Gündem yoğun. Bir siyaset bilimi mezunu olarak yazmak istediğim çok şey var. Bir insan olarak acı çekeceğim, bir kadın olarak haykıracak çok şeyim. Bir anne olarak korktuğum onlarca şey.
Ne yazsam elimde kalacak diye korkuyorum. Konuşurken hızlı konuştuğumdan hata yaparım bazen. Dilim olduğu gibi net söyleyiverir doğruları, yine de mizacım gereği yumuşar sözcükler dilimde. Hani anlaman gerekeni anlarsın ama kırılamazsın ya, işte öyle. Ama yazarken mizacım, ses tonum, ifade şeklim olmadığından o netlik başıma dert olur diye korkmuyorum değil.
Öncelikle geçtiğimiz hafta 6 yaşındaki bir çocuğun evlendirilmesi ile ilgili çıkan iğrenç olaydan sonra dün kirli zihinli insanların tutuklandığını görmek sanırım günün en güzel haberiydi.
Genç kadının olayın detaylarını anlattığı ifadesini okuduğumda, bir çocuk gibi hüngür hüngür ağladım. Oğlum 4 yaşında. Başında beklediğim sabahları, dizini koltuğa vurduğunda yüzündeki o acı ifadesinin ne kadar içimi acıttığını hatırladım. Yemek yerken ilk dilini ısırdığında onunla birlikte ağlamıştım. Ben böyleyken, başka anne babanın, dini kısmına girmek bile istemiyorum, bunu evladına yapmasına inanamadım.
Hem bir anne olarak, hem bir kadın, ama en önemlisi sadece insan olarak saç diplerime kadar acı çektim. Bir önceki hafta hayvana zulümle haberleri çıkan kötü insanoğlu bir sonraki hafta minicik kıza yaptıklarıyla duyurdu adını. Her iki davanın da sonucunu dört gözle bekliyorum. Herkes bekliyor!
Geçtiğimiz gün de İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun dava sonucuna kilitlendi tüm Türkiye. Ekrem İmamoğlu’nun 31 Mart 2019 seçimlerinin iptal edilmesinin ardından yaptığı basın açıklamasında YSK üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada, İmamoğlu’na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verildi. Ayrıca TCK nın 53. Maddesine göre siyasi yasak talep edildi. Karar istinaf mahkemesine taşınırken, İmamoğlu ve altılı masa liderleri Saraçhane’de açıklamalarda bulundu.
İki farklı seçimle iki kez seçilen Ekrem İmamoğlu’nun dava sonucunu hepiniz gibi heyecanla bekliyorum. Aralık ayının henüz ortasında sayılırız ama gündem oldukça yoğun.
2023 daha gelmeden, siyasal hareketliliği başımızı döndürmeye başlamadı mı?