Sattıkları baharat ve bitki ürünlerinin çoğunu Türkiye’de yetiştirilemediği için yüzde 60’ını ithal eden aktarlarda, dolar yükseldikçe fiyatlar da artmaya devam ediyor. Türkiye’de yetişmesi imkânsız olan ve Hindistan, Vietnam, Madagaskar gibi ülkelerden ithal edilen zencefil, zerdeçal, karanfil, tarçın gibi ürünler dolarla satın alındıklarından fiyat artışıyla karşı karşıya kalıyor. Dolardaki yükselişin ardından yerli üreticinin de ihracata yönelmesi, aktarlarda yüzde 80’e varan zamlara neden oluyor.
Eskişehir’de aktarlık yapan Koray Özkılıç, Türkiye’deki baharat ve bitki ürünlerinin yüzde 60’ının ithal edildiğini belirtti. Özellikle hastalıklara iyi gelen şifalı ürünlerin yurtdışından getirildiğini aktaran Özkılıç, “Maalesef Türkiye’deki baharatçı ve aktarların satmış olduğu ürünlerin yüzde 60’lık bir dilimi ithal geliyor. Endemik bitki bakımından her ne kadar Avrupa’da olmayan birçok ot ülkemizde yetişse ve Türkiye bu konuda bir cennet olsa da, yeterli gelmiyor. İnce aktar diye tabir ettiğimiz otlar ve tohumlar yurtdışından geliyor.
Zencefil, zerdeçal, havlıcan, tarçın, karanfil, süt tozu, kahve, Türk kahvesi ve kırık aktariyeler; sarı halile, karahalile, zulumba, sinameki, açlık otu, ekinezya, kebabiye, akırı karha gibilerinin birçoğu yurtdışından gelmekte. Bunlar vücudu kızıştırmakta, öksürüğe, bronşite, nefes darlığına iyi gelmekte ve kış aylarında ülkemizde çok miktarda tüketiliyor. Karanfil, tarçın, zencefil ve zerdeçalı Türkiye’de istesek de yetiştiremiyoruz. Bu ürünler Hindistan, Vietnam, Sri Lanka, Papua Yeni Gine, Madagaskar gibi ülkelerde çok rahat yetişiyor, ancak bizim ülkemizde yetişmesi imkânsız. Bu yüzden bu ürünleri ithal etmek durumunda kalıyoruz” dedi.
“Hem ithal hem yerli ürünlerde ciddi fiyat artışı var”
Ürünlerin ithal olmasından dolayı fiyat artışlarının da kaçınılmaz olduğuna değinen aktar Özkılıç, bu artışın yüzde 80’lere dayandığını söyledi. İthal ürünlerin yanı sıra yerli ürünlerin fiyatlarında da ciddi bir yükselme olduğunu kaydeden Özkılıç, şöyle konuştu:
“İthal ürünler dünya piyasasında geçerli olan para birimi olduğu için dolar üzerinden geliyor. Dolar da son bir aylık dönemde artınca bizim gibi ürünlerinin yüzde 60’lık kısmı ithal ürünler olan aktarcıları ister istemez etkiledi. Sadece dolardaki artış da değil, doların dışında buna bağlı olan nakliye girdilerinin artması, kargo fiyatlarının artması ve ürüne yansıması, bizim ürünlerimizde yüzde 50 ile 80 arasında bir artışa sebebiyet verdi. Burada da dolaylı olarak vatandaşa yansıyacak olan, alımı etkileyecek olan faktörler göz önüne çıkıyor.
Birçok üründe zarar ediyoruz. Örneğin Hindistan cevizi ve limon tuzu, fiyatı en fazla artan ürünler oldu. Limon tuzunda afaki bir artış var. Yüzde 100 arttı. İthalatçının elinde ürün olmaması, az tüketimden dolayı ürün azlığı da fiyatı yükseltti. Yerli ürünlerde de ciddi bir fiyat artışı var. Ürünlerin fiyatları yurtdışı piyasalarına göre şekilleniyor. Haliyle üretici de dövize göre kazanacağından ihraç etmeyi tercih ediyor. Kayısı, incir, kestane gibi ürünlerin fiyatları aşırı yükseldi. Kayısının kilosunu ben toptancıdan şu anda 60 TL’ye alıyorum, haftaya belki de 70 TL olacak.”