Ulaştırma Memur-Sen il kongresi İzmir Alsancak TCDD kültür merkezinde yapıldı. Kongreye aralarında Ulaştırma Memur-Sen Genel Başkanı Can Cankesen, AK Parti İzmir milletvekili Kerem Ali Sürekli, 24.Dönem AK Parti İzmir milletvekili ve Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi (BASAM) Başkanı Rifat Sait, TCDD Bölge müdürü Selim Koçbay’ın da bulunduğu birçok davetli ve delege katıldılar. Kongrede söz alan 24.Dönem İzmir milletvekili ve BASAM Başkanı Rifat Sait, Sivil Toplumun önemine değinerek sendikaların demokrasinin gelişiminde büyük rol oynadığını ve Memur-Sen’in bu konuda takdire şayan çalışmaları olduğunu belirtti.
Demiryollarında şirketleşmeyle birlikte yeni özel demiryolu firmaları geliyor
Sait, Demiryolcu kardeşlerimizi seviyoruz, onlar emekleriyle güzel hizmetler veriyorlar, dedi. Demiryollarında şirketleşme çalışmalarıyla birlikte ülkemize yeni özel firmaların kazandırılacağını söyleyen Sait, artık demiryollarımızda sadece TCDD trenleri olmayacak, bu konuda özel firmaların da demiryollarına girmesiyle halkımıza daha renkli ve alternatifli bir demiryolu ulaşım imkânı sağlanacak, dedi. Sait, Ankara-İstanbul hızlı trenin çalışmaya başladığını ve inşallah 2-3 yıl içinde Ankara-İzmir hızlı trenin de raylarda halkımıza hizmet vereceğini söyledi.
THY’nin rakibi YHT (Yüksek hızlı tren)
Ankara-İzmir hızlı tren için kamulaştırma çalışmalarının yapıldığını belirten Sait, YHT’nin tam tersi THY. Yüksek hızlı tren (YHT) en fazla Türk Hava Yolları (THY) Ankara-İzmir’e rakip olabilir. Yapımı bittiğinde Ankara-İzmir arası hızlı tren ile 3 Saat’e düşüyor, Yolcular, THY yerine konforlu hızlı treni yani YHT’yi tercih edebilirler, dedi.
Anayurdu demir ağlarla kim ördü?
Sait, birileri 10.yıl marşında kaldı daha da ileri gidemiyor. Hâlbuki Cumhuriyetimizden bu güne 90 yıldan fazla zaman geçmiş. İsteselerdi her on yılda bir marş yapılırdı. Onuncu yıl marşında, “demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan”, deniyor, Cumhuriyet döneminde yapılan toplam demiryolu ağının 3 katı son 15 yılda AK Parti hükumetleri döneminde yapılarak halkımızın hizmetine sunulmuştur, dedi.
Hayırcı CHP, Halkçılık ve İnkılapçılık temelleriyle çelişiyor
Rifat Sait, yaptığı açıklamada, 16 Nisan’da halkımızın Evet demesiyle birlikte Türkiye Cumhuriyeti YENİ bir Cumhurbaşkanlığı sistemine onay verecek ama bu durum CHP’nin şu andaki tutumu ve öz temelleriyle çelişiyor dedi. CHP’nin altı okundan biri Halkçılık bir diğeri ise İnkılapçılık. İnkılapçılık, en kısa anlamı ile yenilik demektir. Atatürk inkılapçılığı, eski ve faydası olmayan birçok kurumların yıkılarak yerlerine çağın gereklerini yerine getirebilecek kurumların konulması anlamını taşır. Atatürk inkılapçılığı, faydalı olana yönelmeyi istemektir. Atatürk her zaman yenilikçi bir insandı, onun istediği ülkenin sürekli ilerlemesi ve kalkınmasıydı. Atatürkçü olduğunu söyleyen bir parti neden yeni bir Cumhurbaşkanlığı sistemine karşı? Çünkü Yeni Cumhurbaşkanlığı sisteminde halkın yanında ve halkın içinde olan partiler devam edecek, halka uzak olanlar yavaş yavaş siyasi arenadan çekilmek zorunda kalacaklar. CHP’nin de korkusu işte burada başlıyor, aslında onların gönüllerinden de Evet geçiyor ama partilerinin isminde var olan HALK sözcüğüne uzak olduklarından yeni sistemde yok olmaktan korkuyorlar, işte bu yüzden Hayır diyorlar, ama korkunun ecele faydası yok, dedi.