İzmir'in birinci derecede gündem maddesi olması gereken deprem ve kentsel dönüşüm konusunu uzun yıllardır ısrarla takip ettiğini ve sorunların çözümü için İzmir milletvekili olarak Ankara'da da çalışmalarını sürdürdüğünü kaydeden AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır, 10 Temmuz 2020 tarihinde TBMM'deki özel gündemli konuşmasına ilişkin görüntüleri de toplantıya katılan basın mensupları ile paylaştı.
Meclis konuşmasından sonra 28 Temmuz 2020'de AK Parti olarak TBMM deprem araştırması açılması için verdikleri önergeyi paylaşan Nasır, TBMM meclis konuşmasından sonra, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile görüştüğünü ve İzmir'in deprem önceliği ve yapı stoğu hakkında kendisine bilgi aktardığını belirtti.
Necip Nasır, Bakanlığın hazırlayacağı çalışma sonucunda yerel yönetimler, STK'lar ve bakanlığın ortak bir çalıştay yaparak bir İzmir modeli oluşturulması kararlaştırıldığını, bakanlığın çalışmayı başlattığını kendisinin de Belediye Başkanları ile bu doğrultuda görüşmelere başladığını ancak bu süreçte 30 Ekim depreminin yaşandığını söyledi.
1/100.000'lik planların yapılması için ilgilendiğini ve İzmir'in bu sorununu çözdükten sonra, 2012 yılından beri imar yönetmeliği olmayan İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin imar yönetmeliğinin de yapılması yönünde gerekli çaba ile yönetmeliğin onaylandığını vurgulayan Nasır, bu konuda destek veren İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener'e de teşekkür etti.
30 ilçede de uygulanmalı
Toplantıda, TBMM Deprem Araştırma Komisyonu raporundan da önemli bölümler aktaran Necip Nasır, kentsel dönüşüm ve kentsel dönüşüm finansmanının giderek önem kazandığına dikkat çekti.
Nasır, konuyla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 45 il için yaptığı projeksiyon çalışmasında dönüştürülmesi gereken 6.7 milyon bağımsız birim için yaklaşık toplam 2.3 trilyon TL civarında bir kaynağa ihtiyaç duyulacağı tahmin ediliyor diyerek söz konusu kaynağın büyüklüğü dolayısıyla Deprem Araştırma Komisyonunun finans oluşturulmasıyla ilgili bazı önerilerini paylaştı.
Necip Nasır, İzmir'de de kentsel dönüşüm ve dönüşüm finansmanın önem kazandığını hızlı bir şekilde dönüşümün başlatılması için İzmir'in ilçelerinin tamamında bölgesiyle Ada bazında emsal artışlı bütüncül plan tadilatı yapılması gerektiğini söyledi.
İzmirde Belediyenin ve Bakanlığın yapmış olduğu dönüşüm çalışmaları hakkında bilgiler de veren Necip Nasır, Depremden sonra, Büyükşehir Belediyesi'nin meclisten geçirdiği plan notuyla riskli yapıların dönüşümüne ilişkin imar planlarındaki plan notları ile düzenleyici kararın 10.06.2021 tarihinde TMMOB Şehir Plancıları Odası'nca yürütmeyi durdurma kararı istemiyle mahkemeye verildiğine dikkat çekti.
Sonucu belli olmayan bu palyatif çözüm yerine, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde planlamanın bütün yetkilerinin olduğu, bakanlığa bağlı olmadan İzmir Büyükşehir belediyesinin 30 ilçeyi bölgesi ile birlikte bütüncül olarak planlanabileceğinin altını çizdi.
Planlamanın evrensel planlama kriterlerine uyarak çağın gerekleri doğrultusunda Ada bazında emsal artışları sağlanarak yapılması ile sorunun kesin çözüm olduğunu, bunun da 8 - 12 ay içinde yaklaşık 30 milyon bütçe ile yapılabileceğini de ifade etti.
Zaman kaybedilmesi halinde büyük acılar yaşanabileceğini de ifade eden Nasır, dönüşüm finansmanıyla ilgili ülke genelinde fon oluşturulması için deprem araştırma komisyonu raporunun mutlaka değerlendirileceğini de altını çizdi.
Kaybedecek zaman kalmadı
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 30 ilçeyi bölgesiyle birlikte bütüncül olarak planlamasının yaşamsal bir zorunluluk ve kente karşı sorumluluk olduğunu hatırlatan Necip Nasır, “Plan tadilatları da planlama kriterleri çağın gerekleri doğrultusunda ada bazında emsal artışları sağlanarak yapılmalıdır. 30 Ekim'de yaşanan deprem beklenen asıl İzmir depremi değildir.
Allah korusun, İzmir'deki faal 13 fay hatlarından meydana gelecek bir depremin sonuçlarının vebali ile birlikte ihmal edenlerin de kendilerinin de İzmir'de yaşadığını dikkate almalılar. Bu konu siyaset üstü olarak elbirliğiyle hızlı bir şekilde çözülmelidir. Emsal artışıyla ada bazında plan tadilatıyla yapılacak düzenlemede bütün dinamikler hareketlenir ve kentsel dönüşüm hızlanır. Hükümetimiz yeni finans modelleri ile ucuz kredi imkanı yaratması için gerekli çalışmalarını sürdürmektedir” ifadesini kullandı.
İzmir için deprem kredisi anlaşması yok
Son zamanlarda muhalefet tarafından İzmir için alınan 330 - 340 milyon dolarlık kredinin Cumhurbaşkanı'nca onaylanmadığı yönündeki haberlerin de gerçeği yansıtmadığını dile getiren AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır sözlerini şöyle sürdürdü:
“Depremzedeler derneğinde gündeme gelen, Sn. Kemal Kılıçdaroğlu ve Sn. Tunç Soyer'in Dünya Bankası ile kredi sözleşmesi imzalandığını ancak Cumhurbaşkanı'nın onaylamadığına ilişkin iddialar var. Ben konuyla ilgili TBMM'de soru önergesi verdim. Soru önergesinin basına yansımasıyla, Dünya Bankası Ülke Direktörü Auguste Tano Kouamen, 'İzmir Depremi sonrası Yeşil, Dayanıklı ve Kapsayıcı Acil Yeniden İnşa Projesi için henüz bir kredi anlaşması imzalanmamıştır' şeklinde açıklama yaptı.
Yıllardır kentsel dönüşümde hiçbir çaba harcamayan sadece günü kurtarmaya çalışan İzmir Büyükşehir Belediyesi şimdi de deprem yaşanınca, sonucu belli olmayan, palyatif bir çözümle plan notları ile depremzedeleri ve kentsel dönüşüm için çözüm arayışında olan vatandaşları oyalıyor. Genel Başkanlarına bile krediyle ilgili yanlış açıklamalar yaptırarak vatandaşın duyguları üzerinden siyaset yapmanın çabası içindedirler. Trafik sıkışıklığının giderilmesi için, köprülü kavşakların yapılması ve Yeşildere yolunun genişletilmesi işini de 330 milyon dolarlık krediye dayandıran İzmir Büyükşehir Belediyesinin, hiçbir şey yapmamak için asılsız söylemlerde bulunduğu da açık şekilde anlaşılıyor.
Dünya Bankası ile kredi sözleşmesi imzalandı diyerek yalan söylenmesini anlayabilmek mümkün değil, Zaten bir belediyenin hazine garantili bir kredi alarak kafasına göre kullanması diye bir uygulama yoktur. Altyapı Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü'nün Dünya Bankasından 4 yıldır kredi talebi olduğu ancak henüz sonuçlanmadığını biliyoruz. Sonuçlansa bile gelecek krediyle ilgili amacına uygun şekilde illere göre Bakanlıkça kontrollü şekilde kullanılır ”