CHP PM Üyesi, İzmir Milletvekili ve TBMM Çevre Komisyonu Üyesi Ednan Arslan, Bakan Kurum’a bakanlığın faaliyetlerinin yer aldığı sunum kitapçığı üzerinden eleştirilerde bulundu. CHP’li Arslan, "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın işi sadece şehircilik mi? Müteahhitlik icraatlarından başka bir şey yapmadınız mı? İklim değişikliği, çevre ve ekosistemin korunmasına yönelik neler yaptınız?" diye sordu.
CHP’li Arslan Plan Bütçe Komisyonunda yaptığı konuşmada “Sayın Bakan burada bizlere faaliyetlerinin yer aldığı güzel bir kitapçık ile bir sunuş gerçekleştirdiniz. Ancak, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının sadece şehircilik kısmıyla ilgili çok fazla bilgi ve veriye yer verilmiş. Açıkçası, bir vatandaş olarak bu kitapçığı incelediğimde kendimi bir müteahhitlik ofisine giden bir müşteri gibi hissettim. Güzel yapılmış daireler, çevre düzenlemeleri. Hâlbuki Sayın Bakan, her ne kadar şehircilik, bakanlığın iştigal alanı olmuş olsa da, aslında çevre ve iklim değişikliği dünyanın 1 numaralı konusu. Yani bu kitapçıkta sizin daha çok çevreden ve daha çok iklim değişikliğinden bahsediyor olmanız gerekirdi. Uluslararası birçok toplantıda 1'inci gündem maddesi iklim değişikliği, çevre ve ekosistemin korunması ve sürdürülebilirliktir. Daha çok beton değildir” ifadelerine yer verdi.
CHP’li Ednan Arslan sözlerine nükleer santraller, karbon ayak izi ve atıklarla devam ederek şöyle konuştu; “Yap-işlet-sahip ol modeliyle bir başka ülkenin egemenlik alanında, bir başka ülkeye ait olan bir nükleer santralden bahsediyoruz. 2023'te 2 tane reaktörü devreye alınacak. Ancak, nükleer atıkların bertarafıyla ilgili ne yapılacak? Çevre Bakanlığının burada bir sorumluluğu yok mudur? Enerji Bakanlığıyla eş güdüm hâlinde ne yapacağınızı, ben bu kitapçıkta bulamadım. Karbon ayak iziyle kamuda ne yapıyoruz ne yapmalıyız, özel sektörde nasıl iş birliği yapıyoruz? Bu karbon ayak izi yarın öbür gün bizim sanayicimizin karşılaşacağı en büyük sorunlardan biri olacak. Çünkü sınırda karbon vergisi olacak. Enerji verimliliğiyle ilgili sadece "Şu kadar binaya enerji kimlik belgesi verdik." demenin ötesinde daha açıklayıcı birtakım bilgiler paylaşılmalıdır. Ayrıca, bakanlığın, ‘Türkiye artık dünyanın çöp sepeti değil, o yüzden biz plastik atık ithal etmiyoruz, bunu bitirdik. Geçmişte sanayimizin ihtiyacı vardı ama artık yok. Biz kendi çöpünü, kendi atığını dönüştürebilen bir ülke hâline geldik.’ demenizi beklerdik.”
30 Ekim 2020 depremi nedeniyle yaşanan sorun ve sıkıntıları hatırlatan CHP’li Arslan, sürece destek veren, katkı koyan ve emeği geçen genel ve yerel yöneticilere teşekkür ederek sözlerini şöyle sürdürdü; “Ben bir kanun teklifi verdim. 30 Ekim 2020 öncesi binası yıkılmış, ağır ve orta hasarlı bina sahiplerinden, emlak vergisi borcu bulunanların borçlarının ilgili belediyeler tarafından res’en silinmesi için. Bu konuda genel bütçeye herhangi bir yük veya kayıp gelmiyor. Sadece belediyelerin emlak vergisi gelirlerinden gidecek. Bu konuda belediye başkanlarımızda destek veriyor ve kendi bütçelerinden gidecek olan bu gelirden feragat ediyorlar. Bunları hep beraber yapalım, başaralım. Ayrıca proje alanında sorunlar yaşanıyor. Proje alanındaki binaları keşke yapmasaydık, keşke o insanlar yukarıdaki rezerv alandan yer almış olsalardı, daha sonra onlar gelip kendileri kendi alanlarına evlerini yapmış olsalardı. Orada kura çekilirken yani insanların konumlarına dair herhangi bir değerlendirme yapılmadan, işte, iyi noktada iyi para vermiş olarak satın alan vatandaşlarımız zeminde çıkan kura nedeniyle zarar ettiler. Sonuç itibarıyla mağdur oldular. Metrekareleri düştü bu vatandaşlarımızın. Bu insanların, bu rezerv alanından birer konut talep hakkı var. Bunu da gerçekleştirmeniz bu vatandaşlarımız açısından son derece önemli ve kıymetli.”
ASBESTLİ SAO PAULO SAVAŞ GEMİSİ
İlk günden itibaren ısrarla takip ettiği Asbestli Sao Paulo Savaş gemisinin son durumunu paylaşan CHP’li Arslan sözlerini şöyle noktaladı; “Son olarak Sao Paulo Savaş gemisinden bahsetmek istiyorum. Sayın Bakan, Sao Paulo gemisi bir buçuk aydır gidecek liman bulamıyor. Bakınız, okyanusta dolaşıyor, demir aldığı limana bile yanaşamıyor. Bazı iddialar kulağımıza geliyor. Üstlenici firmanın tekrar birtakım testlerden sonra bu gemiyi bizim limanlarımıza getireceği iddia ediliyor. İnşallah iddia aşamasında kalır, burada almış olduğunuz kararın arkasında durmanızı bekliyoruz, Bakanlık olarak.”