Adını özel kıldığımız günlerden biri ve içlerinden en anlamlı olanı da bu gün tâbi ki..
Anne..
Anlatımı kitaplara sığmayacak bir sıfat elbette..
Ne var ki bu özel günde popüler kültürün uzağında bir şeyler söylemek lazım..
Birilerinin gerçeğinin dışında başka gerçekleri konuşmak lazım..
Burnumuzun dibindeki kayıplar, sağaltılmayan acılar , yokluklar , tükenmişliklerden bahsetmek lazım..
Mesela çocuklarının gözü önünde öldürülen anneler,
Mesela evlatlarından bir şekilde koparılmış anneler..
Mesela , evlatları tarafından yalnızlığına terk edilmiş anneler ...
Bu annelere ne demeli?
Acılarına nasıl ilaç olunmalı , kayıplarının yerine kimi ,nasıl koymalı?
Ellerinde fotoğraflarıyla acıyı büyüten annelere kim ne demeli?
Evlatlarının kokusuna hasret anneler
Karanfil kokulu anneler..
Kalbini gözlerinde taşıyan anneler..
Çığlıkları içinde büyüyen anneler..
Hangi şiir sizi anlatır ?
Hangi roman?
Evet ne demeliyiz?
Peki annesiz kalan çocuklara ne demeli?
Hangi kucak ,anne kucağı gibi sıcak ve kutsaldır?
Hangi şefkat anne şefkatinden üstündür ?
Acıların, gözyaşılarimizin tek limanı anneler değil midir?
Şimdi ne demeli?
Suskuları çok olan acılar ve kayıplar..
Tuzu kuru olanlar , sizin dışınızda da bir dünya daha var ..
Annesiz çocuklar, çocuksuz anneler...
Ve anaları ağlayan bir Anadolu..