Akdeniz coğrafyasına farklı pencereler açmayı hedefleyen sempozyumun açılış konuşmasını Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe yaptı. İzmir'in Akdeniz’in en önemli bölgesi haline gelmesi için geçmişi de unutmadan çalıştıklarını vurgulayan Gökçe, "Çünkü biz her şeyden önce Akdenizliyiz” diye konuştu.
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından, “Akdeniz'in Kültür, Sanat ve Tasarım Kenti İzmir” hedefinin yaşama geçmesini sağlamak amacıyla kurulan "Akdeniz Akademisi", 9 ülkeden katılacak akademisyenlerle birlikte "Devinen Akdeniz" sempozyumu düzenliyor. “Devinen İnsanlar”, “Devinen Fikirler” “Devinen Sanat, Mimari ve Tasarım”, “Devinen İktidar ve Direniş”, “Devinen Çevre”, “Devinen Sermaye ve Emek” başlıkları altında bildirilerin kabul edildiği uluslararası sempozyum başladı. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'ndeki sempozyumun açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe, Akdeniz Akademisi çatısı altında gerçekleştirilen tüm etkinliklerdeki temel hedeflerinin Akdeniz kimliğini yaşatmak, Akdeniz kentleri arasında işbirliği gerçekleştirebilmek ve Akdeniz’in sürdürülebilirliğini sağlamak olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Her şeyden önce Akdenizliyiz”
“Bu coğrafyada barış ve hoşgörüyü de egemen kılabileceğimizi düşünüyoruz. Tarih boyunca kıyısında kentlerin sosyal, ticari, siyasi yaşamı geçmiş dünyaya ev sahipliği yapmış bir coğrafyada yaşadığımız için çok şanslıyız. Özellikle de biz İzmirliler. Hangi dilden hangi inançtan olursa olsun ruhen ve dini olarak bir arada yaşadığı, tüm insanların bir arada barış içersinde yaşadığı İzmir’de, şiddet ve çatışma kültürünün yerine barış kültürü yeşeriyor. İzmir’de yerel yönetim olarak bu konuda üzerimize düşen her şeyi yapıyoruz. Akdeniz Akademisi de bu amaçla kurulmuş bir özel örgütlenme. Ülkemizdeki yerel yönetim çatısı altında tek örgütlenme. Yaşam biçimimizi, duruşumuzu her zaman koruyarak asla bundan taviz vermiyoruz. Katılımcı yönetim anlayışını tüm projelerimizde yönetim biçimi haline getirerek İzmirlilerle paylaşıyoruz. Hazırlanan yol haritası ve stratejik plan çerçevesinde aklın ve bilimin rehberliğinde hormonlu değil, sağlıklı büyümeyi ilke ediniyoruz. İzmirli olmak yaşam biçimiyle, hoşgörüyle, aydınlık ve çağdaş bir biçimde demokratik olmaktır. İzmirli olmak aynı zamanda geleceğin yanında geçmişi de bilmek ve aynı zamanda ona da sahip çıkabilmektir. Kentimizin Akdeniz’in en önemli bölgesi haline gelmesi için çalışmalarımızı geçmişimizi unutmayarak sürdürüyoruz. Çünkü biz her şeyden önce Akdenizliyiz”
“Devinen Akdeniz” sempozyumunun açılış oturumu İzmir Akdeniz Akademisi Kültür-Sanat Birimi Koordinatörü Doç. Dr. Serhan Ada başkanlığında gerçekleştirilirken İzmir Akdeniz Akademisi Kurucu Onursal Başkanı İlhan Tekeli, ‘'Mobilite' Olgusu, 'Akdeniz' ve 'Akdenizlilik' Olgusuyla Nasıl Bir Araya Geliyor?, ODTÜ Öğretim Üyesi Doç Dr. Fatih Tayfur ise "Doğu Akdeniz’de Geleceğe Geçmişten Bakmak" başlıklı sunumlarını katımcılarla paylaştı.
Bu sempozyum kaçmaz
18 Kasım'a kadar Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde (AASSM) sürecek sempozyumda yurtiçinden katılan akademisyenlerin yanı sıra Yunanistan, İngiltere, Fas, Tunus, Cezayir, Finlandiya, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve Fransa'dan gelecek akademisyenler de bildirilerini sunuyor.
"Savaş ve Göç" dramı bu sergide..
Konser ve sergilerle zenginleşen Devinen Akdeniz Sempozyumu, Kasım ayı boyunca pek çok yönüyle Akdeniz ruhunu yaşatacak. 30 Kasım tarihine kadar sempozyum kapsamında yine Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi alt kat sergi salonlarında iki sergi birden düzenleniyor. "Devinen Hafıza" karma sergisinde sanatçılar “Devinen Akdeniz” teması altında buluşarak kendi kurgusal hafızalarından ortaya çıkan özgün çalışmalarını sergilerken, Akdeniz'de Savaş ve Göç başlığıyla gerçekleşecek sergide, 21. yüzyılın en önemli gündemi olan kitlesel göç dramına ilişkin belgesel fotoğraf çalışmaları sergileniyor.