Haftaya, günün ilk saatleriyle birlikte ilçesinin Evka-5 ve Balatçık Mahalleleri'ndeki ziyaretlerle başlayan Cumhur İttifakı Çiğli Belediye Başkan Adayı Opr. Dr. Okan Korkmaz; İzmir'in ve Çiğli'nin önemli bir dönemeçten geçtiğini söyleyerek; " Son pişmanlık fayda etmiyor!" diyerek hemşerilerine çağrıda bulundu.
Vatandaşlarla sohbet eden Korkmaz; bu dönem akılların karışık olduğunu; İzmir gibi Çiğli'de de insanların artık hizmete oy verme eğilimi taşıdığını ve ilçesinde yılların birikimi olan sorunlar yumağının acil olarak çözülmeyi beklediğini belirtti.
Hizmet, ihtiyaç ve akılcı yaklaşım işi...
İdeoloji siyasetinin; kenti sorunlar yumağı haline getirdiğini vurgulayan AK Parti Çiğli Belediye Başkan Adayı Opr. Dr. Okan Korkmaz; " Çiğli'de yıllarca taş üstüne taş konmamış. Bu böyle gitmez. Gitmemeli. Artık, iş yapmaya niyetli bir elin ilçemize dokunması gerekiyor. Dilerim, bu el benim elim olur. Halkımız da artık bu noktada. Sandığa giderken kılı kırk yaracaklar biliyorum. Artı eksi hesabını bu kez alışılmışın dışında yapacaklar. İnanıyorum ki; yerel yönetimlerin ne kadar önemli olduğunu görerek, ihmallerle dolu geçmişin defterini dürecekler ve hizmet diyecekler. Çünkü, insanlara yerelde hizmet etmek, ihtiyaca dönüktür ve akılcı bir yaklaşım ve kalıcı, yerinde işler yapmayı gerektirir. " dedi. " Bir doktor nasıl; kendisinden şifa uman hastanın, etnik kimliğine, kültürüne, inancına bakmaksızın üstüne düşeni yapıyorsa; bir belediye başkanı da bunu yapmalı. Ben hipokrat yemini etmiş ve bu yeminden zerre kadar sapmamış mesleğimde olduğu gibi; Çiğlili hemşerilerime karşı da aynı yaklaşımı yıllardır sergiliyorum. İnsan odaklı, bilime dayanan her görüş, pratikte başarıya ulaşır." diye konuşan Korkmaz; artık bu çabasını başkanlık yetkisi ile Çiğli'nin sadece sağlık değil, tüm ihtiyaçlarında yanında olmak, beklentilerine yanıt vermek noktasına taşımak istediğini belirtti.
Biz arka bahçe değiliz...
Korkmaz sözlerini şöyle sürdürdü; " Büyüdüğüm ve çocuğumu büyüttüğüm Çiğli; 20 yıldır keyfi bir şekilde ertelenen yatırımların, kaldırımsız sokakların, kitlenip kalan trafiğin, çöp yığınlarının ilçesi olmaktan yıldı. Kültür ve sanattan uzak, eğitim merkezlerinden, bilimsel girişim ve projelerden yoksun; yaşlısı, genci, kadını erkeği ile kendi ilçesinde mahsur ve mahrum kalmış bir Çiğli'de yaşıyoruz. Biz kimsenin arka bahçesi değiliz. Ama bugüne kadar öyle görüldük. Koca İzmir'in trafik meselesi de, çöp meselesi de bizim ensemizde boza pişirdi. Bizim gençlerimiz, yıllardır kendi ilçesinin üretim potansiyeli dururken; işsiz, eğitimsiz. Kadınlarımız, üretken ellerini tutacak bir yerel idareci bulamadı. Buraya kadar! İşte 31 Mart; bu yazgıyı değiştirmek için büyük fırsat. Hemşerilerime diyorum ki; bunu birlikte yapalım. Çiğli'yi ayağa kaldırıp nefes aldıralım."