemleri ortaya çıkmadı mı?
4) İzmir'imizin içme, kullanma ve tarımsal sulama amaçlı su kaynakları olan Gediz, Küçük Menderes, Kuzey Ege Havzalarında su kalitesi en kötü seviyede ve buralar İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yeterli arıtma tesislerini yapmadığı için kirlenmeye devam etmiyor mu?
5) Altyapı yetersizlikleri, su kayıpları, taşkınlar, körfezde koku problemi olarak karşımıza çıkmıyor mu?
6) İzmir'i saran kötü kokuyu önleyebilmenin en önemli unsuru, kanalizasyon ile yağmur suyu kanallarının ayrıştırılmasıdır. İzmir'de 5 bin kilometre olması gereken ayrışmış hat sadece 700 kilometre uzunluğunda değil mi?
7) Özellikle kış aylarında, kent merkezi başta olmak üzere şehrin birçok noktasında hava kalitesi 'riskli' seviyelere ulaşmıyor mu?
8) Altyapıya yatırım yapmayarak, her yıl 92 milyon m3, bir Tahtalı Barajı kadar suyu şebekede kaybeden İzmir Büyükşehir Belediyesi değil mi?
9) Kent merkezinde yer alan ve İzmir Körfezi'ne dökülen 11 dere; Meles (Konak), Arap (Konak), Ahırkuyu (Bostanlı), Bornova, Manda (Bornova), Büyük Çiğli, Küçük Çiğli (Çiğli), Ilıca (Balçova), Ilıca (Karşıyaka), Poligon Deresi (Konak), Peynircioğlu (Mavişehir) dereleri değil mi? Bu derelerin hepsi neden çöpler ve atıklarla dolu? Bu derelerde ıslah, temizlik ve bakım çalışmaları neden gerçekleştirilmiyor? Buralardan Körfez'e sürekli pislik akıyor. Koku, önce bu derelerden başlıyor sonra Körfez'de katmerleniyor ve tüm kenti sarıyor. Neden müdahale etmiyorsun?
10) Sinek ve haşere ile mücadele Büyükşehir Belediyesi'nin görev ve sorumlulukları arasında değil mi? Ve maalesef her işte olduğu gibi burada da ciddi bir ihmaliniz, suistimaliniz söz konusu. Rutin larva mücadelerini zamanında yapmadığınız ve gerekli ilaçlamaları gerçekleştirmediğiniz için İzmir sineğe, böceğe teslim olmuş durumda!
Evet, Sayın Soyer.
Hal böyleyken, durum ortadayken milletin gözünün içine baka baka safsata yapmaktan vazgeçin.
Unutmayın.
İzmir, egosu yüksek siyasi mitomanların, sonradan görme siyasi şovmenlerin oyun sahnesi değildir.
Hatırlatmak isterim."