Hafta içi , “ sosyal içerikli “ televizyon programlarından birinde ;
“ ana & babası gö ya yoğun baskı yaptıkları için evden kaçan genç kız ile
bu yüzden canlı yayında gözyaşları sicim gibi akan anne ile babasının hüzünlü
hikayesi ” ne denk geldim ..
İzleyen olarak söz konusu durum ve iddiaları dinleyip de etkilenmemek ne
mümkündü..
Evlatlarının okul hayatı için İstanbul ’a taşınan özverili bir aile..
Gün gelip de kızları 18.yaşını doldurup “Ben artık reşitim ,bu evden gideceğim ”
diye kapıyı çekip evi terkedince çareyi bu programa başvurmakta bulmuşlar..
İddialara göre olayın gerçek sebebi ise ; internetten kendine bile hayrı
olmayan genç bir erkekle tanışması sonrasında ailesine karşı davranışlarının
zaman içerisinde değişerek en sonunda erkek arkadaşının evine yerleşme kararı
vermesi..
Ne var ki ; asi genç kızın , ailesinin canlı yayında “ bak kızım.. yanlış yoldasın ,
evine geri dön , sana yapmadığımız baskıları lütfen yapılmış gibi anlatma..
gerekirse sana biz ailen olarak ayrı ev tutalım ama yeter ki eğitimini tamamla ,
gözümüzün önünde ol “ şeklindeki iyi niyetli yaklaşımlarına ısrarla olumsuz
tepkiler vermesi o gözü yaşlı ana & babanın yüreğini dağlamaya devam
ediyordu..
Hal böyleyken ; duruma üzülen tüm program ekibi ,
evladının gözünün içine bakan aile ile kızın arasını bulmak için elinden geleni
yapıyor , “ gerekirse maddi sorumlulukları biz ele alalım , eğitimine devam et ,
aileni daha da üzme , okula da gitmiyorsun , nasıl geçiniceksin , ne yapacaksın “
sorularına “ herşeyi ben bilirim “ edasında kimsenin özgüven kaynağını
çözemediği yüz ifadesiyle , sırf ailesine inat yaparcasına uzlaşmaya varmıyordu..
Gerçek olan asıl soru bu tarz yaşanan bir durumda kaybedecek kimdi ?
18 yaşına gelmiş olmanın o tatlı mı tatlı , heyecan barındıran , mutluluk dolu
sabırsızlık döneminde illa ki bizlerde o yaşlardan geçtik…
ama hiçbir zaman ana , babamıza karşı ;
sırf evlatlarını kollamak adına söyledikleri bu konudaki düşüncelerini de kulak
ardı etmedik , saygısız olmadık…
Gezmek , tozmak pek tabii herkesin hakkı.. Ama herşeyin doğru bir zamanı var..
Söz konusu okulsa öncelik hakkı her zaman eğitimin ..
Mesleğinizi kazandıktan sonra ise ; gezmek zaten ayrı bir keyif..
Anne & babalarımız , ailemiz olmak bir yana ; hepimizin
hayat boyu değişmeyen en iyi arkadaşları.. İlla ki dost , arkadaş ,
sevgili zamanı geldiğinde illa ki olacak ama bu konuda özellikle ailelerin
fikirlerine de mutlak suretle önem vermek lazım ..
Sizden ricam lütfen ailenizin bilgisi dışında kendinizle
alakalı bu tarz hayati kararları tek başınıza vermekten kaçının..
Unutmayalım ki en objektif ,
en gerçekçi hatta belki de bazen siz dahil kimselerin göremediği yada göz ardı
ettiği en acı gerçekleri onlar her zaman net bir şekilde söyler , ne yapar ne eder , korur , kollar..