ANNE VE BABA OLMAK!

Arif ÇAYAN yazdı...

Günlerdir Türkiye Eylül ve Leyla için ağlıyor.

Biri 10 yaşındaki diğeri 4 yaşında.

İnsanlık ise sıfırın altında.

Vicdanın, aklın, düşüncenin, hayatın durduğu iki küçük kız çocuğunun vahşice katledilmesinin, sosyal medya üzerinden paylaşımları ise ayrı bir facia.

Hepimiz üzüldük.

Hepimiz kahrolduk.

Ama hepimiz mi bu acıyı bu kadar teşhir edecek kadar acıya seyirci olmayı sevdik ?

Bunu anlamakta bir o kadar daha güçlük çekiyorum.

Eylül ve Leyla’nın yaşadıklarını bir film gibi günlerce kahır ederek nasıl da paylaştık.

Vicdanın, aklın, düşüncenin almadığı, hayatın durduğu bu acıyı içimize sindirebilmek için günlerce nasılda paylaşma yarışı içine girdik.

Peki bu paylaşımlarla, sorumluluk duygusunu da taşıması gereken vicdanlarımız rahatlattı mı ?

Peki bu paylaşımlarla, çare üretmesi gereken düşüncemizde, bir daha yaşanmaması için bir şeyler üretebildi mi?

Peki bu paylaşımlarla, sevgiyi her zaman taşıması gereken kalbimizde, yaşama dair çocuklara güzel bir mesaj verebildi mi ?

…..

Beni daha da derinden düşündüren bir de küçük ayrıntı var.

Eylül ve Leyla’nın annesi, babası, dayısı, amcası, teyzesi, dedesi,  ninesi, abisi, ablası vs. kim varsa onların durumu oldu ?

Eylül kaybolduğunda onlar nerede, ne yapıyordu ?

Leyla kaybolduğunda onlar nerede, ne yapıyordu ?

Kanunlar, 18 yaşına kadar çocukların korunması, beslenmesi ve barınmasını, onların hukuki haklarının savunulmasını kime veriyor ?

Eylül ve Leyla’nın ortalardan kaybolması, kaybolabilmesi ve bundan onu güvence içinde tutmakla yükümlü ailesinden kimsenin haberinin olmaması sıradan bir olay mı ?

O gün geldiğinde, Eylül ve Leyla’yı katledenlere en ağır ceza verildiğinde, bizlerde olması gereken ebeveyn sorumluluğu tamamlanmış mı olacak ?

Ben de sizler gibi çocuklarını kaybederek yeterince büyük acı yaşadıklarını düşünüyorum ama bu, anne ve baba olmanın sorumluluğunu yerine getirmedikleri gerçeğini değiştirmiyor.

O kişiler, hayatın günlük akışında yaşarken, ‘Eylül nereye?’, ‘Leyla nereye?’ diye sorumluluk bilinci içinde olsalardı, bugün ‘Eylül burada’, ‘Leyla orada’ demez miydik ?

Son sözüm; sapıkları, canileri en ağır cezaları vererek bu dünyadan yok edemeyiz, ama ebeveyn olarak sorumluluğumuzu yerine getirdiğimizde eminim bu sapıklar, caniler, ‘Eylüllere, Leylalara’ dokunacak o fırsatları bulamazlar.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri