İzmir’de okul servis minibüsünde unutularak yaşamını yitiren minik Alperen’in gittiği anaokulunda görevli olan öğretmen Nurcan A., “Annesi bana ‘Çocuğu ben size verdiğimde burnu bile kanamıyordu’ dedi. Ben anneye ‘Çocuğunuz serviste unutuldu’ diyemedim. Ahmet S. beni aradı. Savcıya olayın uyku odasında olduğunu söylememi istedi” diye konuştu.
İzmir’in Çiğli ilçesinde okul servis minibüsünde unutulmasının ardından yaşamını yitiren 3 yaşındaki Alperen Sakin’in ölümünde ihmali bulunduğu öne sürülen öğretmen Nurcan A.’nın yargılanmasına başlandı. Olayla ilgili 6 sanığın 5 yıl ile 9 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldığı davada tanıklık yapan, çocuğun ölümünde ihmali bulunduğu iddiasıyla hakkında dava açılan tutuksuz sanık Nurcan A., Karşıyaka 2. Asliye Ceza Mahkemesinde ilk kez hakim karşısına çıktı.
Minik Alperen’in babası Serkan ve annesi Buket Sakin ile taraf avukatlarının yanı sıra İzmir Barosu avukatları da duruşmada yer aldı. Sanık Nurcan A., savunmasında önceki davada tanık olarak ifade verirken olayı olduğu gibi anlattığını ifade ederek, “Benim ayrıca bilirkişinin belirttiği gibi diğer öğretmeni uyarma gibi bir sorumluluğum yok, ben sadece kendi öğrencilerimden sorumluyum. Suçsuzum, beraatimi istiyorum” diye konuştu.
Sanık Nurcan A., diğer davada cezaya çarptırılan okul müdürü Bekir G.'nin olay tarihinde izinli olduğu için kendisini müdür vekili atadığına ilişkin bilgisinin bulunmadığını, bunu olaydan sonra öğrendiğini savundu.
“Çocuğunuz serviste unutuldu diyemedim”
“Alperen'in okulda olmadığı bana saat 17.00'de soruldu” iddiasında bulunan Nurcan A., “Alperen, şoför koltuğunun arka tarafında değil, hemen bir yan tarafında, kapı tarafında ikinci koltuktaydı. Alperen'i kucağıma aldığımda gözleri açıktı, vücudunda morluklar vardı. Alperen'in annesi hastane bahçesinde acil kapısının önünde bekliyordu. Kötü görünüyordu. Kendisi ne olduğunu sordu. Ben de yanlış bir beyanda bulunmak istemediğim için ‘Büyük yaş öğretmeniyim, bilmiyorum’ dedim. Annesi bana ‘Çocuğu ben size verdiğimde burnu bile kanamıyordu’ dedi. Ben anneye ‘Çocuğunuz serviste unutuldu’ diyemedim. Ahmet S. beni aradı. Savcıya olayın uyku odasında olduğunu söylememi istedi. Ben de böyle bir ifade veremeyeceğimi, ailenin acılı olduğunu söyledim” dedi.
Müşteki avukatı Onur Keleş, sanığa “Kullanmakta olduğun sosyal medya hesabı var mı? Okulda bir doğum günü kutlaması yapılıyor. Bu doğum günü kutlamasından hiç mi fotoğraf çekilmedi? Çekilmişse niye hepsi silindi?” sorusunu yöneltti. Olay günü anaokulundaki doğum günü kutlamasıyla ilgili sosyal medyada paylaşılan fotoğrafları, Ahmet S.'nin kardeşinin talebi üzerine sildiğini, kendisinde fotoğraf bulunmadığını söyleyen Nurcan A., “Ancak doğum günü olan çocuğun annesinden isteyebilirim. Ben, onda doğum günü fotoğrafı var diye biliyorum” cevabını verdi.
Alperen'in annesi Buket Sakin'in, "Benim Alperen'e sabah giydirdiğim şort ile Nurcan'ın Alperen'i kucağında taşıdığı şort farklıydı” demesi üzerine Nurcan A., “Ben Alperen'in şortunu değiştirmedim. Değiştiren de görmedim. Alperen'i kucağıma aldığımda gözleri pusluydu. Nefes alıp vermesi yoktu. Alperen'i servisten ilk aldığımda yaşayıp yaşamadığına dikkat etmedim, yaşıyor ümidiyle aldım” ifadelerini kullandı.
Baba Serkan ve anne Buket Sakin, sanığın cezalandırılmasını talep ederken hakim, doğum günü partisiyle ilgili fotoğraf ve video varsa getirilmesine ve ilgili velinin tanık olarak dinlenmesine, tüm delillerin bildirilmesi için taraflara ek süre verilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.