Karayağız, halk arasında ‘lohusalık’ adı verilen postpartum sendromun belirtilerini, isteksizlik, keyifsizlik, çökkünlük, halsizlik, bitmeyen yorgunluk olarak sıralayarak, sendromun en ciddi nedeninin değişen hormonlar ve anneye bağımlı çocuk olduğunu ifade etti.
2 haftadan uzun sürmesi tehlikeli
Bulguların 2 haftadan uzun sürmesi durumunda mutlaka uzman yardımı alınması gerektiğini dile getiren Yrd. Doç. Dr. Şaban Karayağız, “Bulguların uzun sürmesi durumunda kişide çocuğunu istememe, hayattan zevk alamama ve hayattan kopmayı isteme gibi ciddi şekilde çöküntüler ve işlev kayıpları görülür. Bu durumda biz kişinin artık majör depresyona geçiş yaptığını kabul ederiz. Bu durumda kişiye medikal tedavilerle birlikte davranış terapileri uygularız” diye konuştu.
Eş desteği önemli
Postpartum sendrom yaşayan annelere aile desteğinin önemli olduğunu kaydeden Yrd. Doç. Dr. Şaban Karayağız, en büyük desteğin eşlere düştüğüne işaret etti. Babaların özellikle gece uykusu konusunda eşlerine yardımcı olmaları gerektiğinin altını çizen Yrd. Doç. Dr. Şaban Karayağız, geniş ailede yaşayan kadınların bu bakımdan daha şanslı olduğunu belirtti.
Annenin istekleri çocuğun gölgesinde kalmamalı
Ailedeki tüm ilginin çocuğun üzerinde toplanmasının, annenin beklentilerinin askıya alınmasına neden olduğunu kaydeden Yrd. Doç. Dr. Şaban Karayağız, “Çocuğun yeni doğduğu dönemde herkesin ilgisi, beklentisi çocuk üzerine oluyor. Yeni bir can olduğu için tedirginlik var tabi. Böyle durumlarda anne biraz daha görmezden gelinebiliyor ailenin diğer fertleri tarafından. En büyük yanlış belki de bu oluyor. O kişinin ihtiyaçlarını çok yakından takip etmeliyiz. Çünkü sağlıklı bir anne sağlıklı bir çocuk demektir. Bu konuda da en büyük görev de eşlere düşüyor” ifadelerini kullandı.