TRT’den emekli koro şefi ve ses sanatçısı Selim Öztaş’ın önderliğinde “AKM’de söylenecek son şarkılar olmasın” diye çok sayıda sanatçı bir araya geldi, şarkılar söyledi, tepkilerini dile getirdi. Selim Öztaş Musiki Kulübü tarafından AKM’de düzenlenen etkinliğe Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Atila Sertel de katılarak destek verdi.
“Şehrin Yöneticilerine Kırgınız”
AKM’de düzenlenen konserin ardından söz alan ses sanatçısı Selim Öztaş, sanatlarını çok uzun yıllardır AKM sahnesinden icra ettiklerini vurgulayarak, “Hepimiz üzgünüz. Bu şehrin yöneticilerine kırgınız. Burası bizim yuvamız. Çocuklar annesinin babasının yanında nasıl büyürse bizler de bu sahnede büyüdük. Onlarca sanatçı geçti bu sahneden. Birçoğu ebediyete intikal etti. Bugün onların çocukları çalıyor bu sahnede. Bu sahne sanatçılar için mabed niteliğinde. Üzüntümüz bundan. Sayın Valim sesimizi duyun. Üzüntümüzü duyun. Mabedimize dokunmayın” dedi.
Atatürk Kültür Merkezi’nin devlet dairesi olmasının düşünülmesinin dahi çok üzücü olduğunu vurgulayan Selim Öztaş, şunları söyledi:
“Başka Bina Yok Mu?”
“Sayın Valim duyduk ki burayı bir devlet dairesi yapacakmışsınız. Emniyet binası hasar gördüğü için AKM’yi Emniyet Müdürlüğü binası yapmak istiyormuşsunuz. Olur mu olur ama bu sahne ne olur? Bu salon ne olur? Dışarıya ses çıkmadığına göre olsa olsa nezarethane yaparlar herhalde? Olmasına olur da yakışık alır mı bilmiyorum. Sayın Valim ‘Atatürk Kültür Merkezi’nin ismi değişmeyecek’ demiş. İsim değişikliği aklımızın ucundan bile geçmiyor. ‘İşlevine devam edecek’ demiş. Bizlerin her ay periyodik konserleri var. Madem ki AKM işlevine devam edecek bizlerin hazırlığını aylarca önceden yapmamız lazım. Yeni konserler vermek için gün talep ediyorum gün veremiyorlar. Sayın Vali ‘yer gösterin de oraya konuşlanalım’ demiş. Biz de diyoruz ki İzmir’de başka hiç mi bina kalmadı da Atatürk Kültür Merkezi’ne konuşlanmak istiyorsunuz? 100 metre ötede Polisevi yok mu? Orası da hemen hemen burası kadar büyük. Yıllarca mahkemeler SSK bloklarında hizmet verdi. Orası da İzmir’in merkezi. Yani buradan başka bir bina yok mu?”
“Sanatımızı İcra Etmeye Devam Edelim”
Emniyet teşkilatının görevinin vatandaşı korumak olduğunun bilincinde olduklarını ifade eden Selim Öztaş, “Sizin görevinizin bizi korumak olduğunu biliyoruz. Bunu saygıyla karşılıyorum. Doğru da bizler de musikimizi korumakla görevliyiz. Sizler makamlarınızı korumak için buraya yerleşmeyi düşünüyorsunuz! Peki bizim makamlarımız ne olacak? Hicaz makamını, uşak makamını kim koruyacak? Sizler devleti temsil ediyorsunuz. Ama bizler de Dede Efendi’yi, Itri’yi, Aşık Veysel’i, Mevlana’yı temsil ediyoruz. Atatürk Kültür Merkezi’ne dokunmayın ve uzun yıllardır olduğu gibi bundan sonra da bizler bu sahnede sanatımızı icra etmeye devam edelim” diye konuştu.
“Mücadelemiz Sürecek”
Etkinlikte söz alan CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel de gerek verdiği soru önergesi ile gerek Ege Üniversitesi Rektörlüğü ile yaptığı konuşma ile ve gerekse İzmir Valisi ile yüz yüze görüşerek konuyla ilgili tepkisini dile getirdiğini hatırlatarak, “Olması gereken İçişleri Bakanlığı'nın kendi bütçesiyle emniyet personelinin medeni bir şekilde görev yapacağı binayı inşa etmesidir. Fakat bunun yerine İzmir'in kültür ve sanatına çok uzun bir zamandır hizmet veren bir sanat mabedine el koyması ve orayı Emniyet Müdürlüğü'ne çevirmesi asla kabul edilemez. Atatürk'ün 'Sanatsız kalan bir toplumun hayat damarlarından biri kopmuş demektir' sözüne rağmen, kentin hayat damarlarını kesmek istiyorlar. Şayet böyle bir şey yapılırsa ya Atatürk ismine yönelik bir düşmanlıkları olur - ki olmayacağını düşünüyorum- ama eğer burayı Emniyet binası yaparlarsa bu söylemi haklı çıkarmış olurlar. Bunun olmaması için sonuna kadar mücadele edeceğiz” dedi.
Sertel, “Buranın kesinlikle hiçbir kuruma tahsis imkanı olmayacak. Ege Üniversitesi Rektörü de bunu yapamayacak, Vali Bey de yapamayacak. Aynı zamanda Meclis'te Güvenlik İstihbarat Komisyonu üyesiyim. Oradaki arkadaşlarımızla da istişarelerimiz var. Buranın polislere tahsis edilmesini onlar bile kabul etmiyorlar. Ama maalesef ki bir zihniyet var, AKP zihniyeti. Nerede Atatürk'ün ismi varsa değiştiriyor. Havaalanındakini siliyor hastane yapıyor. Taksim'de de aynı şeyi yapacaklardı ama olmadı, oraya sahip çıktılar. Burayı da kesinkes teslim etmeyeceğiz. Alamayacaklar. Burası kültürüyle, tiyatrocu dostlarımızla, sanat eserleriyle taçlanacak” şeklinde konuştu.
'Bu nasıl bir vizyonsuzluk'
İzmir Tiyatroları Derneği Başkanı Özgür Başkaya daha önceki açıklama ve uyarılarında AKM ile ilgili şunları açıklamıştı: "Bu merkez sergilere, atölyelere, festivallere ev sahipliği yapan, büyük tiyatro gösterilerinin yapıldığı özel bir yer. O nedenle İzmir Emniyet Müdürlüğü’nün 300 personeliyle Konak’taki AKM binasına taşınacak olmasını kabul etmiyoruz. Bu nasıl bir vizyonsuzluk, nasıl bir sanatı-tiyatroyu önemsememe halidir. Bir sanat merkezini kaba tabirle “karakol” olarak kullanmak istemek, kentin dokusunu kavramamak, kültürün toplum içinde ne denli önemli bir uygarlaştırıcı tavrı olduğunu düşünmemek ve tiyatronun gençlerin sağaltılmasında emniyetten daha güçlü olduğunu bilmemek demektir. Düşünmeden alınmış bir karar olduğu aşikârdır. Yapılanlara tepkisiz kalmayacağız. Herkesi desteğe davet ediyoruz".
AKM’nin Emniyet’e devri ile ilgili daha önce de çalışmalar yapıldığını aktaran Başkaya, “İzmir Valisi Sayın Yavuz Selim Köşger’in 20 Ocak’ta basında yer alan açıklamasına göre ise, Konak’taki eski Sümerbank binasının yeniden projelendirilerek İl Emniyet Müdürlüğü’ne tahsis edileceği duyurulmuş ancak bu tahsis sürecine kadar ne olacağı belirtilmemişti. Ege Üniversitesi Rektörlüğü’nün, Valiliğin ve Emniyet Müdürlüğü’nün de konuyu muğlak bırakmayarak AKM hakkında gerekli açıklamayı yapmasını istedik. Fakat bugüne dek somut bir sonuç alınamadı” dedi.
Kamuoyu ve sanatçılar adına durumun açıklığa kavuşturulmasını isteyen Başkaya, “AKM’nin bir kültür-sanat kurumu olarak kalmasını istiyor, geçici de olsa İl Emniyet Müdürlüğü’ne devredilmesine karşı çıkıyoruz. Rektör duy sesimizi! AKP, AKM’den elini çek” diye konuştu.