Toprağımdan kopartıldım,
Yurtsuz köklerimle devrildim olduğum yere
Kırılırken dallarım, öldürüldü tüm umutlarım
Kuşatıldığım tüm cephelerde burçlarımdan indirildi bayraklarım
Elimden alınırken hayatım;
Küçüldüm!
Gölgeler büyüdü!
Ölü düşlerimin mezarları büyüdü!
Küçüldüm!
Yürek yüküm ağırdı
Dokunsalar ağlayacaktım
Dokundular!
Gözyaşlarımdan nehirler yapıp, üzerine köprüler kurdular
Sonra..
Sonram da;
Koca bir hiçlik taktılar boğazıma.
İnfazımı senelere bölüp, yavaş yavaş kestiler nefesimi
Kanardağ yaptılar yaralarımdan
Kanattılar ama durmadılar
Evrildi acılar hep;
Aynı acılarla, başka açılardan vurdular!
Yalnızlığım akıyor göğsüme
Sesimi koyacak yer yoktu, kimsenin kalbinde
Kör bir kurşunun beynimi dağıtmasını diledim günlerce
Ölürsem köklerim de ölür benimle
Yurtsuzluğum acıtmaz
Yaşarken ömrüme menedilen mutluluk için, avunmaz gönlüm bir daha
Bir tren geçse önümden,
Yıldızların ipleri kopup düşseler üzerime
Süslense gelincikler benim için
Ayın şavkı vursa yüzüme
Dört mevsim tekrar tekrar kışı yaşamak yerine
Öldürülmüşlüğüm kadar değil
Artık öldüğüm kadar üşüsem.