Uzun bir süredir Türkiye gündeminde yer alan yerli araba üretimi tartışmalarına değinen Erkunt Armağan, yerli malı motor olmadığı sürece, üretilecek araba, iş makinesi ya da traktörün bir ucundan dışarıya bağlı olacağına dikkat çekti. Sanayi Bakanlığı öncülüğünde yürütülen Motor Mükemmeliyet Merkezi çalışmalarını canı gönülden desteklediğini dile getiren Erkunt Armağan, Türkiye'nin yerli motor ve arabasını üretebilecek birikime sahip olduğunu söyledi.
BAŞARABİLECEĞİMİZİ KANITLADIK
Erkunt Traktör olarak 12 yıl önce yerli traktörün olabileceğini kanıtladıklarına dikkat çeken Erkunt Armağan, “Çiftçimiz tarif etti, biz istedikleri traktörü onlara sunmaya çalıştık. Demek ki, araç tasarımı konusunda, ülkemizin mühendislik birikiminde bir eksiğimiz yok. Bir de bunu yerli motor ile taçlandırabilirsek ve Türkiye’de üretilen her araca Türkiye’de üretilen bir motoru takabilirsek, bakın o zaman otomotiv ve makine sanayisi, nasıl da dev adımlarla ilerliyor olacak” diye konuştu.
TARIMDA BİLGİ VE İLETİŞİM ÇAĞI
Türkiye'nin bir tarım ülkesi, çağımızın ise bilgi ve iletişim çağı olduğunun altını çizen Erkunt Armağan, artık bilginin ve teknolojinin tarıma yön verdiğini hatırlattı. İnsansız çalışan traktörlerin, bilgiyi depolayarak istatistiksel değerlere döndürdüğüne dikkat çeken Erkunt Armağan sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Artık çiftçiler işini, verilere dayandırarak daha bilimsel yapıyor, geleneksel tarımdan uzaklaşarak, israftan uzak, verilerle çalışıyor. Doğru zamanda yapılan ilaçlama ve sulamanın yanı sıra; toprağın sağlıklı – doğru analiziyle daha verimli ürün elde ediliyor. Şu anda Türkiye tam da bu noktada olmasa bile, çok yakın zamanda bunu göreceğiz. İnanıyorum ki; böylesine gelişim ve büyümeye açık bir sektörde, tüketici tercihleri ve davranışlarını daha iyi analiz ederek geliştireceğimiz teknolojiler, ileride ülkemizde yeni markalar yaratılmasına ışık tutacaktır. Türkiye’de tarım sektörünün geleceğinden çok ümitliyim ve gelişen teknolojiyle birlikte tarım sektörünün de gelişeceğinden ve gelişmiş dünya ülkelerinin standartlarını yakalayacağından eminim, yeter ki; araştırmaktan ve “biz de yapabiliriz” inancıyla çok çalışmaktan vazgeçmeyelim”