Babacan şunları söyledi:
“Maaşını alan 10-15 günde zor yetiştiriyor. Neye el atsanız el yakıyor. Fiyatlar can yakıyor. İki gün önce Adana’daydık. Çukurova’nın merkezinde pazarlarda etikete yarım kilo fiyat yazılıyor. Salatalık, domates üç kilometre ötedeki tarladan geliyor. ‘Nakliye, kamyon, üç yüz kilometre’ diyeceksiniz, öyle değil. Köylü, üç kilometre ötedeki tarlada ürettiği ürünü pazarda satıyor. Bütün pazarda yarım kilo fiyatı yazılıyor. Çiftçi zarar etmekten şikayetçi. Çiftçinin ürettiği malı alan maaş yetmiyor diye şikayetçi. Büyük bir dengesizlik söz konusu.”
‘Geçiş süreciyle ilgili çok detaylı bir çalışma yapıyoruz’
Sivil toplum kuruluşlarıyla görüşmelerini sürdüren Babacan, DEVA Partisi Genel Merkezinde Ankara Meclisi ve Başkentliler Platformu’nu da ağırladı. Babacan burada yaptığı konuşmada Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçiş sürecine ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
“Cumhurbaşkanı bugünkü yetkilerle seçilecek. Bir yandan da ‘Parlamenter sistem istiyorum’ diyen birisi cumhurbaşkanı adayımız olacak. Ülkeyi nasıl yönetecek? Hangi yetkileri, nasıl kullanacak? Herhalde şu andaki gibi olmayacak. Şu andaki gibi olsa sistemi değiştirmeye gerek yok. Değiştirmemiz gerekiyor ama Anayasa değişmeden geçemiyoruz. Dolayısıyla geçiş sürecinde ülkenin nasıl yönetilmesi gerektiğiyle ilgili çok detaylı bir çalışma yapıyoruz. Bu çalışmayı parlamenter sistem isteyen diğer partilerle beraber ortak bir çalışma haline getirmeyi hedefliyoruz. Nasıl ki kendi parlamenter sistem çalışmamızı hazırlayıp ortaklaştırdıysak, geçiş sürecini de çalışıyoruz. Mümkünse onu da ortaklaştırmayı arzu ediyoruz.”