Çocukken bütün duygularımız ne kadar derin ne kadar coşkuluydu. Üzüntüyü en derinden, sevinci en derinden, korkuyu en derinden, heyecanı en derinden yaşardık. Ama ne yaşarsak yaşayalım çok şahaneydi.
Şu an ne yaşıyor olursak olalım, kaç yaşında olursak olalım çocukluğumuzda yaşadığımız duyguların o ilk anını ilk replikasını arıyoruz hep. O ilk anın mayası çocukluğumuzda gizlidir. Onu hissetmek istediğimizde, çocukluğumuza gider tozlu raflardan çıkarır, tozunu alır ve kalbimize yine yeniden yerleştiririz.
Kalbimize, çocukluğumuzdan şimdiye gelen o duygu, cuk diye oturur. Ve tamı tamına kalbimize cuk oturan duyguya şaşar kalırız. Ama şaşırmamak gerek, çocukluğumuzda yaşadığımız her duygu bu günümüze, bize her daim rehberlik yapar aslında.
Ömrümüz boyunca yeni başlangıçlar yaparız. Bu yeni başlangıçların ateşi de külü de mucizesi de hep ilk replikanın üstüne eklediklerimizdir.
Bu kadar uzun bir giriş neden oldu biliyor musunuz? Bugünkü düşüncelerinize bugünkü davranışlarınıza baktığınızda doğru ve yanlış ne varsa hep ilk ilmeğe bakılmalı. Tamam maya hep çocukluktan ama o zamandan her şeyi doğru algılamış doğru yapmış olamayabiliriz.
O yüzden bugünkü aklımıza güvenebilmek için çocuklukta yaşananları bugün doğru yorumlayabilmek için külahımızı önümüze koyup o gün yorumladıklarımıza belki bugün eklemeler veya çıkarmalar yapmamız gerekiyordur.
Eklemeleri veya çıkarmaları farketmek farkında olmak büyümenin göstergesidir.
Bakın çocukluğumuzda hissettiklerimizde yanlışlıklar yapılmıştır demiyorum. Sadece bugünkü aklımızla o zaman hissettiklerimize eklemeler ve çıkarmalar yapmalıyız diye düşünüyorum.
Çocukluğumda, mahallede yaşananların küçücük kalbimde unutulmayacak anılar bırakan hikayeleri olmuştu. Bu hikayeler de hep kızdığım taraflar olmuştu. Ama şimdi dönüp bakıyorum da kızdığım kişilerin de bir hayatı ve penceresi vardı. O pencereler vardı, ben onların pencerelerini farkedememiştim. O pencereleri aralayacağım sizlere. Ama bu pencereleri gelecek yazımda paylaşacağım. Bekleyin.
Bu arada siz de çocukluğunuzda yaşadığınız, sizi derinden etkileyen olayları bir düşünün. Çocukluğunuzda hissettiklerinizle şimdiki aklınızla hissettikleriniz aynı mı diye bir düşünür müsünüz?
Bir daha ki yazımda bunun karşılaştırması na bakalım. Sizi çocukluğunuza davet ediyorum. Bir hafta çocukluğunuza misafirliğe gidebilirsiniz. Hiç de fena bir fikir değil. Nasılsa şu sıralar evdeyiz. Misafirliğe giderken en güzel en içten ve sevgi dolu duygularınızı yanınıza alarak gidin bence. Haftaya görüşmek üzere hoşçakalın. Sağlıkla kalın.