Anneler neden yalnızdır?

Aysel Ateş Abdullazade

Merhaba değerli Medya Ege okuyucuları! Yıl sonuna yaklaşırken çok uzun süredir kafamda dolaşan, etrafımdaki insanlardan gözlemlediğim ve emin olduktan sonra sizlerle paylaşmak istediğim bir konuyu kaleme alıyorum. Bu dünyada insan için en değerli varlık olan Annelerden bahsetmek istiyorum. Yalnız annelerden…

Yukarıdaki satırları okurken, her halde yalnız çocuk büyüten, eşinden ayrılmış yahut eşi vefat etmiş anneleri düşündünüz sanırım. Ama yanıldığınızı söylemek zorundayım. Çünkü bahsedeceğim yalnız anneler evli, hayatında eşi olan annelerdir. Evet, yanlış okumadınız.

Peki yalnız bırakılan annelerin bedelini kimler ödüyor biliyor musunuz?

Kısa bir gözlemimi sizinle paylaşıyorum. Kızım anasınıfı öğrencisi. Okullar açıldığından beri üç kez veli toplantısı yapıldı. Bu toplantılara katılan veliler çoğunlukla anneler oluyor. Okulun toplantı salonunda parmakla sayılacak kadar babalar var. Şimdi erkekler çalışıyor, işten çıkamıyorlar gibi klişe bahaneleri kafamızdan silelim lütfen. Günümüzde anneler de çalışıyor. Babaların böyle bir vazifesi, yükümlülüğü yok onların düşüncesine göre. Babalar ailede çocuk konusunda bir değil, birkaç adım geriden geliyor. Sabah çıkıp akşam eve gelen, geldikten sonra da yemek ve televizyonla bir-iki saat geçiren baba veli toplantısına gelmeyi aklından bile geçirmiyor zaten.

Anneler yalnız bırakılıyor 1.

Kaç baba evladı için yemekten sonra meyve tabağı hazırlıyor sizce? Yada kaç baba çocuğunun bluzunu kollarını acıtmadan, kilotlu çorabını bacaklarını incitmeden giydirebilmenin yöntemini biliyor? Yahut kaç baba kızının saçını toplamayı beceriyor? Kaç baba bebeğinin bezini değişip mamasını hazırlayabiliyor? Kaç baba çocuğunun okul çantasını sırtına geçirip okula götürüyor yada okuldan alıyor?

Anneler yalnız bırakılıyor 2.

Çocuğunu yalnız büyütüyor anneler. Çok yalnız hem de. Çocuğun oyun saatlerinde anne var, ödevlerini yaptırırken anne var, yemek yedirirken anne var, banyo yaptırırken anne var, okula giderken anne var, okuldan alırken anne var, korktuğunda anne var, kabus gördüğünde anne var, uykusuz gecelerinde anne var, hastalanınca başında anne var, üzgün iken anne var, mutlu iken anne var. Her koşulda anne var yanında. Peki baba nerede?

Anneler yalnız bırakılıyor 3.

Bir çocuk dünyaya getirmek iki kişinin ortak kararı ise neden dünyaya gelen evlat yalnızca annenin yükümlülüğüne giriyor? Baba sadece eve maddiyat getirmekle vazifesini tamamlamış mı sanıyor?

Bir de annelik kutsaldır etiketini yapıştırmışlar üstümüze. Annelik kutsal değildir, anneler kutsaldır! Anne olmanın zorluğunu ve bu zorluğun üstesinden gelmeyi kolay mı sanıyorsunuz? İnanın hiç kolay değil. Bu yüzden anneler kendini unutuyor. Evlat büyüten anneler evladına odaklanmaktan kendi hayatına odaklanamıyor. Onun da bir hayatı olduğunu fark etmiyor. Ve bu yüzden anneler kendi hayatını değil, çocuğunun hayatını yaşıyor.

Bir gözlem daha anlatacağım. Yeni anne olan bir kadın. Bebeğine bakmanın zorluğu, uykusuz geceleri, lohusalık psikolojisi, anneliği daha kabullenememek, çaresizlik, kendine vakit ayıramamak ve üstüne koca bir yalnızlık. Bütün bunları yaşarken çaresizliğini anlatacak bir babanın bile olmayışı. Çıkmazların içinde yalnız başına boğulmak değil de nedir bu?

Anneler yalnız bırakılıyor 4.

Annelik varsa babalık da var, var olmalı! Bir çocuk iki kişinin himayesinde büyür. Bir çocuğu iki kişi yapar, iki kişi büyütür, iki kişi sorumluluğunu alır. Anneler yalnız bırakılacaksa babalar neden var? Neden baba diye bir statü var olmuş? Sadece yapım aşaması ile kalacaksa babalık, tıpta bunun da çaresi var. Anneler yalnız bırakılıyor ise baba diye bir statüye baştan gerek yok! Var olup da olamamak daha kötüdür.

Bu toplum annelerin büyüttüğü evlatlarla büyüyor, gelişiyor. Babalar da yalnız annelerin yalnız başına büyüttüğü evlatlardır genellikle. Çok yazık ki bu hayatta anneler yalnız bırakılıyor. Bir başına çocuk büyüten annenin de anneye ihtiyacı var belki de…

Yazıya başlarken bir soru sormuştum. Dönüp bakarsanız cevabını düşünün…