Sektördeki prim sisteminde “yanlış” yapıldığına dikkat çeken Alhat, “Zeytinyağına destek varken zeytine yok. Burada ilginç bir durum var. Sofralık zeytin yetiştirmek ciddi bir mücadele gerektiriyor. Zamanında sulama yapmalısınız, zamanında ilaçlama olmalı, hava iyi gitmeli. Çilesi çok ancak bütün bakımlarını da yapsanız da sofralık zeytin yetiştirene prim verilmiyor. Eğer zeytine iyi bakmazsanız o zaman yağlık oluyor. Yağlık zeytine de prim veriliyor. İşte bu çok doğru bir yaklaşım değil. Sağlıklı nesiller yetiştirebilmemiz için zeytin ve zeytinyağını doğru zamanlarda kullanmamız lazım. Zeytin desteklerinin artırılmasına acil ihtiyaç var” diye konuştu.
KDV YÜZDE 8’DEN 1’E İNDİRİLSİN
Öte yandan zeytinyağının bir taraftan desteklenirken diğer taraftan KDV yükü altında kalmasının da bir çelişki olduğunu ifad eden Alhat, “Üretici desteklenen bir ürün yetiştiriyor. Madem zeytinyağına böyle bir destek var o zaman neden yüzde 8 KDV ile satılıyor. Yüzde 1 KDV ile satılsın. Eğer KDV bu orana düşerse yüzde 7 daha ucuz olacak. Bu da vatandaşın sağlıklı bir ürüne daha kolay ulaşması demektir. Sektör de rahat bir nefes alır” dedi.
İHRACATÇI DA DESTEK İSTİYOR
Sektörün bir diğer önemli sorunun da ihracatçıları yakından ilgilendirdiğini söyleyen Alhat, dökme zeytin dış satımında da fon konulmasını önerdi. Alhat şunları söyledi:
“İhracat desteklemeleri aslında çok iyi. Ancak markalı ürünlerde biraz daha artırabilir. Dökme satılan ihracat noktasındaki bakış acımızı da değiştirebiliriz. Dökmeye fon koyabilir ve diğer ihracat desteğini de artırabilirsek, ihracatçının önü açılır”
AKHİSAR’IN ZEYTİNİ KİTAP OLUYOR
Akhisar’ın sektörde lider olması nedeniyle öncülük görevinin de bulunduğunu belirten Alhat, “Akhisar zeytin kalitesinde en üste çıktı. Türkiye’de kaliteli zeytin üretimi var ama tüketim aynı şekilde artmadı. Zannediyoruz ki zeytinyağlı salata yediğimizde sağlıklı olacağız. Bu anlayışın da değişmesi gerekiyor. Sağlıklı olmak istiyorsak, gün içinde zeytin tüketimini kahvaltıyla birlikte öğle ve akşam yemeklerine de yaymamız gerekiyor. Avrupa, pizzasından salatasına, makarnasından reçeline kadar her şeyde zeytin kullanıyor. Ama biz kendimizi kahvaltıyla sınırlıyoruz. Bu da büyük yanlış” dedi. Bu yüzden “Yeşil Zeytinli Yemekler” kitabı hazırladıklarını söyleyen Alhat, “Alışkanlıklarımızı değiştirmek zorundayız. Dünyaya Akhisar zeytinini satıyoruz çünkü tüm dünya seviyor. Türkiye daha çok sevsin daha çok zeytin yesin istiyoruz. Sabah zeytin yediyseniz, öğlen de akşam da tüketmelisiniz. Bu sağlık demek. Hazırladığımız kitapta en güzel zeytinli yemeklerin tarifleri yer alacak. Bu kitap, Türkiye’ye Akhisar’ın armağanı olacak” diye konuştu.