Konak Belediyesi Eylül ayı olağan meclis toplantısının ikinci oturumundan yaşanan tartışmanın ardından AK Parti grubu salonu terk etmişti. AK Parti Konak İlçe Başkanı Temel Yıldırım, Belediye Başkanı Sema Pekdaş'ı sert sözlerle eleştirdi.
AK Parti Konak İlçe Başkanı Temel Yıldırım, yazılı açıklama yaparak Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş'ı eleştirdi.
Açıklamada şunlar denildi:
"Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, Eylül Ayı 2. Oturumu'nda tavır, üslup, davranış ve konuşmalarıyla Meclis Grubumuza saygısızlık yapmıştır. Meclis Üyemiz Tevfik Erdoğan'ın konuşması sırasında aşağılayıcı tavırlar sergilemiş, alaycı gülüşlerle arkadaşımızı rencide etmeye çalışmıştır. Bununla da yetinmemiş, bulunduğu makama yakışmayacak bir laubalilik içinde olmuştur.
Meclis Üyemizin bilgilendirme gayretlerini sözünü keserek, müdahale ederek ve CHP Grubu'ndan gelen sataşmalara izin vererek engellemiştir. Bu tavrı eleştirin ve "Sayın Başkan lütfen adil olun. Meclisi adaletli yönetin. Konuşmak isteyen söz alsın. Sataşma olmasın. Hatiplerimizin sözü kesilmesin. Bütün meclis üyelerimiz değerlidir. Değersizleştirmeye çalışmayın" diyen Grup Başkanvekilimiz Sn. Sait Başdaş'ın sözünü çirkin bir şekilde keserek, azarlar tarzda, konuşmasını engellemiştir. Bu zorbalık karşısında AK Parti Grubu olarak Meclis Toplantısı'na devam etmenin anlamı kalmadığından oturumu terk ettik.
AK Parti Grubu olarak, Konak Belediyesi Meclis Toplantısı'nda bu akşam yerel iktidarın zorbalığına şahit ve muhattap olduk. Belediyeyi yönetme yetisini yitirmiş bir Başkan'ın hezeyanlarını görmekten utanç duyduk. İzmir'in kalbi Konak'ın yerel yönetim şeklinin ilkelliği geleceğimiz adına bizleri endişeye sevk etti. Bu zihniyetle ortak paydada buluşmanın, kentin, kentlinin faydasına çalışabilmenin imkansız olduğunu gördük. İlçemiz için üzüntülüyüz.
'DİKTATÖR GÖRMEK İSTEYEN KONAK BELEDİYESİ'NE BAKSIN'
Sürekli demokrasiden, adaletten söz edenlerin maskesi düşmüş, gerçek yüzleri ortaya çıkmıştır. Marjinal çevrelerçe, devlet ve millet düşmanlarıyla kol kola olanların seçilmiş meclis üyelerine, muhalefete tahammüllerinin olmadığını, çoğunluğa sahip oldukları yerde kendileri dışındakilere fikir beyan etme, öneride bulunma ve söz söyleme hakkı tanımadıklarına Meclis'te bulunan herkes şahit olmuştur. Sema Pekdaş bize, hukuk diploması almanın, sözde "adalet yürüyüşü" yapmanın "adil olmaya" yetmediğini göstermiştir. Pekdaş döneminde Konak Belediyesi, antidemokratik uygulamaların merkezi haline gelmiş durumdadır. Diktatör görmek isteyen Konak Belediyesi'ne baksın. Orada, hukuk diplomalı birilerinin faşizan uygulamalarını görecektir. Bu akşamki tavrından sonra diploması da Sema Hanım'dan utanmıştır.
ARSA SATIŞI İLE İLGİLİ GÖRÜŞ VE ÖNERİLERİMİZ...
Bugün Meclis gündemine gelen arsa satışı ile ilgili konu ise şöyledir:
Bahse konu arsa, Halkapınar Mahallesi'ndedir. 13 bin 234 metrekarelik arsanın 3 bin 472 metrekaresi Konak Belediyesi'ne kalan bölümü ise Başkent Üniversitesi'ne aittir. Başkent Üniversitesi, sağlık imarlı arsanın Konak Belediyesi'ne ait bölümünü satın almak istemektedir.
Ak Parti Meclis Grubu olarak, tek taraflı arsa satışına karşıyız. Başkan Pekdaş'ın ve CHP Grubu'nun dinlemeye tahammül edemediği önerilerimiz ise şunlardır;
1- Konak Belediyesi'ni yönetenler, her fırsatta vatandaşlarımıza daha iyi hizmetler sunabilecekleri binaların olmadığından yakınıp, bunu Belediyenin arsa fakirliğine bağlamaktadırlar. Öyleyse bu alanı Belediye kendisi kullanabilir.
2- Ayrıca, Belediye illa ki arsa satışı yapacaksa, satışın herkese açık genel bir ihale ile yapılması gerekir. Arsanın gerçek değeri ancak bu şekilde ortaya çıkmış olur.
3- Bu alana yapılması planlanan hastaneye Konak Belediyesi, şirketleri vasıtasıyla hissesi oranında ortak olabilir. Böylece sürekli kamu kaynağı kullanan, başka herhangi bir geliri olmayan belediye, sürekli bir gelire kavuşmuş olur.
Tamamı Konak'ın ve Konaklı'nın Leh'ine olan bu önerilere kulak tıkayan, Grubumuzu küçük düşürücü davranışlarla bastırmaya çalışan Başkan ve ona destek veren CHP Grubu'nun kınıyoruz. Başkan Pekdaş'ın Grubumuza yönelik, "Demokrasi fazla geldi" sözü, içinde bulunduğu ruh halinin dışa vurumudur. Pekdaş bize demokrasi lütfunda bulunamaz. O mecliste bulunan seçilmiş her arkadaşımız kendisi kadar söz hakkına sahiptir. Haklarını kullanmak için de Pekdaş dahil kimseden icazet almazlar, almayacaklar."