Duyguluyum, duygulandım...
Sadece ben mi ? Hayır... Benimle bu etkinliğe katılan tün Sanatçı dostlarım ben gibi...
Hep filmlerde görüyoruz... Hapishanelerin soğuk yüzünü.
Gri ve siyah duvarlar... Buz gibi odalar.Sert yüzlü gardiyanlar.
Şimdiler de artık bu sert ve soğuk yok olmuş... duvarlarda resimler...
El işi figürler...
Ziyaret ettiğimiz Tutuk evi Çocuk ve genç olan bölüm... Haliyle duvarlarda el emeği göz nuru çocuk ve gençlerimizin yapmış olduğu ŞİRİNLER var.
Rengarenk...
Mapusta Şirinleri görmek farklı bir duygu... Yüzümüzde bir şirinlik yarattı.
Direk daldım konuya ... Kusura bakmayın n'olur. Yukarıda dediğim gibi belkide hislendiği m içindir.
Bundan takriben iki yıl önce gitmiştim Aliağa Ceza Ve İnfaz Kurumları Kampüsüne.Kadın Mahkumlar için bir moral konseri etkinliği düzenlemiştik.
İlk gittiğimizde tatlı dilli ve işini severek yapan bir hanım ile kurduk bağlantıyı.
Daha doğrusu o bana ulaşmış ve cezaevi'nde bir program istemişti...
Afet Haznedaroğlu hocamız...
Çok kibar... Tatlı dilli ve işine aşık biri.Buradan Afet hocamı selamlıyor ve tüm çalışma arkadaşlarına sevgilerimi sunuyorum.
Gelelim ikinci davet olayına...
Çalışkan işini layık'ı ile yapan Konak Kızılay'ı başkanım yüreği yardımseverlikle dolu sayın Tekin Akkoyun'u ben ve sevgili ablacığım her zaman yanımda olan beyaz meleğimiz Özcan Gencelli ile ziyaret ettik.
Cezaevi'nde çocuk ve genç kardeşlerimize bir Yılbaşı etkinliği düzenleyeceğiz deyip destek istedi...
Hiç tereddütsüz kabul ettik ... Şebnem Tozlu hanım ve ekip arkadaşları çoktan hazırlıklarını yapmış hediyeleri hazırlamış... Önceden koyulmuşlar yollara.
Konak Kızılay her zaman çalışkan ve hızlıdır...
Hemen ilk işim gönüllü sanatçı kadrosu kurmaktı...
Mustafa Devran,Umut Tan,Atacan Ozan,Uğur Bedir,Nazmi Özbora,OsesTürkiyeden Tayfun ,Okan Alanyalı ve Roman Ateşi... Kadro sağlam.
Bir telefonumla hazırız dediler. Allah hepsinden razı olsun.
Ulaşım hazır ... Kızılay yine her zaman olduğu gibi konforlu bir araç yollamış bizlere.
Heyecanlı tüm arkadaşlarımız.
Kampüse vardık... Aramalarımız yapıldı ve içeriye girdik...
Kapıda bizi gülen yüzü ile karşılayan personelin yanı sıra kurum müdürü sayın Vural Temur karşıladı.
Şimdi tabiki farklı duygular yaşıyoruz... Hani çok şen şakrak mıyız ... Tabii ki de ğil. Ne de olsa bir Tutuk evindeyiz.Genç kardeşlerimiz var orada. Önce kendimizi rehabilite ettik ve onlara moral olmaya geldiğimizi unutmamamız konusunda birbirimizi telkin ettik.
Konak Kızlay başkanım Tekin Akkoyun ve tüm ekip arkadaşları ile Yemekhane de yemekler yedik...
Müdürümüz Talha bey bilgiler veriyor...
Ortam okadar sıcak ki... Bir anda Cezaevin de oluğumuzu unuttuk adeta...
Ta ki eski tabirle koğuş şimdiki adı ünitelerin önünden geçinceye kadar.
Salona doğru yol aldık ve dostlarımla beraber en güzel şarkılarımızı söyledik.
Genç kader mahkumlarımız ile gönül gönüle 3 saat geçirdik.
Kızılay Derneği Konak Şubesinin katkılarıyla organize edilen programdan
önce, kurumda bulunan tüm çocuklara Kızılay çalışanları tarafından
getirilen meyve, çerez ve içecekler dağıtıldı.
Programa Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü Cumhuriyet Savcısı Güneş
OKUR, Jandarma Tabur Komutanı Yrb. Çağatay ARPAÇAY, İzmir Çocuk ve
Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Vural TEMÜR, İzmir Açık Ceza
İnfaz Kurumu Müdürü Yusuf ALTUN, İzmir Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Müdürü Hüseyin KARA, Konak Kızılay Şube Başkanı Tekin AKKOYUN, Karşıyaka
Kızılay Şube Başkanı Kamil KARADENİZ, kurum personeli ile kurumda
kalmakta olan çocuklar ve gençler katıldı.
Saygı duruşu ve istiklal marşı ile başlayan yılbaşı eğlence programın
açılış konuşmasını yapan Kurum Müdürü Vural Temür, cezaevinde kalan
hükümlü ve tutuklu çocuklara, “Geleceğimizin teminatı olan kurumumuzda
bulunan siz gençlerin burada bulundukları süre içerisinde sosyal, kültürel
ve sportif etkinliklere katılarak rehabilite olmanız, okuma-yazma
kursundan üniversite eğitimine kadar eğitimlerinize devam etmeniz, meslek
kurslarına katılarak meslek sahibi olmanız ve kurumdan ayrıldıktan sonra
da vatanına, milletine bağlı, cumhuriyetin değerlerini sıkı sıkıya
koruyan, milli ve manevi değerlerine önem veren, Atatürk’ün gençliğine
yakışacak şekilde kendinize, ailenize ve topluma faydalı bireyler olmanızı
görmek en büyük hedefimizdir.” dedi. Konuşmasında, ayrıca 15 Temmuz’da
gerçekleşen hain darbe girişimini lanetleyen Vural Temür, darbe girişimini
engelleyen Yüce Türk milletine saygılarını sunarak konuşmasını tamamladı.
Kurumda bulunan suça sürüklenmiş çocukların hazırlamış olduğu muhteşem
Türk halk oyunları gösterisi sonunda zeybeklerin açtıkları “Şehitler
Ölmez, Vatan Bölünmez” yazılı pankart milli ve manevi duyguları en üst
seviyeye çıkararak, tüm izleyiciler tarafından dakikalarca ayakta
alkışlandı.
Burada en hoşuma giden şeylerden biri de protokolün özellikle Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü Cumhuriyet Savcısı Güneş
OKUR, Jandarma Tabur Komutanı Yrb. Çağatay ARPAÇAY''ın programı sonuna kadar izlemesi oldu.O kadar candan ve içtendirler ki anlatamam.
Sahneye çıkıp sunumumu ve şarkılarımı söyledim... Sonrada tek tek katılım gösteren sanatçı dostlarımı sahneye aldım... Hem duygulandık hemde dans ettik.
Yerlerinde duramayan
çocuklar, sahneye çıkarak Roman Ateşi Dans ekibi ile birlikte
yeteneklerini konuşturdu. Kızılay’ın getirdiği gömlekler ile Göztepe Spor
Kulübü’nün çocuklarımız için hediye ettiği imzalı formaları benim yaptığım çocuklarımıza dağıtıldı. Mutlulukları
yüzlerinden okunan çocuklar, program sonrası benden ve sanatçı dostlarımdan
yeni yıl için de bir konser sözü aldı.
Programa büyük katkı sunan Kızılay Derneği Konak Şubesi Yönetim Kurulu
Başkanı Tekin Akkoyun’a, Bana , Roman Ateşi Dans Ekibine,
kurumdaki çocuklar tarafından yapılan hediyeler Aliağa Ceza İnfaz
Kurumları Kampüsü Cumhuriyet Savcısı Güneş Okur tarafından takdim edildi.
Kendilerine çok teşekkür ederim...
KAPALI CEZA İNFAZ KURUMU HAKKINDA BİLGİ
Kurumda görevli olan o gülen yüzü ile hem gençlerin hem de bizim kalbimizi kazanan Ahmet Taner Demirtaş hocamızı unutmak mümkün değil.Bilgiler için kendisine ve Müdürümüze teşekkür ederim.
Eğitim ve öğretime dayalı olarak 2012 yılında hizmete giren kurumumuzda
12-18 yaş aralığındaki suça sürüklenmiş çocuklar ile 19-21 yaş
aralığındaki hükümlü ve tutuklu gençler kalmakta.
4 bloktan oluşan kurumumuzda çocukların ve gençlerin kaldığı toplam 36
ünite (eski tabirle koğuş) ve her ünitede maksimum ve standart 10 kişinin
kalabileceği tekli odalar var. Yani basit bir matematik işlemi yaparsak
toplam kapasitesimiz 36x10=360 fakat şu an mevcudumuz 300 civarında.
200 civarında personelimiz 7/24 canla başla çalışmakta. Yaklaşık 300
güvenlik kamerası kurumumuzun her yerini sürekli gözetlemekte ve kayda
almakta.
Eğitim ve Öğretim Servisinin koordinesinde, açık futbol sahası, kapalı
spor salonu, fitness salonu, play station salonu, bilardo ve oyun salonu,
çok amaçlı salon (sinema, tiyatro, konser, konferans vb.) dinlenme
bahçesi, hobi bahçesi ve kütüphane gibi etkinlik alanlarını adil şekilde
çocuklarımızın kullanımına sunmaktayız.
Çocuklarımız meslek edinmeye yönelik akvaryum balıkları üreticisi, düz
dikiş makineci, seramik biçimlendirme ve bilgisayar kullanımı kurslarının
yanı sıra, kişisel gelişimlerine katkı sağlaması amacıyla gitar eğitimi,
kuran-ı kerim okuma, sulu boya resim ve Türk halk oyunları kurslarına
katılmakta.
Okuma yazması olmayan ya da ilkokul diploması olmayan çocuklarımız 1. ve
2. kademe okuma yazma kurslarına alınmakta. Kapalı ceza infaz kurumu
olduğumuz için çocuklarımız örgün eğitimlerine devam edememekte fakat
eğitim yaşantılarının kesintiye uğramaması için durumlarına göre açık
öğretim ortaokuluna ya da açık öğretim lisesine kayıtları yapılmakta
ayrıca aöo ve aöl destek kurslarına devam etmekte.
Psiko-sosyal servis personelinin çocuklarla yürüttüğü çalışmalarda
kullandığı 2 adet terapi ve grup çalışma odası ile 4 adet bireysel görüşme
odası bulunmakta. Bu alanlarda çocukların ihtiyaç duyduğu her tür
psikolojik destek ve müdahale programları uygulanmakta.
Ayrıca çocuklar doktor muayene odası, revir, kantin, berberhane, SEGBİS
(ses ve görüntü bilişim sistemi-görüntülü mahkeme diyebiliriz), açık ve
kapalı ziyaret alanları ile 3 adet aile görüş odasını ihtiyaçlarına göre
kullanmakta.
Yazıma son verirken Şunu söylemek isterim.Özgürlük her zaman çok değerlidir.
Önemli olan özgürlüğümüze kavuşurken topluma entegre olmuş ve özgürlüğün ne denli kıymetli olduğunu asla unutmamak ....
Devletimiz insan haklarına dayalı mahkum olsa bile gereken ilgi ve alakayı burada gösteriyor.
Lakin ne olursa olsun 'NEY LEYİM KÖŞKÜ NEY LEYİM SARAYI İÇİNDE SALINAN YAR OLMAYINCA -ya da BÜLBÜLÜ ALTIN KAFESE KOYMUŞLAR İLLE DE VATANIM DEMİŞ ''
Özgürlüğümüzün kıymetini bilip asla buralara düşmeyelim... İçeri de olan her Mahkuma '' ALLAH KURTARSIN '' diyorum.