Cildin onarılmasını ve yenilenmesini sağlayan, doğal kolajen üretimini arttıran, kan akışını iyileştiren bir işlem olan altın iğne uygulaması son dönemde sıklıkla tercih edilen yöntemler arasında yer alıyor.
Altın iğne işlemi sonrasında ciltte gözle görülür bir biçimde onarım ve yeniden yapılanma sağlandığını ve bu yapılanmanın kişinin tamamen doğal bileşenleri, yani kendi öz dokusu ile gerçekleştirildiğini vurgulayan Dermatoloji Uzmanı Dr. Hülya Süslü, “Cihazın uç kısmına güvenli ve tamamen kişiye özel başlıklar takılır. Bu başlıklarda cildin alt tabakalarına radyofrekans enerjisi ileten, derinliği ayarlanabilir 25 adet mikro iğne bulunur. Bu mikro iğneleme teknolojisi ile cildin en üst tabakasına zarar vermeden, cildin alt tabakalarına radyofrekans enerjisi iletilir. Bu sayede cilt etkili bir şekilde tedavi edilirken yan etki oranı da en aza indirilmiş olur” dedi.
"ALTIN İĞNE İLK SEANSTA BİLE CİLTTE GÖZLE GÖRÜLÜR FARK YARATIYOR"
Altın iğnenin toplumda sıklıkla rastlanan ve çokça şikayet edilen cilt problemlerine etkin bir çözüm sunduğunu paylaşan Süslü, “Ciltte yenilenme, sıkılaşma, yüz germe, gözeneklerde küçülme, sebum dengelenmesi, ince kırışıklıklarda azalma, akne (sivilce) tedavisi, akne izlerinin tedavisi, ameliyat izlerinin azaltılması, çene hattının belirginleşmesi, göz çevresinin sıkılaşması, cilt çatlakları görünümünün azaltılması, cilt lekelerinin azaltılmasında kullanılan altın iğne tedavisi; kişiye göre değişiklik göstermekle birlikte genellikle 3-6 haftada bir, 3-4 seans yapılması önerilir. Seans sayısını ve aralığını hekim hasta ile beraber ihtiyaca göre belirleyebilir. İlk seanstan sonra bile ciltte yarattığı etki hemen görülür ve etki kademeli olarak her seansta artar. Her yıl tekrarı önerilir ya da belirli aralıklarla idame dozlar önerilir” diye konuştu.
"ALTIN İĞNE HAMİLELERDE VEYA KALP PİLİ OLANLARA UYGULANAMIYOR"
Hem etkili hem ağrısız bir işlem olması sebebiyle talebin gittikçe arttığı altın iğne tedavisi esnasında minimum ağrı hissedildiğini paylaşan Süslü, “Bu ağrıyı azaltmak için tedaviden 30 dakika önce lokal anestezik krem ile hasta işleme hazırlanır. İşlem süresi uygulanacak bölgeye göre değişmekle birlikte 30-60 dakika sürer. Ancak hamile ve emziren kişilerde, kalp pili olan kişilerde, uygulama bölgelerinde açık yara ya da enfeksiyon varlığında altın iğne işlemi uygulanmamalı” uyarısında bulundu.
"ALTIN İĞNE YAZ-KIŞ UYGULANABİLİYOR"
İşlem sonrasında ciltte kızarıklık oluşmasının normal olduğunu ve oluşan kızarıklığın genellikle birkaç saat içerisinde kendiliğinden kaybolduğunu belirten Dr. Hülya Süslü, “Hasta sosyal yaşamına hemen geri dönebilir. Altın iğne tedavisi hem yaz hem de kış aylarında uygulanabilir. Bazı hastalarda kızarıklık 3-4 gün sürebilir. İşlem sonrası cilt güneş ışınlarına karşı yüksek koruma faktörlü güneş koruyucu kremler ile korunmalı” dedi.