Firavun' u boğan Kızıldeniz gibidir gece...
Her ne kadar karanlık olsa da; gömleğini çıkarıp sırtından üryan bir tekillikle kendi yüreklerimizi net görebiliriz gün veda edip gece yalnızlığa selam edince.
Çıplaktır; duygular, örtmezler üstlerini gizlemezler kendilerini. Hasreti, öfkeyi, sevgiyi yani neyse içindeki tam da onu yaşatır insana. Kalbinin ritmini net duyarsın, iç sesin seni susturamaz ve kendi hayatlarımıza dair en önemli karaları genelde geceleri alırız. Bu yüzden o meşhur beyitte dediği gibi çok haklıdır şair Sabit:
“Şeb-i yeldâyı müneccimle muvakkit ne bilir
Mübtelâ-yı gama sor kim geceler kaç saat.”
Dinlediğin şarkının tınıları sarar yüreğini çepeçevre kuşatır ve duyguların o şarkının notalarına dönüşür. Daha kırılgan olursun gece olunca, daha yaralı daha derin ve daha kimsesiz. Diline şiirler dolanır gece olunca "leylim ley" dersin Sabahattin Ali'yi anarak sazın tellerine yüreğini gererek ve bütün ezgiye kalbinle eşlik edersin. Mızrap tele değil de sanki yüreğine yüreğine vurur gece olunca.
Bir de göğü seyredersen tüm lafızlar yıldızlara takılıp, hep birlikte akarlar geceye. Bir berceste takılır böyle zamanlarda hep dilime
"leyâl müzlim, atî müzlim, hatvem bî-takat artık,
âsuman giryeye durmuş ,vuslatı müebbete bıraktık.”
Hayatlarımızda ki boşluklar daha çok fark edilir, genişler ve bizi yutmaya hazırlanan bir girdaba dönüşür.. Anne sevgisini, baba şefkatini, bir yârin hasretini, bir dostun muhabbetini daha çok ararsın. Gün içinde topladığın bütün avuntular muktedir olmazlar yaralarını sarmaya ve sen tüm yaralarınla baş başa kalırsın.
"En leylim gecede ölesim tutmuş." dersin sende Ahmet Arif gibi.
Gece bu kadar gerçekçi olmasaydı bunca şiirde en vurucu sözcüğü gece olarak seçmezdi şairler. Yüreği bu kadar acıtamazdı gece dinlenen türküler.
Her ne kadar siyah olsa da Meryem'in gözleri kadar temiz, Züleyha'nın kalbi kadar saf, Yusuf'un güzelliği kadar gerçektir ve yalnızlığını büyütse de yaşanan duygusal arınmanın vaktidir. Sen karanlığına aldanma aslında yüreğine ışık tutar gece.
Gece güzeldir, bağrını süsleyen dolunay gibi sevdiklerin süsler ruhun gökyüzünü. Şiirlerin baş konuğu Leyla bu yüzden geceden almıştır adını. Vel leyl deyip susarsın. Gece gözlü bir sevgili ile yıldızlara yürünen zamandır gece.
Gece olmasaydı yalnızlık daha kolay olurdu belki ama, gece olmasaydı her yeni güne yeni bir yaşam katamazdık.
Selam olsun geceyi aşktan sayanlara.