2023 girmeye sayılı günler kaldı.
Tabi ki 2023 seçimlerinin net olarak konuşulmasına da.
2022’de 2023 seçimlerini konuşma ile 2023’de 2023 seçimlerini konuşmak arasında büyük fark vardır.
Sokak tabiriyle araba düze inmiştir!
Hiçbir siyasi partiyi, hiçbir siyasetçiyi gütmeden, hedef almadan yorumumu yazdığımı öncelikle bilmenizi isterim.
Gazeteci olduğumu bilmeniz gibi!
Genel anlamda baktığınızda siyaset ben, seçilen kesiminde olanlar ile seçilmeyen kesiminde olanlar ve çalışanlar olarak ikiye ayırmak gerekir.
Siyasetin içinde seçilen kısmında olanların yaptıkları çalışmaları, siyasetin seçilmeyen kesiminde olanların yaptıkları çalışmalar seçim öncesi çalışma karnesi olarak, not olarak ortaya çıkar.
Tabi bu arada, çalışmalar yapılırken, kaza kurşununa gidenleri, hata yaparak veya yorularak siyasetten çıkanları, hakkında birçok iddiayla birlikte var olmaya çalışanları ayrı sınıfta tutmak gerekiyor.
Siyasetin seçilenler sınıfı ile seçilmeyenler sınıfını öğrencileri belli de şimdi diyeceksiniz ki, bunların öğretmenleri kim, kim karne verecek, kim not verecek!
Tabi ki Milletin ta kendisi!
20 yılda girdiği her seçimde milletinden güvenoyu olarak Başbakanlıklar, Cumhurbaşkanlıkları görevlerini yürüten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi başarısı, karne notunun yüksek olmasının nedenini araştırmanız, bu siyaset sınıfında nasıl başarılı olunur, nasıl iyi not alınır, nasıl göreve devam edilir veya görev alınır sorusunun yeterli cevabı!
Siyasette düşündüğünüz kadar değil, düşündüğünüzün iki katı kadar insanları düşünerek hareket ettiğinizde çalışmış olursunuz.
Milletvekillerinin milletvekili olmadan önceki hareketleri ile milletvekili olduktan sonraki hareketleri arasındaki hareketleri arasında hız, zaman ve yer farkı hepimizin malumu.
Seçmenin, ‘Seçim zamanı gelmese uğrayacağınız, hatırımızı soracağınız, sorunuzla ilgileneceğiniz yok’ deyişi de bunun kemikleşmiş cümlesi.
Şu da bir başka gerçek maalesef, siyasette çok çalışan, çok insanlarla iç içe olan, çok yerde olan, çok sorun çözen, kısacası çok görünen de siyaset yapmaya çalışanlar tarafından pek sevilmezler.
Tıpkı çalışkan öğrencinin, düşük not olan sınıftaki diğer öğrenciler tarafından sevimli bulunmaması gibi.
Siyasetin yapısında vardır.
Çalışanı severler ama kendisinden daha çok çalışanı asla.
Hatta kendisi otururken çalışanı ise hiç hazmetmezler.
Siyaset sınıfının bir de çok kötü tarafı vardır, ne yaparsanız yapın, ne kadar çok çalışırsanız çalışın, ne kadar çok sevilirseniz sevilin, sınıfı geçmenize izin vermezler.
Bu sınıfta notu öğretmenler (millet) değil, çalışkan öğrenciyi sevemeyen öğrenciler (siyasetçiler) verir!
Sonuçlarına da herkes katlanır!