Bununla da yetinmeyen ve Türkiye’yi, kendilerine siyasi rakip gördükleri Rusya, Çin ve İran ile aynı kategoriye koyan Teşkilat, yayınladıkları raporda 'Karşı casusluk faaliyeti yürütüyoruz' ifadelerine yer verdi. Baden Württemberg Eyaleti’nin raporunda, Federal düzeyde de aynı görüşler olduğu vurgulandı.
Almanya'nın Baden Württemberg Eyaleti Anayasayı Koruma Dairesi’nin (Verfassungsschutz), skandal bir ‘iç güvenlik’ raporu ortaya çıktı. Raporda Türkiye'nin Almanya'daki bazı faaliyetleri eleştirilirken, karşı casusluk faaliyetleri’ yürütüldüğü açık açık belirtildi. FETÖ'yü izlemeyi de bırakan Daire, yerine Türkiye'yi koyduğunu açıkladı.
ÜÇ YIL ÖNCEYE KADAR FETÖ VARDI
Aynı Daire, 2014'teki raporunda Fetullah Gülen hareketini, demokrasi düşmanı, kuvvetler ayrılığı karşıtı ve gizli İslam devleti hayalleri güden bir örgüt olarak duyurmuştu. Bu yıl içerisinde açıklanan 2017 yılı Baden Württemberg- Anayasayı Koruma Dairesi raporunda, Almanya'nın tümüyle birlikte hareket edildiği vurgulandı.
RUSYA, ÇİN VE İRAN İLE AYNI SAYFADA
Yani, aynı ifadelerin ‘Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı’nca da teyit edildiği’ belirtildi. Raporun 267, 268, 269, 270, 271 ve 272. sayfalarında, ‘Karşı casusluk faaliyetleri’ yürütülen ülkeler yer aldı.
Bu ülkeler Rusya Federasyonu, Çin, Türkiye ve İran olarak açıklandı. Türkiye, tek dost ve müttefik ülke olarak, Almanya'nın ve NATO'nun karşıtları arasına konulmuş oldu. Sayfada, “Fetullah Gülen hareketi izlenen kurumlar arasında değildir” denilirken, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin faaliyetlerinin izleme altında olduğu vurgulandı.
Raporda şöyle denildi:
“Eyalette, Türkiye'nin politik ve askeri casusluk faaliyetleri tespit edilmiştir. Bu faaliyetler büyükelçilik ya da konsolosluklar gizli üs gibi kullanılarak yapılmaktadır. Çeşitli iletişim araçları, gözetleme ya da insan kaynakları kullanılarak yapılan bu MİT faaliyetleri, Alman makamları tarafından tespit edilmiştir.”
Raporda, bununla ilgili Hamburg'da görülen bir dava hatırlatıldı ve bir kişinin iki yıl hapis cezası aldığı belirtildi. Ayrıca, DİTİB'in de (Diyanet İşleri Türk İslam Birliği) bu türlü faaliyetler içinde olduğu iddiası tekrarlandı.
8500 İLTİCA BAŞVURUSU
Fetullah Gülen Hareketi'nin 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra ‘terör organizasyonu’ ilan edildiği belirtilirken, bu girişimden sonra 1000 adet diplomat ile 8500'den fazla Fetullah Gülen hareketi yandaşının Almanya'ya iltica talebinde bulunduğu belirtildi.
MİT'in FETÖ'cüleri sadece Türkiye'de değil, Almanya'da da takip ettiği belirtilirken, bu örgütten ‘yasa dışı terör örgütü’ olarak söz edilmemesi dikkatleri çekti.
MİT'in şu ana kadar defalarca Almanya'dan FETÖ mensuplarını istediği, bu sayının 100'ü geçtiği ve 40 ayrı FETÖ kuruluşuyla ilgili de bildirimde bulunduğu belirtildi. Türk diplomatların bu konuyla ilgili Almanya'yı yönlendirmeye çalışmasının ise Alman Federal Hükümeti'nce kabul edilmediği vurgulandı.
2014 yılında kendileri Fetullah Gülen hareketinin tehlikesine dikkat çekerken, bu kez korumaya geçen Anayasayı Koruma Teşkilatı, MİT'in bu örgüt üzerindeki faaliyetlerinin Baden Württemberg'de çok arttığını iddia etti.
ÇARPICI NOKTA: ÖNLEME CASUSLUĞU
Raporun en çarpıcı bölümü ise, ‘Türkiye ve casusluk faaliyetleri’nin sonunda yer aldı:
“Almanya; hem NATO ortaklığı, hem çok çeşitli ticari karşılıklı ilişkiler, hem de iyi politik ilişkiler nedeniyle Türk istihbarat servisi MİT'in hep ilgi alanı içinde yer aldı. Bu nedenle, Baden Württemberg Eyaleti olarak, bu tür faaliyetleri önlemek için ‘Karşı casusluk faaliyetleri yürütüyoruz.”
Kaynak: Sözcü