Yeni medya teknolojileri ile hayatımız çok büyük değişimlere uğradı. Bundan otuz veya kırk yıl öncesine nazaran çok farklı bir neslin çok farklı bir kültürün temellerini oluşturmakla kalmayıp mevcut sistemimizi benimsediğimiz değerleri de alt üst etti. İş, eğitim, sağlık birçok alanda üretim tarzımız değişti. Eskiden cep telefonları hayatımızda olmadığı için iletişim kurmak daha zordu. Günümüzde ise birine ulaşmak istiyorsak akıllı telefonlar sayesinde milyonlarca yöntemle bunu başarabiliriz.
Anahtar kelime; Akıllı telefon, yeni medya teknolojileri.
Çok hızlı iletişim kurma ve veri toplama olanaklarının elimizin altında olmasıyla küreselleşen Dünyada artık yeni toplanma alanımız olan mevcut ağ içerisinde yeni kimliklerle ağdan kopmamak ve dijital serüvenimizi devam ettirmek adına ağa bağlı kalmak zorundayız. Ağa bağlı kalmamız için de mevcut gelişen cihazlar ile aramızı iyi tutmalı onları vücudumuzun bir parçası gibi öğrenmek zorundayız. İşçiler veya patronlar yarın gidecekleri işin detaylarını akşam telefondan konuşmak zorunda kalabiliyor. Toplantılar artık yüz yüze yerine meet, zoom, skype gibi çeşitli görüntülü arama servislerinden gerçekleşiyor. Yüz yüze yerine çevrimiçi yapılan toplantılar bizlere zamandan ve mekândan tasarruf sağlamaktadır. 21. Yüzyılın kariyer kavramına inanmayan birisi olarak söylüyorum. Fakat bu gerçeği değiştirmez. Bizlere zamandan ve mekândan tasarrufu sağladığı gibi sosyal ilişkilerimize zede veren mevcut uygulamaları da barındıran akıllı telefonlar çağımızın sosyal gerçekliğidir. Ev ve iş hayatımızdaki sınırları ortadan kaldıran insanların mevcut üretim tarzında değişiklikler yaratan akıllı cihazlar lüks değil aslında bir ihtiyaçtır. Peki, kimin için ihtiyaç? Herkes için ihtiyaç aslında. Fakat öncelikli olarak bir ulusun en değerli varlığı gençlerine, okuyan araştıran öğrencilere, daha sonra iş adamlarına ve işçi arkadaşlara akıllı telefon kesinlikle şarttır. Akıllı telefonların ülkemizde pahalı olmasından dolayı akıllı telefonu lüks olarak gösteren zihniyet siyasal bir ideolojiyi savunmak adına böyle bir söylem ortaya koymaktadır. Akıl ve mantık doğrultusunda ülkemizde akıllı telefonlar pahalıdır diyebiliriz. Fakat pahalı olmasının nedeni Türkiye ürünü olarak kaliteli bir telefon ortaya koyamayışımızdan kaynaklanmaktadır. Türk markası olarak karşımıza çıkan telefonların yurt dışından ülkemize gelen telefonlara göre dayanıklılığı ve kalitesi aynı olmamaktadır. Zaten akıllı telefon şirketleri sürüm muhabbetinden tüketiciyi kendisine bağımlı kılmaktadır. Türk firmaları bu ticari yarışta iddialı bir şekilde kendini uluslararası arenada gösterememesi ve kaliteli bir ürün ortaya koyamaması ülkemizde akıllı telefonların pahalı bir şekilde piyasaya sunulmasına yol açmaktadır. Akıllı telefonları her şeye rağmen mevcut çağa ayak uydurmak, yakalamak için mecburi olarak bakmalıyız.
Sonuç olarak akıllı telefonlar lüks değil ihtiyaçtır. Yaşanılan her dönemin kendine has metaları ve kültürü vardır. Yaşadığımız 21. Yüzyılda akıllı telefonlar bir zorunluluktur. Ağa bağlı kalmak ve hızlı bilgi akışı ve sosyal süreci yakalamak, değişen üretim tarzımıza ayak uydurabilmek için yeni medya teknolojilerine uyum sağlamak durumundayız.