Eski TBMM Başkanı Kahraman, İYİ Parti Genel Başkanı Akşener'in Twitter hesabından "Kahraman'a açık mektup" başlığıyla paylaştığı yazıda kendisine hakaret edildiği gerekçesiyle dava açmıştı. Ankara 34. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan davanın görülmesine başlandı. Davaya Akşener ve avukatları katıldı. Davada savunma yapan Akşener, suça konu edilen mektubu bizzat kendisinin yazdığını belirterek, "Müştekiyi uzun yıllardır tanırım. Siyaseten de tanırım. Bir iftar yemeğinde adım geçtiğinde 'Hı şu Meral Kılıçdaroğlu mu?' şeklindeki söylemine cevap mahiyetinde bir yazıydı. Bu beyefendi, bu isnadı kendisinin söylediğini söylemiş oldu. Bu bir kadına en büyük hakarettir. Çünkü medeni yasayla bayanların soy adı değişir. Evli bir kadına bir başka siyasetçinin soy adıyla hitap edilmiştir. Beyefendi bana FETÖ'cü demiştir" diye konuştu.
"Oraya yazılan belam sözü dini bir sözdür" diyen Akşener, şöyle devam etti:
"Belam sözü dini kullanarak yanlış yapma anlamına gelir. Dindarlar bilir. Dini eğitim almış olanlar bilir. Bilerek yazdım. Münafık sözü burada yoktur. Belamdan kasıt mahşerde görüşeceğiz anlamını taşır. Bu davada münafık tanımı yoktur. Belam söylemi hukuken hakaret kapsamı içine girmez. Ben her türlü cezaya razıyım. Ben bunun bir suç olduğuna inanmıyorum. Dini bir söylemdir. Dolayısıyla dini manada tartışmaya hazırım."
Kahraman'ın avukatı Samet Can Olgaç ise, "Sanığın savunmasını kabul etmiyoruz. Tamamen ilk söylenen Meral Kılıçdaroğlu sözü üzerinden savunma yapılmıştır. Olayın ilk olduğu andan itibaren müvekkil kendisi de açıklamıştır. Aynı siyasi dili kullandıkları için böyle bir dil kullandığını belirtmiştir. Siyasi söylemlerin benzerliğini ifade etmek için kullanmıştır. Bununla ilgili İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdular, takipsizlikle sonuçlandı" ifadelerini kullandı.
Ara kararını açıklayan Mahkeme Hakimi İsmail Kara, duruşmayı erteledi.