Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, “Tuz vücudumuz için gerekliliği tartışmasız bir besin fakat yeterince tüketildiğinde. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre Türkiye, tuz tüketiminde oldukça yüksek bir orana sahip. Aşırı tuz tüketiminin çok ciddi hastalıklara risk oluşturduğunu biliyoruz, bu yüzden tuz tüketiminde aşırıya kaçmamaya dikkat. Besinlerin bileşiminde bulunduğu gibi göllerden, denizlerden ve kayalardan saf olarak da elde edilir.
Elde edilen bu tuz, besinleri işleyerek saklamak ve yemeklerin lezzetini arttırmak için kullanılır. Medical Park Tokat Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Candan Aktaş, Dünya Sağlık Örgütü verilerine dikkat çekiyor ve DSÖ’nün hipertansiyon, kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları başta olmak üzere obezite, diyabet ve bazı kanser türlerinden korunmak ve kemik sağlığını olumsuz etkilememek amacıyla günlük olarak tüketilmesi gereken tuz miktarını günde 5 gram olarak önerdiğinin altını çiziyor. Bu miktar yemeklere tuz eklenmeden doğal olarak günlük tüketilen yiyecek ve içeceklerle sağlanabilecek bir oran” dedi.
“Türk toplumu aşırı tuz tüketiyor”
2008 yılında Türkiye Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği’nin yaptığı ve ülke genelini yansıtan “Türk Toplumunda Tuz Tüketimi Çalışması”na göre tuz tüketiminin günde 18 gram gibi yüksek bir oranın saptandığını ifade eden Uman Diyetisyen Küçük, “T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından Kasım 2011 yılından bu yana “Türkiye Aşırı Tuz Tüketiminin Azaltılması Programı” yürütülüyor. Söz konusu program kapsamında fazla tuz tüketiminin sağlık üzerine olumsuz etkilerine yönelik kamuda farkındalık oluşturulması ve bilgilendirme yapılması, aşırı tuz tüketiminin azaltılması amaçlarıyla dünyada olduğu gibi ülkemizde de “Tuza Dikkat Haftası” etkinlikleri yapılıyor. 2012’de Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği’nce 4 ilde (İstanbul, Ankara, İzmir ve Konya) ve 657 kişide gerçekleştirilen “Türkiye’de Tuz Tüketimi Çalışmasında (SALTurk 2)” kişi başı günlük tuz tüketiminin biraz azalmakla beraber halen sağlığı olumsuz etkileyebilecek düzeyde olduğu saptandı” diye konuştu.
“Fazla sodyum hastalık riskini arttırıyor”
Öncelikle bilinmesi gerekenin tuz alımının öğrenilmiş bir güdü olduğunu kaydeden uzman Diyetisyen Küçük, “Bu nedenle tuz eşiğini düşürmek için bir süre limitlerinizi düşük tutmalısınız. Aksi halde aşırı tuz tüketiminin sebep olduğu son derece ciddi hastalıklar için risk grubundasınız demektir. Bu hastalıkların başında yüksek kan basıncı (hipertansiyon) geliyor. Ayrıca, sodyum, vücudun su tutmasına (dehidrasyon) sebep olarak, kalp yetmezliğine, böbrek hastalıkları, akciğer hastalığı ve eklem yangısına sebep oluyor. Sodyum vücudun kalsiyum emilimini ve kullanımını engeller.
Bunun sonucu olarak da kemik kütlesinin kaybolmasına ve kemiklerdeki gözenek miktarının artmasına neden olur. Menopozdan sonrası kadınlar, diyabetliler ve kemik erimesi riski taşıyan yaşlılar tuz tüketimi konusunda oldukça dikkatli olmalılar. Fazla tuzlu bir beslenme kemiklerde kırılma riskini ciddi oranda artırır ve diğer iskeletsel deformasyonlara neden olur. Tuz tüketiminin sebep olduğu diğer hastalıkların başında böbrek bozuklukları geliyor. Çalışmalar fazla tuzlu yeme alışkanlığının onikiparmak bağırsağı ve mide ülserlerinin ve kanser riskinin artmasına neden olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca yine fazla sodyum hem elektrolit hem de hormon dengesini bozabilir, sinir iletilerinin taşınmasını engelleyebilir ve baş dönmesi, kas krampları ve titreme gibi semptomları açığa çıkarabilir. Ayrıca algılamada bozukluğa, kafa karışıklığına ve depresif belirtilere yol açabilir” açıklamalarında bulundu.
Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, tuz tüketiminin azaltılması için şu öneriler de bulundu:
“Sofranıza tuzluk koymayın. Tuzu, pişirirken değil yemeğin sonunda ekleyin. Bilinçli alışveriş yapın. Bir besini tadarak tuzunu anlamayabilirsiniz. Bunun için etiket üzerinde aşağıda yazan katkıların bulunmamasına dikkat edin: Monosodyum glutamat (MSG), kabartma tozu, Disodyum fosfat, Sodyum alginat, Sodyum nitrat veya nitrit. Limon, baharatlar tuzu çok iyi replike edebilir. Ambalajlı ürünlerin tuz içerikleri yüksek olduğundan dikkatli tüketin. Turşu, salamura yiyecekler ve şarküteri ürünlerini fazla tüketmeyin.”