Babacan şu ifadeleri kullandı:
“Genel başkanlar bizim genel merkezde biraraya geldiler. Yuvarlak masa ortamında oturduk ve kararlar verdik. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçiş sürecinin yol haritası üzerinde ortak çalışma yapmaya karar verdik ve ortak bir komisyon kurduk. Seçim güvenliğini sağlamak için komisyon kurmaya karar verdik. Sandıklara sahip çıkmamız gerekiyor. Partiler bunu ortak bir organizasyon şeması içinde yaparsa, hileyi, hurdayı, oyunu önleriz.”
‘Ödünleşme süreci gerekiyor’
“Altılı masada baştan her şeyi açık konuşmazsak, yarın ihtilafla sonuçlanabilir. Açık ve şeffaf olmak lazım. Altı farklı siyasi partiden bahsediyoruz. Altı genel başkan biraraya oturunca tek parti haline gelmiyor. Burada ödünleşme süreci gerekiyor. Ödünleşmeyle mutabakat arayışı gerekiyor.”
‘Yapacağımız işe uygun cumhurbaşkanı adayı belirleyeceğiz’
“Geçiş dönemini yönetebilecek, Türkiye’yi parlamenter sisteme götürebilecek hem Meclis hem de cumhurbaşkanı adayı rahat bulunur. Önemli olan ne yapılacağıdır. Hani ‘işe göre adam’ veya ‘adama göre iş’ denir ya. Biz işe göre adam bakacağız. Önce yapacağımız işi tanımlayacağız. Yapacağımız işe uygun cumhurbaşkanı adayını sürecin sonunda belirleyeceğiz. Altılı masanın en önemli kararlarından bir tanesi, cumhurbaşkanı adayının mutabakatla ve sürecin sonunda belirlenmesi. Demokrasiye inanmış ve özümsemiş, parlamenter sistemi içselleştirmiş bir cumhurbaşkanı adayı şart. Masada olur, masanın dışında olur, onlar önemli değil.”
‘1994 krizi çıktığında ülkeyi yöneten de ekonomi profesörüydü’
“Sayın Erdoğan ekonomistse, haydi düzeltsin bu ekonomiyi bir an önce. Dört yıldır elini tutan mı var? Dört yıldır tek imzayla bu ülkede istediği her şeyi yapamıyor mu? Düzeltemiyor. Çünkü ‘Ben her şeyi bilirim’ diyen hiçbir şey yapamaz. 1994 krizi çıkmıştı. O zaman ülkeyi yöneten de ekonomi profesörüydü. ‘Ben her şeyi bilirim’ diye saçma sapan talimatlar verildi. Bir ülkenin başındaki kişi ‘Ben bu işi biliyorum’ dediği anda korkun. Kesin yanlış yapacaktır. ‘Bilenlerle konuşuyorum’ diyorsa ümitlenin.”
‘Boşuna kendilerini ortaya atıp rezil olmasınlar’
“Ne kadar Yap İşlet Devret projesi varsa hepsini denetime sokacağız. Seçimlerden sonra ihalelerin hepsini denetleyeceğiz, hiç merak etmesinler. Yargı denetimi yapılacak, yasama denetimi yapılacak, idari denetim yapılacak. Boşuna hikâye anlatmasınlar. Ben 13 sene bu ülkenin ekonomisini yönettim. Ne numaralar döndüğünü biliyoruz. Boşuna kendilerini ortaya atıp rezil olmasınlar. Günü gelince hepsi ortaya çıkacak.”
‘Mevduat sahipleri mağdur oluyor da esnaf mağdur olmuyor mu?’
“Bugün bir mutluluk oyunu oynuyorlar. Bugün ‘Güzel bir uygulamayı başlattık’ diyorlar ama yarın ülkeyi çok kötü vuracak. Bugün itibariyle dahi yılda 36 milyar maliyeti var. Kur korumalı mevduata verilen fark 36 milyar. Sayın Erdoğan bunu açıklarken ‘Mevduat sahipleri mağdur oluyor, biz onların mağdur olmalarını istemiyoruz’ dedi. Kur atışından onlar mağdur oluyor da bizim esnafımız, memurumuz, gencimiz, işçimiz, çiftçimiz mağdur olmuyor mu?”
‘Kur artınca her şeye zam geliyor’
“Aralık ayından bugüne kadar evlerde kullanılan doğal gazın fiyatı düzde 69 arttı. Bütün dünyada enerji fiyatlarının artış eğilimi var ama Türkiye’deki artış dünyanın daha üzerinde. Çünkü dolar kuru çok artmış durumda. Dolar kurundaki artışın da en önemli sebebi ülkedeki döviz kıtlığı. Merkez Bankası’nın net döviz pozisyonu eksi 55 milyar dolara düştü. Elde döviz olmayınca kur artıyor, kur artınca da A’dan Z’ye her şeye zam geliyor.”
‘Erdoğan döviz kurundaki kontrolü kaybetti’
“Aralık başında karkas etin kilosu 49 lira, bugün 90 lira. Et fiyatı niye bu kadar arttı? Gübre, tohum, ilaç, yem fiyatı arttı. Bunların fiyatı niye arttı? Çünkü Sayın Erdoğan döviz kurundaki kontrolü kaybetti. Et de şeker de doğal gaz da elektrik de böyle. Bunun sebebi makro ekonomik dengelerin bozulması, Merkez Bankası üzerindeki yanlış talimatlar, akıl ve bilim dışı ekonomi uygulamaları.”
‘Hazine’nin borçlanma faizi yüzde 26’ya çıktı’
“Dün akşam itibariyle Hazine’nin borçlanma faizi yüzde 26’ya çıkmış durumda. Eylül ayında yüzde 17’ydi. Merkez Bankası’nın bankalardan aldığı faizi düşürüyorlar, Hazine’nin verdiği faiz yüzde 26,32’ye çıkıyor. Faiz talimatla düşmez. Faiz güvenle düşer. Akıl ve bilim çerçevesinde uygulanan ekonomi politikalarıyla düşer. Allah’ın verdiği aklı kullanarak düşer.”